Aykut Kocaman önceden tahmin ettiğim gibi Alex'e santrfor görevi verdi. Çünkü geçen haftaki Caner ve Stoch'un üstün performansı karşısında bunlardan birisini kulübede oturtamazdı. Bienvenu'nün de sürekli başarısız olması Aykut Kocaman'ı rahatlıkla bu düzene yönlendirdi. Bana göre F.Bahçe'nin kadro yapısı santrforsuz oynamaya uygun değil. Ama tüm futbolcuların kazanma arzusu, sahaya yansıttıkları hırs ve de Kayserispor'un büyük hataları hem de takım olarak hücumdaki yetersizlikleri F.Bahçe'ye farklı galibiyete getiren faktörlerdi.
F.Bahçe çok tempolu ilk 25 dakika oynadı. Bu bölümde Caner ve Stoch'a, Şota'nın aldığı tedbirler yüzünden hücum girişimleri sağ kanat ağırlıklı oldu. Kaleci hediyesinden gelen bir golle erken skor avantajı yakalandı. Devre ortasından sonra kontrol Kayserispor'a geçti ve F.Bahçe baskı altına girdi. Bunun en önemli nedeni ilerde uzun topları tutacak veya onlara hareketlenecek ve defansı rahatsız edecek santrfor eksikliğiydi.

KÖTÜ OYNAYAN YOKTU
İkinci devre başında da Kayserispor atak başladı. Bundan sonra kazanılan penaltıyla gelen ikinci gol F.Bahçeyi çok rahatlattı. Ondan sonra seyirciyle bütünleşip hırslarını devam ettirerek farka gittiler. Takımın en etkili ismi Stoch'un attığı mükemmel gol 90 dakikanın seyir zevki açısından en önemli görüntüsüydü. Bu arada Bienvenu de son dakikada attığı golle en azından moral kazandı. Dünkü farklı galibiyette en önemli etken takımda düşük performansı tek oyuncunun bile olmamayışıydı.
Kayserispor sezon başından beri iyi gitmiyor. Dünkü sergiledikleri futbol ise tam bir hayal kırıklığıydı. Orta sahada Abdullah, Furkan ve Riveros'un iyi niyetli mücadeleleri yeterli olmadı. Her şeyden önce hücum güçleri çok yetersiz. Amrabat'ın olmayışı bu konuda en önemli birinci neden. Ayrıca Troisi, eski Troisi'den uzaktan yakından ilgisi yok. Gökhan Ünal'ın ise fiziki gücü günümüz futboluna tam zıt kutup teşkil ediyor.