Serdar Arseven

Serdar Arseven

Pis mesele!..

Pis mesele!..

Dün, “CHP’yi içinden çıkılmaz sıkıntılara sürükleyen telekulak mevzuuyla ilgili olarak” Sayın Savcı’ya ifade verdik...
önümüzdeki günlerde de, “homoseksüellerin” hakkımızdaki suç duyurusu ve tazminat davaları için hâkim karşısında olacağız...
Nelerle ve kimlerle uğraşıyoruz, şu yalan dünyada!..
Efendim... CHP’ye bir başka yazımızda ve yine “hoplatacak” malzemelerle dokunuruz...
Şimdi... “Homolardan” filan bahsedelim!..
Efendim; bu “homo” mevzuunda ismi en çok geçen AK Parti “önde geleni” Muhterem Zafer üskül’dü...
üç beş yazıda ona el atmıştık...
“Dünya görüşünün” bizi ilgilendirmediğini ve kendisiyle özel olarak alakadar olmadığımızı belirterek...
Evet... üskül’ün “Dünya görüşü” öyle;
Ak Partili bir İnsan Hakları Komisyonu Başkanı olarak, “dindarların”, diğerlerinden “daha az önemli” olduğuna inanıyor!..
Ve de... Eski bir SHP’li (ya da CHP’li fark etmez) olarak, geleneksel bağlarını devam ettiriyor!..
Zât-ı âlileri;
“Bir Kısım Medya” tarafından yalan haberlerle hedef gösterilen dindar öğretmenlerin, cami görevlilerinin “en ağır biçimde cezalandırılmaları çağrısında bulunmayı” görev bellemiş...
-Olabilir...
İdeolojisine, CHP’de değil de AK Parti’de daha fazla hizmet edeceğine inanmış!..
-Bana ne!..
“Homoseksüel, biseksüel, gay, travesti, lezbiyen” her ne belâysa...
Onları bir araya getiren kulübe gitmekle kalmayıp, kürsüye çıkıyor ve “bütün bu gayri ahlâki pozisyonların teminatı” olarak bu iktidarı işaret ediyorsa...
-Size ve de bize ne!..
Efendim;
-AK Parti bu tür sapık ilişkilerin teminatı mıdır?..
-Zafer üskül, böyle bir teminatı hangi yetkiye dayanarak vermiştir?..
-Sayın Başbakan’ın böyle teminatlar verilmesine dair bir müsaadesi var mıdır?
-Sayın Başbakan’dan müsaade istemeye gerek yok mudur?
Bunlar boş sorular!..
O, “farklı” ve bu milletin “sapıklık” olarak nitelendirdiği cinsel tercihlerin de alabildiğine serbest olmasından yana...
Bizimki gibi...
“Homoseksüelliği” şiddetle reddeden bir gazeteyi hedef almasının da şaşılacak, kızılacak tarafı yok...
Homoseksüelliği hoş gören, Vakit’e hoş bakmayacaktır herhalde!..
Dolayısıyla; onun Vakit’e saldırmasından rahatsız olmuş filan değilim...
Sonra... Niye kızılsın ki üskül’e...
özel davet alarak listeye girmişse, İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığına getirilmişse, bunda O’nun suçu ne!..
“Değerli” ve “yararlı” bir zat olduğu düşünülmüş ve böyle bir tercihte bulunulmuştur mutlaka...
“Homo”ların da önemli bir oy potansiyeline sahip oldukları ve bunların büyük bir bölümünün AK Parti’ye oy verebilecekleri de düşünülmüş olabilir, bu kesime “teminat” verebilen bir isim üzerinde durulurken!..
Neyse ne;
Hiç kimse çıkıp da üskül’ü sorgulayamaz; “Bu partide ne işin var” filan diye!..
Bizim yaptığımız da o değil zaten!.. üskül’le zerre ilgilenmiyoruz!..
Dedik ya:
-Bize ne!..
Efendim... Yukarıda bir yerlerde, üskül’ün Vakit gibi “Homoseksüelliği” şiddetle reddeden gazeteleri hedef aldığından bahsetmiştik...
Lâfımız havada kalmasın...
Geçtiğimiz hafta sonu, şu pek matrak “telekulak” mevzuunun ele alındığı bir toplantısı vardı, İnsan Hakları Komisyonu’nun...
Orada...
CHP’li vekillerden biri VAKİT’in kendilerine “nasıl zarar verdiğinden” filan söz açınca...
Zafer üskül de, “O gazete”nin kendisini de sıkıntıya soktuğundan bahsetmiş!..
Evet, CHP’liler gibi bize dava açmış bulunan homolar gibi,
Zafer üskül de hazzetmiyor Vakit’ten!..
Hazzetmiyor ve Başbakan’a zırvalarla saldıran, iftiralar yağdıran CHP’lilerle birlik olup Vakit’e hücum ediyor!..
Bu konudaki hissiyatın karşılıklı olduğu söylenemez!..
Bizler, Zafer üskül’den nefret etmiyoruz!..
Yalnızca; Zafer üskül’ün hal ve hareketleri üzerinden bir yerlere “mesaj” gönderiyoruz!..
Dolayısıyla...
üskül, bizim için “özne” değil de, “nesne” sadece!..
Bunca “millet desteğine”, bunca “fedakarlığa” rağmen, seviyesini son “böcek-telekulak” tartışmaları sırasında ortaya koymuş bulunan CHP zihniyeti ile mücadelede başarılı olunamamasının önemli sebeplerinden birini izah ediyoruz, Zafer üskül misaliyle!..
Karşımızda, “homoseksüeller kulübüne” gitmekle kalmayıp, çıktığı kürsüden “homoseksüellere” teminat veren bir AK Parti “önde geleni” var!..
Homoseksüellerin dertlerine derman olmak için elinden geleni ardına koymama sözünü veren bir AK Partili İnsan Hakları Komisyonu Başkanı’nın, haftalardır randevu talep eden Bilim Araştırma Vakfı (BAV) mensuplarını “kapıdan içeri” sokmaması da durumu net olarak ortaya koyuyor, değil mi?..
Dikkatinizi çekmek isterim;
“Homoseksüeller kulübü”nün davetine CHP’liler bile “oy kaybederiz” endişesiyle icabet etmedi de...
Zafer Bey, koşa koşa gitti...
Bundan daha elim ve vahim olmak üzere; “homo”lara “teminat” bile verdi...
öte yandan...
BAV’a yeniden dönecek olursak...
“Adnan Hoca Vakfı”nın mensuplarını CHP’li komisyon üyeleri bile kabul ederken...
Ak Partili Komisyon Başkanı Zafer Bey, “BAV’cılarla konuşacak bir şeyim olamaz” tavrını sergiledi, “homo”ların ayaklarına gidişine zıt bir tavırla!..
Hal bu iken...
Tavır bu kadar net iken...
Zafer üskül’ü suçlamanın ne mânâsı var!..
Hiç!..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi