LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Yandaş zenginleşiyor, vatandaş fakirleşiyor!

Yandaş zenginleşiyor, vatandaş fakirleşiyor!

- Lütfü Bey; geçenlerde Malatya, Erzincan, Elazığ, Elbistan’daki dört şeker fabrikası daha özelleştirilip 500 milyon TL karşılığında bir şirkete satıldı. Ancak sadece Malatya Şeker Fabrikası’nın arazi değerinin 540 milyon TL olduğu ortaya çıktı. Nasıl yorumluyorsunuz bu durumu?

- Devlete ait, dolayısıyla da millete ait ne kadar değerli kuruluş varsa satılmakta. Hatta bu kuruluşlar stratejik önemi varmış yokmuş demeden satılmakta. Dahası, bu kuruluşlar değerlerinin çok çok altında bir fiyatla satılmakta. İşte son olarak satılan dört şeker fabrikası, bunun son örneğini oluşturmakta. Buna satış değil soygun denir. Zaten vahşi kapitalist düzen de soygun düzeni demektir. Bu düzen değişmedikçe, işbaşına kim gelirse gelsin millet soyulmaya devam edecektir. Nitekim her hükümet döneminde soyulan hep millettir. Her hükümet döneminde zengin daha zengin, fakir daha fakir hale gelmiştir. Sorun hükümetler de değil düzendedir. Vahşi kapitalist düzen, haram kazancı kutsayan haramkâr bir düzendir! Vahşi kapitalist düzen, gözünü kâr bürümüş haramkâr bir düzendir!

Vahşi kapitalist düzen, “kazan da nasıl kazanırsan kazan” diyen bir düzendir. Vahşi kapitalist düzen haksızlık, hırsızlık üzerine kurulmuş, insanca, hakça olmayan bir düzendir. Vahşi kapitalist düzen, milleti düzen bir düzendir! Bu düzende millete adeta “liberal demokratlar mı, sosyal demokratlar mı, muhafazakâr demokratlar mı soysun seni, yap tercihini” diye sorulur! Maalesef bu düzenin gerçeği budur. Bu düzende millete verilen en büyük özgürlük, hırsızını seçme özgürlüğüdür! Nitekim işbaşına liberal demokratlar da, sosyal demokratlar da, muhafazakâr demokratlar da, şucular da bucular da gelse, soyulanın hep millet olduğu görülmüştür! Çünkü düzen bunun üzerine kurulmuştur. Ha işbaşına gelen hükümetlerin çok soyduranı olur, az soyduranı olur; ama sonuçta millet şu ya da bu ölçüde soyulur. Her hükümet döneminde milletin cebinden alınanlar yandaşların cebine konulur! Bu düzen değişmedikçe bu durum da değişmeyecektir. Yandaş zenginleşecek, vatandaş fakirleşecektir!

EN AHLAKSIZ SPOR ADAMI, SPOR BAKANI YAPILSIN!

- Şike gibi suçlara verilecek cezaları kat kat düşüren yeni yasa, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’a da yakın bir zamanda hapisten çıkmanın yolunu açtı. Bu arada da AKP milletvekili Şamil Tayyar, “Aziz Yıldırım hapiste olmasaydı bu yasa çıkmazdı” şeklinde bir açıklama yaptı. Nasıl değerlendiriyorsunuz bütün bunları?

- AKP milletvekili Şamil Tayyar, aynı açıklamasında Aziz Yıldırım’ın NATO müteahhidi olmasına, çok güçlü ilişkileri olmasına da vurgu yaptı. Aslında geçen yıl da Ergenekon sanığı Yalçın Küçük, “NATO müteahhidi ve silah tüccarı Aziz Yıldırım’ın, Yaşar Büyükanıt gibi Genelkurmay başkanlarıyla ilişkisi sorgulanmalı” şeklinde açıklamalar yapmıştı. Anlaşılan o ki, Aziz Yıldırım’ın kulüpsel gücü yanında, yaptığı işlerden ileri gelen kişisel gücü de vardı. İşte bu güç, yeni Şike Yasası’nın çıkmasında test edilip onaylandı. Neresinden baksanız yeni Şike Yasası, Aziz Yıldırım’ı mümkün olan en kısa sürede hapisten çıkartmak için çıkartıldı. Bakın savcının iddianamesi ortaya çıkmaya başladığında, Aziz Yıldırım’ın alacağı ceza 132 yıl olarak hesaplanmıştı. Ardından iddianamenin mahkemece kabul edilmesiyle ortaya çıktı ki, Aziz Yıldırım için istenen ceza 156 yıldı.

Yeni çıkan yasaya göre ise, suçlu bulunması halinde Aziz Yıldırım’ın alacağı ceza 6 yıl kadardı. Kaldı ki Aziz Yıldırım bu 6 yılın tamamında da hapiste kalmayacak. Ceza indirimidir, iyi haldir, şudur budur derken hapiste geçireceği süre kısaldıkça kısalacak. Tutuklu kaldığı süre de dikkate alınıp göz açıp kapayıncaya kadar tahliye olacak. Nitekim şike davasında Aziz Yıldırım gibi organize suç örgütü kurmakla suçlanmayanlar, tutuklu kaldıkları süre dikkate alınıp geçenlerde tahliye oldular. Peki bu durumda şike yaparak, teşvik dağıtarak, hileli bahis oynatarak ve bu amaçla organize suç örgütü kurarak milyonları dolandıranlara, trilyonları çalanlara verilen cezalar nasıl caydırıcı olacak? Bu suçların önü nasıl alınacak? Bu arada benim nacizane bir teklifim olacak. Bu ülkede en ahlaksız spor kulübü başkanı kimse, o bu ülkeye spor bakanı yapılsın! Spor bakanlığının ve de spor kulüplerinin girişlerine de “Ben spor adamının zeki, çevik ve ahlaksız olanını severim” diye yazılsın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi