Emine Ülker Tarhan!..
CHPnin ağır topu, YARSAVcı Emine Ülker Tarhanı, internete düşen Bize hakim değil militan lazım! lafından dolayı değil elbet...
Dik duruşundan dolayı alkışlıyorum!..
Kadın, hiç kıvırmadı.
Evet, aynen dedim!..
Sözlerimin arkasındayım!..
Yargıdaki militan kadrolaşmanın verdiği zarardan bizzat ve de defalarca etkilenmiş olan bu kardeşiniz...
Bir yandan Emine Ülker Tarhan zihniyetine içerlemekte, diğer yandan da bu zihniyet mensuplarının dik duruşlarına saygı duymaktadır!..
Hatta, bizim camianın önde gelen birçok isminin ezik, ürkek, kıvırgan tavırlarını göz önünde bulundurduğunda iyiden iyiye kıskanmaktadır!..
Hatırlayın; 28 Şubatın o en haşin günlerinde, dimdik ayakta duran sadece Akit camiasıydı...
O süreçte bizden bazıları, eğilip bükülmekle kalmamış, Direnişin kıvamını koyu tutan bu camiaya ne ağır ithamlarla saldırmıştı.
Bizler, -istisnalar müstesna- güç duruma düşmüş bizden birine ne zaman sahip çıktık?..
Sahip çıkmak ne...
Çok daha vahim bir dolu ayıbımız yok mu?
Sanki, içimizden birilerinin güç duruma düşmesini, bir kısım medya tarafından hedef alınması beklemişçesine bir tekme de biz vurmadık mı?..
Şöyle yakın tarihe dönüp bir bakın; kimlere nice ayıplar ettik!..
Akit camiasının önde gelenlerinden hangisine sorsanız bir dolu vefasızlık örneği sıralayacaktır.
Hatırlayanlar olacaktır;
Hazret-i Peygambere (S.A.V), ashaba, rahmetli Mehmet Akif Ersoya hakaretler yağdıran bir Dişçi Paşaya misliyle de değil, ayniyle mukabele etti diye nasıl da hedefe yerleştirilmişti bu camia!..
Bir yandan malûm medya saldırıyordu ve çok daha acısı, bir yandan da bizim arkadaşlar!..
Kaç Müslüman mağdur edildi, toplu hücumlarla.
Bir soldan darbe yediler; çok daha fenası bir de sağdan...
Kaç yalana, tezgaha, şirkete destek verdi bizim denilenler...
Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.
Yüce Allahın bu hükmü unutuldu çoğu zaman!
Daha doğrusu...
Unutulmadı da...
Göz ardı edildi, yaranma arayışına götüren kahrolası kompleks halinden dolayı...
Emine Ülker Tarhan zihniyeti ile bizim bir mücadelemiz var.
Adalet Bakanı olduğu dönemde Elbette Adalete kendi adamlarımı yerleştirecektim, ne yani Faziletçileri, ülkücüleri mi yerleştirecektim! diyen Mehmet Moğultay zihniyetinin, bugün de dimdik ayakta olduğunu görüyoruz.
Demek ki iktidarda ya da muhalefette olmaları pek fark etmiyor.
Hak olmayan davası için mücadeleye hiç ara vermiyor bu zihniyet!..
Eğilmiyor, bükülmüyor, kıvırmıyor!..
Emine Ülker Tarhanın yerinde muhafazakâr dediklerimizden biri olsaydı...
Ve benzeri bir ses kaydı ortaya çıksaydı...
Yüzde 99 nokta 9 ihtimalle kıvırır mıydı, kıvırmaz mıydı?..
Cevabı ne kolay bir soru değil mi?
Ya, bırakın onu bunu...
Geçenlerde, AK Partili Meclis İdare Amiri Salim Uslu, bütün kuralları ihlal eden Kamer Gençi görevinin gereği olarak hizaya getirdi diye bizimkiler tarafından suçlanmadı mı resmen?
Akit ve ardından da Sayın Başbakan sahip çıkmasaydı, gürültüye gitmeyecek miydi koca Salim Uslu!..
Dünkü yazımı bitirirken, Ey AK Parti düşmeye gör!.. cümlesini kullanmıştım.
Hayli dikkat çekmiş...
Okuyucum Haklısın, bugün iktidarda bulunanlar günün birinde düşecek olsalar, sahip çıkan yine sizler olursunuz! yollu mesajlar göndermiş!..
Birbirimizi gerçekten seveceğimiz güne kadar Emine Ülker Tarhan zihniyetine bakıp bakıp, Adamlar adam abi! diyeceğiz, ne çare!..