AK Partiyi dinliyorum...
AK Partiden beslenen, gazeteciliğini aslında AK Partinin iktidarda oluşuna borçlu bulunan...
Çilesini büyük ölçüde Recep Tayyip Erdoğanın çektiği süreçte dertsiz, tasasız parsa toplayan kimi meslektaşlarım, Yandaş lafına ziyadesiyle bozuluyor.
Bir CHPli kendilerine yandaş dediğinde hemen savunmaya geçiyor.
Oysa, kendisini CHPye yakın hisseden Meslektaşlarımız, yoldaş lafından hiç rahatsız olmuyor.
Ekranda buluştuğum bir gazeteciye, CHPnin müridi olmuşsunuz!.. dedim de, CHPli olmaktan gurur duyarım! karşılığını aldım... AK Partinin iktidarda bulunuşundan kişisel olarak hayli kazançlı çıkan bir kısım meslektaşlarım lafı yuvarlayıp dururken...
Ben her ortamda ifade ettim;
Büyük çalkantılarla geçen 9 yıllık süreçte, AK Partinin iktidarda bulunması büyük bir kısmet oldu Türkiye açısından...
İktidarda AK Parti değil de CHP-MHP koalisyonu bulunsaydı, kimsenin şüphesi olmasın ki, bugün batma noktasındaki Yunanistandan beter halde olurduk!..
Türkiye, enflasyonda yüzde 20nin bile hayal olarak göründüğü günlerden geldi buralara...
Deprem bölgesine üç gün boyunca ulaşamayan bir idareden...
Koca devlet bakanlarının yabancı havalimanlarında donlarına kadar soyulup, duvara döndürüldüğü ve en mahrem yerlerine kadar karıştırıldığı günleri unutmak ne mümkün!..
¥
Türkiye, birçok gelişmiş ülkenin iflası geciktirmek için maaşlarda indirime veya dondurmaya gittiği bir dönemde, ya en çok büyüyen ya da Çinden sonra en çok büyüyen ülke oldu.
İşsizlik artışını önce frenlemeyi. Şimdi de geriletmeyi başardı.
İhracatımızda ezici ağırlığı olan Batının masrafları iyice kıstığı bir dönemde, ihracatımızın büyük artış kaydetmesi dikkat çekici...
(Bkz: Kasım 2011 verileri.)
¥
Evet...
Hele de alternatiflerini düşündüğümde, AK Partinin iktidarda oluşunu bir kısmet olarak görüyorum...
Ve Türkiyenin AK Partiye hayli zaman daha ihtiyaç duyduğu gibi bir kanaatten hareketle, içerideki bazı sıkıntıları endişeyle izliyorum...
Tam 35 sivilin ölümüyle sonuçlanan hava faciası ya da Operasyon Kazası, bir süredir kulağıma takılıp duran rahatsızlıkları tırmandırabilir...
Son mahalli seçimden bu yana Güneydoğudan olumsuz sinyaller geliyor...
Bazı illerde karışıklıklar oldu, il ve ilçe yönetimleri birbirine girdi.
Bunlardan bazıları için Genel Merkezdeki yetkililerle birebir görüştük, bazı yanlışlardan son anda geri dönülmesine vesile olduk.
Özellikle Mahalli Seçimde iyi çalışılmadı, bazı yerler Yanlış Aday tercihleri ve teşkilattaki isteksizlikten dolayı BDPye kaptırıldı.
Birçok AK Partili Belediye Başkanı da, koltuğunu Recep Tayyip Erdoğanın karizmasına yaslanarak kurtardı.
¥
AK Partinin son MKYK toplantısında, Adana eksenli bir tartışmanın yaşandığını öğrendik...
Görevden alma kararlarının çıktığı toplantıda, muhalif sesler dikkat çekti.
Adanalı vekillerden biri de, dün, görevden almalara açıktan tepki gösterdi.
¥
Mevzi olaylardan bahsetmiyorum; hemen her gittiğim ilde bana iletilen bir takım sıkıntılar var ve bunların önemli bir bölümü kapalı kapılar ardında dile getiriliyor...
Geçtiğimiz günlerde beni ziyaret eden Marmara Bölgesinden bir milletvekili, illerindeki Başörtüsü düşmanı, Rotaryen rektörün, bünyedeki birileri tarafından desteklendiğini söyledi.
Araştırdım; gerçekten de başörtüsü düşmanı ve Rotaryen.
Ve de bu dönemde yükselenlerden!..
¥
AK Partinin kuruluşunda, yükselişinde büyük pay sahibi olan birçok bürokrat da bugünlerde iyice homurdanmakta.
Aralarında Sayın Erdoğanla birebir çalışmış olanlar var...
Problemlerini gidip de Koca Başbakana yansıtmaktan hicap duydukları için bir kenarda bekleyip duruyorlar.
Liyakatse liyakat, samimiyetse samimiyet, kefaletse kefalet...
Hepsi var ve bunlar Meclis İçi Muhalefetle işbirliği halindeki kalitesiz bürokratlardan emir almak durumunda!..
¥
Bu yazının başından ortasına kadar iyi giden işlerden bahsettim.
Sonra da temeldeki çatırtılardan bahsettim.
Kamyon devrildikten sonra laf eden çok olur...
İşler iyi gidiyor gibi iken uyarmak dost işi.
Tarihe de bir kayıt!..