Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Başarının sırrı, Kâbe yolları ve kurbandadır

Başarının sırrı, Kâbe yolları ve kurbandadır

İş ve hizmetlerinizde başarıya mı ulaşmak istiyorsunuz? Formülleri Kâbe yollarında ve kurbanda. Hac bütün menasikiyle hepimize diyor ki:

Sabır ve tevekkül edin (sebeplere müracaat ettikten sonra Allah’a tam güvenin), teslimiyet, azim, sebat ederseniz akıbet sizin…
Hz. İbrahim (as) erkek evlât için (125 yaşında) duâ eder ve Rabbine adar. Cenâb-ı Hak da Hz. İsmail’i (as) ihsan eder. Hz. İbrahim (as), eşi Hacer Validemizle oğlu İsmail’i (as) Mekke’ye götürüp ıssız, susuz bir yere bırakıp dönerken şu soruya muhatap olur: “Bizi yalnız başımıza buraya bırakmanı Allah mı emretti?”
“Evet!”
“Öyle ise git!”
Tam teslimiyet karşısında, tam bir teslimiyetle arkasına bakmadan yürür gider.
Eğer onlar gibi yapabilirsek, çağın hastalığı yalnızlığın ıssızlığından ve susuzluğundan kurtulabiliriz.
Yalnız başına kalan Hacer Validemiz, önce Safa, sonra Merve tepesine çıkar. İkisi arasında 7 kere gider gelir koşuşturarak. En son İsmail’i (as), Zemzemin yanında bulur.
Teslimiyetin ardından yapılan sözlü ve destekleyen fiilî duânın harika meyvesidir Zemzem… Su hayattır. Su rahmettir. Su berekettir. Issız ve susuz çöl sulandı, şenlendi, bereketlendi… Bu çifte duâ, Cürhümlüleri onlara komşu eyledi.
Hacer Annemizin bize verdiği ders: Bir işe koyulduğunuzda, bir, iki deneyip hemen vazgeçmeyin. En az yedi kez araştırın, koşuşturun. Bu gayret ve aramaların sonucunda gelecektir Zemzem, âb-ı hayat, yardımcı, destekçiler!
Tıpkı, büyük bir çekirdeği yüklenip bir duvardan aşırarak yuvasına götürürken, 69 sefer düşen karınca gibi. 2, 3, 7 ve en nihayet 69’ncu denemede vazgeçebilirdi. O takdirde başaramazdı. 70. denemesinde duvarı aştı…
Israrla, kararlılıkla ve azmederek deneyelim. Kimbilir, belki 7’inci, belki 70’incide saklı başarımız. İşimiz, 69’ncu da olsa vazgeçmemek! Israrla talep etmektir. Sonucu yaratan O. Başlangıcı da yaratan O. Gelişmeyi de yaratan O. Hz. İbrahim (as), bir zaman sonra döner Mekke’ye. Rüyasında Hz. İsmail’i (as) kurban etmesi istenir: “Oğlu İsmail kendisiyle beraber iş yapacak yaşa gelince İbrahim ona dedi ki: ‘Oğlum, ben seni rüyamda kurban ettiğimi gördüm. Sen buna ne dersin?’ İsmail: ‘Babacığım’ dedi. ‘Sana ne emrediliyorsa yap. İnşâallah beni sabredenlerden bulacaksın.’ (Mina’ya giderken şeytan Hz. İbrahim’e ve İsmail’e (as) musallat olur. İkisi de onu taşlar…)
“İkisi de Allah’ın emrine teslim oldular. İbrahim, kurban etmek üzere oğlunu yere yatırdı.” (Saffat Sûresi: 102-103.)
Sonunda Hz. İbrahim (as), Hz. İsmail’i (as) kurban edecekken gökten bir koç indirildi:
“Ve ona şöyle seslendik: ‘Ey İbrahim! Rüyaya gerçekten sadakat gösterdin, işte Biz güzel davrananları böyle mükâfatlandırırız.’
“‘Şüphesiz ki bu apaçık ve kesin bir imtihandı’ dedik.
“Ve ona oğlu yerine büyük bir kurbanlık koç gönderdik.” (Saffat Sûresi: 104-107)
İşte tam bir teslimiyet, sadakat, duâ ve tevekkülün muhteşem mahsulü: Hayırlı akıbet ve muvaffakıyet.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi