“Ortak akıl hareketi”
“İste kulum, vereyim!” diyen Allah (cc) ‘tesânüd’ü o kadar seviyor ki; dayanışmanın ve yardımlaşmanın olduğu her yerde muvaffakiyet yaratıyor.
Ve bu yüzden mü’min kullarını ikaz ediyor: “İnkâr edenler de birbirlerinin dostlarıdırlar. Eğer siz bunu (birbirinizle yardımlaşmayı) yapmazsanız, yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat olur!” (Enfal, 73)
Tesânüd ‘Dünya’ diyene de, ‘ukbâ’ diyene de elzemdir.
İnsan medenîdir, fıtraten tesânüdü ister..
Her ehl-i kemâlin bir başka kemal sahibiyle birleşmeye fıtrî bir meyli vardır. Zira iki güzelin bir araya gelmesi çok daha güzelleri tevellüd edecektir.
Bundandır ki mü’minlerin arasındaki dayanışmayla çılgına döner şeytan. Tesânüdü bozmak uğruna her türlü silahını döker ortaya; haset, gıybet, tenkit, sû-i zan!
Fakat şeytanın kahrolmasına inad ‘çamurdan duvar’ olmalı ehl-i irfan!
“Haysiyetime, şerefime dokundu!” endişesi duymaksızın söylenen her sözü bağrına gömmeli, mukabele-i bi’l-misil derdine düşmeden atılan her taşla daha da sağlamlaşan çamurdan bir kale olmalı ki selâmet bulsun âlem-i İslâm.
Zira muvaffakiyete tesânüd gerek! Tesânüde tahammül...
Tesânüdün menbaı ihlasın, sebatın ve fedakarlığın bulunduğu kalplerdir...
Haysiyet ve şereflerinin derdine düşenler bu ulvî hasletten nasipsizlerdir. çünkü süflî arzular, maddî menfaatler bir yana, şahsî onur ve haysiyet arayışı bile çoğu zaman tesânüdü kırar, parçalar.
Kendilerini değil, cemiyeti başarıya götürmek isteyenlerin, himmet ve gayreti nefsi değil, milleti olanların sevdasıdır tesânüd.
Tesânüdün bir diğer adı da ‘biz’dir: ‘Ben’den tecerrüd!
Bu meyanda son söz Bedîüzzaman Hazretleri’nin: “..Bir taş, taşlığıyla beraber, kubbeli binalarda ustanın elinden çıkar çıkmaz başını eğer, arkadaşıyla birleşmeye meyleder ki, sukut tehlikesinden kurtulsunlar. Maalesef, insanlar teavün sırrını idrak edememişler. Hiç olmazsa taşlar arasındaki yardım vaziyetinden ders alsınlar!”
MİLLİ İRADENİN GüCü
Yukarıdaki girişi, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın öncülüğünde 200’den fazla kuruluşun destek verdiği Ortak Akıl Hareketi’nin ruhunu anlatmak için İrfan Mektebi Dergisinin (irfanmektebi.com) Haziran sayısından aldım.
“Türkiye'de yüzyıllardır bir arada yaşayan insanlar, artık temel özgürlükleri edinme ve kullanma noktasında endişe duymamalıdır.” denilen platform manifestosunun amacı adında saklı: “Yeni Anayasa ve Demokrasi Platformu” (demokrasiplatformu.org)
Platform yeni anayasada olması gereken ilkeleri de şöyle açıklamış: “Türkiye'nin gücü birlik ve beraberliğindedir. ülkemizde çok güçlü tarihi ve sosyal temelleri bulunan birlik ve beraberliğin kısaca ülke bütünlüğünün korunması hürriyetlerin esas, kısıtlamaların istisna olduğu hukukun üstünlüğü temelinde gelişen ve ona dayanan yeni bir anayasadır. Devlet, milletin belirlediği hukuku uygulayan, topluma hizmet eden bir kurumdur. Demokratik devletin resmi ideolojisi olamaz. İnsanlar belirli bir ideolojik kalıba sokulmaya çalışılmamalıdır. Devlet, hukuku kendi düşüncesi ve inancı doğrultusunda kullanmamalıdır. Devlet, düşünceler karşısında eşit mesafede ve tarafsız olmalıdır. Yeni bir Anayasa bu ilkeler üzerine inşa edilmelidir.”
İçinden geçtiğimiz dönem sadece memleketimiz için değil, tüm İslâm dünyası için hassas ve kritik bir dönem. Milli iradenin gücünü gösterme ve onun temsilcilerinin söz söyleme, koşma ve konuşma vakti geldi. Ortak Akıl Hareketi bunun için önemli bir inisiyatif. ümit ediyorum, başta zikredilen ihlas ve samimiyet ölçüleri bu hareketin tek menbaı olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.