Serdar Arseven

Serdar Arseven

Hazret-i Mevlânâ'dan hepimize!..

Hazret-i Mevlânâ'dan hepimize!..

İletişim talebelerinden bir grup merak etmiş…
Soruyor: “İslâmi olan her simgeye karşıtlığı ile bilinen aslan sosyal demokratların Mevlâna etkinliklerinde boy göstermelerine ne dersiniz?..
Mevlâna, ‘akredite târikat’ın şeyhi midir?.. Devrim kanunları ile tekke ve zâviyeleri kapatanlar, niçin bu ‘tekke’yi göklere çıkartırlar?..”
İlginç soru. Cevap olarak şu kadarıyla iktifa edeyim ki;
Birileri, Hazret-i Mevlânâ’yı, “İnancın içini boşaltacak bir figür olarak” öne sürmek istiyor. Hazret-i Mevlânâ ise bu rolü eserleriyle reddediyor.
Onun için kim ne düşünürse düşünsün… O, küçük hesapları aşar…
Ve bugüne seslenir… Nasıl mı?..
“Kriter” camiası güzel bir çalışma yapmış…
Mesnevi’den Güldeste. Hazret-i Mevlâna sesleniyor…
İşte şöyle:
“Mesnevimiz vahdet dükkânıdır. Orada, birden başka ne
görürsen puttur.” (122).
-
“Vahiyden olmayan söz, hevâ ve hevestendir.” (6/369).
-
“Adam fikirle değerlidir, fikirle diridir.”(5/300)
-
“Akıllıysa canımızdır.. Ahmak ağzıma helva tıksa onun helvasından hastalanır, ateşlenirim!..”(4/158)
-
“Ahmaklar baş oldular da, akıllılar başlarını kilime çektiler!”(4/119)
-
“Kim ahmaksa düşmanımızdır..” (4/158)
-
“Savaş, delilerin ellerindeki kılıçları alsınlar diye müminlere farz olmuştur!..”(4/118).
-
“Kâfirler inatlaşmada maymun tabiatlidirler.” (1/23)
-
“Her kötü kişinin kâfirliği, firavunluğu, umumiyetle akıl noksanlığından ileri gelmiştir.”(2/118)
-
Vehim âlemleri yakan Firavunun’dur; akıl, canları parlatan, aydınlatan Musa’nındır.” (4/186)
-
“Aklın varsa, başka bir akılla dost ol, görüş, danış!” (4/104)
-
“Bu akıl, öğrenmeye ve anlamaya kabiliyetlidir ama vahiy sahibi ona öğretir.” (Vahiy olmasa akıl yolunu bulamaz!) (4/106)
-
İmana mensup akıl, adil bir şahneye benzer..” (4/161)
-
“Yarın dostunun senden nefret etmesini istemiyorsan bir akıllıya dost ol, akla yar ol!”
-
“Akıllı kişiye, sonda görülecek şey, önceden görünür.”(3/275)
-
“Akılsız, ahırdaki otu tatlı görür… Akıllı ahırdaki hayvanın nihayet kasap elinde telef olacağını görür.”(3/305)
-
“Aklın hassası, işin sonunu görmektir..” (2/118)
-
“Aklı, bir dostun aklına dost et de (‘onların işi danışmakladır’) ayetini oku, ona göre iş yap!” (5/15)
-
Akıllılar, cüzde küllü (parçada bütünü) görürler.”(4/11)
-
“Aklı tam olmayan; akıllı kişinin yanında taşa, kerpice benzer.” (6/41)
-
“Muhakkikle (araştıran), mukallit (taklitçi) arasında çok fark vardır. Bu Davut gibidir; öbürü ses gibi! Bunun sözleri yanıklıktan doğar, öbürüyse söylenmiş köhne sözleri belleyip nakleder.”(2/38)
-
“Mukallit, söz söylerken ağlasa bile habisin (kötü kişi) maksadı, ancak tamahtır” (açgözlülük) (2/38)
-
“..her mukallit de sınanmakla rüsvay (kepaze) olur.” (5/329)
-
“Taklitten doğan bilgi canımızın vebalidir, iğretidir. Bizse ‘o bizim malımızdır’ diye oturup kalmışız.” (2/178)
-
“Taklit bilgisi, satış içindir..” (2/250)
-
“Mukallitlere ‘zorla gelin’, yaratılışı temiz kişilere de ‘isteyerek gelin’ denmiştir.” (3/376)
-
“Taklit her iyiliğin âfetidir..”(2/38)
-
“Ey oğul! Bağı çöz, azat ol. Ne zamana kadar gümüş, altın esiri olacaksın?”(1/2)
-
Ey can, önce farenin şerrini defet, sonra buğday biriktirmeğe çalış, çabala!”(1/31)
-
Sen güçleştirilmişle kolaylaştırılmışı birbirinden ayırt et..”(1/39)
-
Fikrin donmuşsa, düşünemiyorsan yürü, zikret. Zikir fikri titretir, harekete getirir. Zikri bu donmuş fikre güneş yap.”(6/118)
-
“..Malın sebatı yoktur; gece gelir, gündüz dağılıverir. Güzelliğin de değeri yoktur. Bir diken yarasıyla solup sararıverir..” (6/23)
-
“Din ehlini kin ehlinden ayırt et..”(1/306)
-
“Eğer körsen teklif yoktur. Değilsen yürü var; sabır kurtuluşun anahtarıdır.” (2/6)
-
“..Tamah insanı sağır eder.” (2/32)
-
“Dünya malı zayıf kuşların tuzağıdır..” (4/53)
-
“Kur’an’ın nuru da hak ile batılı zerre zerre fark eder, bize gösterir.”(2/65)
-
“Akıl, başka akılla birleşti mi nur artar, yol meydana çıkar.” (2/2)
-
“Bilgiyle uyumak, uyanıklıktır. Vay bilgisizlikle oturan uyanık kişiye!” (2/3)
-
“Aramak yok mu kutlu bir iştir. Hak yolundaki bu istek, mâniler giderir.”(3/116)
-
“Boğazına düşkün yemeye alışkınlar, köpek gönüllüdürler, fakat kedi gibi yüzlerini yıkarlar temiz görünürler.” (2/32)



Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi