Ersoy Dede

Ersoy Dede

İstihbarat nasıl yapılır?

İstihbarat nasıl yapılır?

Uludere olayından bu yana aynı konu etrafında dönüp duruluyor. Bu nasıl bir istihbarattır ki, kimi zaman silahlı unsurlar çoban zannedip vurulmaz kimi zaman da çobanlar terörist diye öldürülür.. Yok mudur bu işin bir normali?.. Hantepe’de Gediktepe’de benzer vakalar yaşandığında ayağa kalkanlar, “nasıl olur da vurmazsınız, yoksa işbirliği içinde misiniz?” diye soranlar, bugün istihbaratın değerlendirilmiş olmasını eleştiriyor. İstihbaratı değerlendiren makamın ne yapması gerektiğini yazının sonuna sakladım. Ama önce şu, tek kaynaktan istihbarat meselesine bir açıklık getirmemiz gerekiyor.

MUHBİR VURUN DEDİ

Kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan algı şu; PKK içine sızmış, muhtemelen de sınır dışında MİT’in bir elemanı var. O kişi, zaman zaman arayıp operasyonel talimatlar veriyor. Diyor ki mesela; “Bahoz Erdal ve adamları sınıra yaklaştı, F-16’ları uçurabilirsiniz”.. Bu talimatın ardından savaş uçakları ölüm kusmaya başlıyor. Sizin aklınız kesiyor mu bunun böyle olduğuna?.. Örgüt içinde istihbarat elemanı vardır kuşkusuz ama sistem böyle işlemez.. İstihbarat merkezi, örgüt içindeki adamından gelen her bilgiyi mutlak doğru kabul etmez. Hatta aldığı her istihbaratı masaya koyar ama hemen değerlendirmez. Ancak, ancak başka kaynaklarca da doğrulattıktan sonra operasyona başlar.

NEDEN HEMEN İNANILMAZ?

Çünkü orada başka başka onlarca faktör olabilir. Mesela, aralarındaki kişinin devletin adamı olduğunu fark edip, onun üzerinden operasyon yapmak isteyebilir örgüt. Onu ters köşeye yatırmak isteyebilir. İstihbaratın dikkatini bir noktada toplayıp, arkadan sürpriz bir eylem gerçekleştirebilir. Herkes Adana’da canlı bombanın peşine düşmüşken, örgüt Marmaris ya da İzmir’de turistik tesislere yönelebilir. Geçmişte yaşanmış olaylardan seçiyorum örneklerimi dikkat edin. Ve şüphesiz bir şey daha olabilir. Örgüt içindeki istihbarat elemanı, taraf değiştirmiş olabilir. Körle yatan, şaşı kalkmış olabilir yani. Bu da tarihteki örneklerine baktığımız zaman hiç de uzak bir ihtimal değil..

İŞTE İSTİHBARAT METOTLARI

Tek istihbarat kaynağı örgüte sızmış ajanlar gibi davranmamak lazım. Örneğin kaçakçılık yapmasına göz yumulan köylü bile bir istihbarat elemanıdır aslında. Sınırdan dönerken konakladıkları yerleri köy kahvesinde anlatsa o bile istihbarattır, doğru değerlendirene.. Asıl istihbarat telsiz dinleme ile yapılır bölgede. Örneğini Dağlıca baskını sırasında yaşadık. Telsizin başında, Kürtçe bildiği için Er Ramazan Yüce vardı. Yapılan konuşmaları dinliyor, rapor ediyor üstlerine bildiriyordu. Ne oldu sonunda? 12 vatan evladımızı şehit verdik, 8 askerimiz de teröristlerle birlikte gitti. (kaçırıldı?!).. Bir başka istihbarat kaynağı ise, yerel kaynaklar.. Bu yerel kaynaklar herkes olabilir. Yeter ki manipülasyona açık kişiler olmasın. İstihbarat verdiği fark edildiği anda hatalı istihbarata zorlanıp güvenlik güçleri yanlış yönlendirilebilir. Buna fırsat vermesin yeter ki.. Başka? İHA’lar.. İnsansız Hava Aracı.. İHA.. Aldıkları görüntüleri; sayılar, koordinatlar ve/veya kodlar halinde Genelkurmay’a bildiren akıllı aletler. Dolayısıyla İHA’dan bir görüntü alınıyorsa bu, o görüntüdeki kişilerin vurulacağı anlamına mı gelir? Bu da başka bir soru.. Bir de, uydu dinleme üzerinden yapılan istihbaratlar var. Bizdeki tam adı, “Anlık İstihbarat Paylaşımı”.. 5 Kasım 2007’de Washington’da yapılan anlaşma.. (Bush-Erdoğan zirvesi) O günden bu yana, stratejik (!) müttefikimiz ABD ile böyle bir ilişkimiz var.. Bize uydu görüntülerinden haberler veriyor. Koordinatlar belirtiyor. Operasyonlarımıza yön veriyor. Hadi o kadar insafsız olmayalım. En azından operasyon yapmamız için gereken istihbaratı veriyor. Doğru mu yoksa yanlış mı veriyor? Manipülasyon mu yapıyor? Bizi yanlış mı yönlendiriyor? Kendi memleketimizde kendi başımızı derde sokmamızı mı sağlıyor? Bütün bunlar yapılan sivil soruşturma sonunda ortaya çıkacak. Ama en iyi ihtimalle. Bu soruşturma başlamadan daha, henüz her şey taze iken Hava Kuvvetleri Komutanı Mehmet Erten’in istifa etmesi gerekir. Savcıların önünü açmak için yapılacak ilk iş bu olmalı bence. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi