Herkese Ders Olsun
Şike yasasına oy veren iktidar ve muhalefet vekillerini kınamış, ummadığımız bazı isimlerden açıklama beklediğimizi yazmıştık.
İlk açıklama Sayın Cumhurbaşkanından geldi ve yine “güzel şeyler” söyledi. Arkasından da güzel gerekçelerle yasayı veto etti. Kendisine yakışanı yaptı, şu bildiğimiz Abdullah Gül olduğun gösterdi sağoldun. Bizi sükut-u hayale düşürmedi yani sağ olsun. Allah Teâla’ya dua ederiz, ondan sonra bu millete kendisinden daha güzel cumhurbaşkanları versin, daha ehvenini asla göstermesin. İyi bir çıta çekmiştir o, yüce bir seviye çizmiştir, kendisinden sonra gelenler sanırım zorlanacaklar biraz.
Sayın Arınç’tan da beklediğimiz cevap geldi. Hakkında yanılmadığımızı görmek, bizi sevindirdi. Biz, uzak durduğumuz siyasetin, onun gibi isimler yüzünden hala hayırlı işlere bir araç olarak kullanılabileceğini ummaktayız.
Bülent Arınç gibi bazı nadir isimler, bizim için AKP nin sigortasıdır, onun tefessüh edip kokmaması için tuzudur. Onların her halükarda sağlam durmaları gerekir. Bu mesuliyetin müdrikidir Sayın Arınç. Ben böyle düşünüyor ve bundan bir huzur, emniyet ve rahatlık duyuyorum. Bu yüzden hiç karşılaşmadığım halde kendisini seviyor ve dua ediyorum.
Bülent Arınç güzel konuşan bir hatiptir. Ama güzel konuşmak tek başına yetseydi, “Cumhurbaşkanına kimse akıl vermesin” diyen genç spor bakanı mahcup olmazdı. O meziyeti erdemli bir karakter ile mezcederek bir duruş sergilemektir önemli olan.
Sayın Arınç’ın şu sözlerini de gelecek için kendisini bağlayan yeni bir taahhüt olarak alıyorum: “Çünkü özellikle kişiye özel bir yasa değişikliği anlamını taşıyan ve yürürlüğe girmesinden hemen iki ay sonra değişiklik ihtiyacını söyleyen kişilerin yanlış yaptıklarını söylemiştim. Çok şükür bildiğiniz gibi hükümetimizden böyle bir tasarı gelmedi. Ancak ne gariptir ki dört siyasi partinin imzalarıyla bir kanun teklifi olarak geldi. Görüşmeler sırasında BDP imzasını geri çekti; ancak 3 partiden birer kişinin imzasıyla kanun teklifi meclisten geçerek şimdi yasalaşmak üzere cumhurbaşkanının onayını bekliyor.”
“İlkeli bir siyasetçi olmaya gayret ettiğini ve kendi sözlerinin ve tavrının saygınlığını korumak için düşüncelerimi ifade ettiğini aktaran Arınç, “Bu hoş olmamıştır, yakışık almamıştır, şık olmamıştır. Buna şu anda tutuklu bulunan kişilerin de ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü böyle bir yasa değişikliği ile tahliye oldular, bu onlar için onurlu bir iş olamayacaktır. Bizim yasalara da yargıya da saygımız şunu gerektirir; yargılama sonucunda aklanmış olmaları onların çok daha büyük onur kazanmalarına yol açacaktır. Yasalarla oynanmamalıdır.”
Şimdi bu oylamada ittifak kuran vekiller oturup düşünmeli, derslerini almalı, hatta milletin iradesine aykırı iş yaptıkları için onlardan özür dilemelidirler. Değilse bu ayıp alınlarında kara bir leke olarak kalacaktır ve yeri geldikçe hep yüzlerine vurulacaktır.
Her düşüşte bir yürüyüş bellenirse, düşüşler de faydalı bir ders olurlar. Her musibet içinde bir veya daha çok rahmet de gizlidir, sabredilir ve tefekkür edilirse görülür ve sevinilir. İnşallah TBMM için bu da bir ders olmuştur.
Bütün insanlar gibi TBMM de iyilik ve hayırda yarışmalı, yardımlaşmalı, hatta ittifak etmeli, kötülükte, günahta ve düşmanlıkta ise asla yardımlaşmamalı, hele hele “şike yasasında” olduğu gibi asla ittifak etmemelidirler.
Umarım herkese iyi bir ders olmuştur bu yaşanan. Umarım bir daha asla tekrarlanmaz.