Kısa Kısa
Vatan Gazetesinde Mustafa Mutlu, sırf Burhan Kuzuyu itibarsızlaştırmak gayretiyle kendi kendine bir masal uydurmuş. Önce parlak akademik kariyerini yazmış Burhan Hocanın, sonra siyasi geçmişinin bir kısmını..
Ardından ise Yaşar Büyükanıtın yargılanması tartışmaları sırasında verdiği bana ne ulanlı sözünü hatırlatarak, bundan sonraki kariyer planlamasına projeksiyon tutmuş. Mutluya göre, Kuzu, kendini Erdoğan sonrası Ak Partinin liderliğine hazırlıyormuş. Evet de sayın Mutlu, dikkatinizden kaçan minicik bir detayı hatırlatmama izin verin. Yazdıklarınızın tümü doğru bile olsa.. Sayın Kuzu, bunun hesabını yapıyor bile olsa.. Biliyor musunuz, Sayın Erdoğan neden parti genel başkanlığından ayrılıyor?.. Tüzük gereği.. Çünkü parti tüzüğü gereği en fazla 3 dönem üst üste milletvekili olmak mümkün.. Sonra bırakmanız gerekiyor. Tıpkı Burhan Kuzu gibi.. Eğer biraz düşünseydiniz siz de eminim bulabilirdiniz. Burhan Kuzunun TBMMdeki son yasama dönemidir. Üzgünüm Leyla..
İŞTE BAYRAM BUDUR
19 Mayıs törenleri kaldırılmış diyorlar. En basit anlatımı bu. Ama garip biçimde sesi yüksek çıkan jacoben elitist yazar takımı, Milli Eğitim Bakanını bu kararından vazgeçirmek için çırpınıyor.. sizin asıl derdiniz Atatürk ve Cumhuriyetle diyen de çıktı; gençlerimize bayramı yasaklayıp onları topluca Umreye götürüyorlar diyeni de.. Böyle düşünen arkadaşlardan sadece lise yıllarını hatırlamalarını istiyorum. İçinizden bir taneniz (yürekten ama) sevinç, heyecan ve coşkuyla giydik o ince kırmızı penye pijamaları ve ucunda kurdele asılı olan çubukları mutluluk içinde salladık diyorsa, ben bu yaşta çıkacağım stadyumda törene katılacağım.. Kimsenin bayramla derdi yok. Ya da içerdiği anlamla.. Mantıksız kısmı yapılan tören.. O törenler için ayrılan bütçeden kentlerde ya da ilçelerde oluşturulacak gençlik örgütlerine şenlik ya da festival düzenlemeleri için kaynak aktarılsa ya. Üniversitelerin bahar şenliklerine katkı sunulup 19 Mayıslarda o tip organizasyonların hayat bulması sağlansa ya. Yeni Türkiyenin yeni alışkanlıkları olsa ya artık. Vedalaşsak ya eski Türkiye ile..
RAŞİD NEDEN GİRDİ BU TOPA?
Raşid Nekkazı tanıyorsunuz artık. Cezayir asıllı Fransız işadamı. Fransada senato eğer, Ermeni soykırımının inkarını suç sayan yasayı onaylarsa, bu suçu işleyenlerin tazminatını ödemeyi taahhüt ediyor. Yayında çok sıkıştırdım. sen bir sosyalist politikacısın. Daha evvel sosyalistler bu tasarıyı getirince senatoda Sarko engellemişti. O zaman da kendi partine baskı yaptın mı? dedim.. Fransanın Cezayir soykırımıyla yüzleşmesi için bir şey yapıyor musun dedim.. vs.. vs.. Daha birçok şüphemi ve kaygımı açıkça paylaştım.. Beraber yemek yedik. Kahve içtik sohbet ettik. Arkadaş olduk. Çok açık sordum; sen neden bize iyilik yapmak istiyorsun?.. Bilirsiniz bu Yahudi adetidir. Durup dururken, ortada hiçbir şey yokken alakasız bir vakitte size destek olurlar. Para verirler, iş verirler, eğitim imkanı verirler. Teşekkür eder geçersiniz. Oysa o iyilik bir süre sonra sizin onlara yapmak zorunda kalacağınız asıl iyiliğin peşin ödemesidir aslında.. Raşide bunu anlattım.. O da bana Parisin göbeğinde, yerlerinden edilmek istenen Çingeneler için satın aldığı arsayı anlattı. Onları yerlerinden etmek isteyen politikacının evinin dibindeki kocaman arsayı satın alıp Çingeneleri oraya yerleştirdiğini.. Ya da camilerin kapatılmaya çalışılması üzerine tertiplediği sokak namazlarını.. Yüzlerce Müslümanla sokakta namaz kılıp, eğer camilerimizi kapatırsanız Paris böyle bir manzarayla karşı karşıya kalır mesajı verdiğini.. Aslında bütün bunlar da beni ikna etmedi.. Ama şu son analizine şapka çıkardım.. Ersoy kardeşim. Sen benim bir milyon euromu düşünme. Sonuçta bu insanlık dışı karar AİHMden dönecek ve bunun için harcadığım paraların hepsini geri alacağım. Kalın sağlıcakla.