“Satıyorum…”
“Var mı arttıran…”
“Satıyorum…”
“Saaattııım!..”
Bizden usulsüzce alınan paraların geri kazanılması için el konulan malların satışlarında yaşandı bu replik. Hemen her akşam televizyonların haber bültenlerinde “bugün de bunlar satıldı, bu kadar tahsilat yapıldı” türünden bilgiler verildi.
Tahsilatlar yapıldıkça, mahkemeler sonuçlandıkça vatandaş bir “ohh” çekti ki yanmış bağrının ağrısı bir nebze soğuklandı.
Artık TMSF’nin, el koyup hızla sattığı malvarlıklarının haberleri yerine kurumun kendisi ve bürokratları haber oluyor.
Fon eski Başkanı Ahmet Ertürk döneminde başkan yardımcısı olan Fethi Çalık ile ilgili iddialar mahkemeye taşındı.
İddiaların mahkemeye taşınmasında görev süresi bu ay sonu dolacak olan TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül’ün büyük etkisi oldu desek yanılmış olmayız. Çünkü adli ve idari soruşturma açılabilmesi için kurumun izin vermesi gerekiyor. Fon’un izni yoksa yargılama da yok. Bunun altını kalınca çizelim.
Mahkeme ve “yolsuzluk var mı?” süreci işlerken; “başkanlık koltuğuna kim oturacak?” tahminleri de başladı.
İlk iki aday kurum içinden. Süleyman Recep Özdil ve Mukim Öztekin.
İhlas Finans’ı batırmakla yargılananlar arasında yer alan Özdil, beraat etmesinin hemen ardından Ahmet Ertürk tarafından Fon yönetimindeki Bayındırbank’ın başına getirildi. Özdil, eğer başkanlık koltuğuna oturursa 2 yıl görev yapabilecek.
Öztekin ise BDDK üyeliğinden, yerine atandığı üyenin mahkeme kararıyla geri dönmesinin ardından istifa etmiş ve TMSF’ye atanmıştı. Öztekin başkan olursa 4 yıl görevde kalacak.
Kurum dışından başkan adayı olarak ismi geçenler ise BDDK’dan. BDDK İkinci Başkanı Mutalip Ünal, BBDK Başkan Danışmanı Ahmet Şirin ve Ziraat Bankası eski Genel Müdürü Can Akın Çağlar.Atanırlarsa 6 yıl görevde kalacaklar.
Kimin başkan olacağının önemi, Yurt Gazetesi’nin Fethi Çalık’ın ilk duruşmasıyla ilgili yaptığı haberin ayrıntısında saklı.
Çalık da, Albay Dursun Çiçek gibi üstlerine işaret ediyor. Habere göre Çalık “TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ve diğer yöneticiler de sorumlu” diyerek savunma yapmış.
Görev süresi bitmeden kısa bir süre öncesinde Ekonomi Gazetecileri Derneği üyeleriyle bir araya gelen eski Fon Başkanı Ertürk’ün şu sözlerini hatırlamakta fayda var:“Şu anda TMSF'nin takibine uğramış bazı kötü niyetli hakim ortakların, bir araya gelerek ortak avukatlar aradıklarını ve bazı insanlarla da görüştüklerini biliyorum. Bir ittifak ile de karşı karşıya kalacağız. Sanıyorum tek başlarına güçlerinin yetmediğini gördüler, bir araya gelerek güçlerini birleştirmeye çalışıyorlar.”
Koltuğa oturan yeni başkan kucağında 18 Nisan’da yapılacak ikinci duruşmayı bulacak. Çalık işaretinde ısrar ederse Ertürk’e de mahkeme yolu gözüküyor. Cumhurbaşkanlılığı ve Fon izin verirse tabii.
“TMSF'de bazı yöneticilerin para aldığı iddia ediliyor. Siz yemedim, yedirmedim diyebilir misiniz?” sorusuna da Ertürk aynı toplantıda “Yemedim, yedirmedim. Yeme teşebbüsünde olanları en ağır şekilde cezalandırdım. TMSF, Türkiye toplumunun, kamu yönetiminin bir kesitidir. O kesite toplumda olan hastalıkların hiç bulaşmadığını iddia etmek gibi bir iyimserlik içinde olamayız. Her toplum kesiminde o hastalıklardan mağdur olan insanlar olabilir. Dışarıdan bunları tahrik eden insanlar olabilir. Özellikle bizi en çok zorlayan şey, dışarıdaki insanların buna çok alışık olmaları. Bunları bize karşı da kullanmaya teşebbüs ettiklerini biliyorum. Burada belki çok sınırlı sonuçlar aldılar ve bunların birkaçının farkına vardık. Bunlara hem alet olanlara, hem teşebbüs edenlere en ağır yaptırımları uyguladık.'' cevabını vermişti.
Hala başkanlık yarışında mısınız?
[email protected]