İçimizdeki Austerler
Başbakan Erdoğanın muhatap alıp, cevap vermesiyle Auster adlı ABDli yazarın ideolojik suçlamaları daha bir kıymetlendi.
Bu isim Hapiste yatan yazar ve gazeteciler yüzünden Türkiye'ye gelmeyi reddediyorum demişti.
Başbakan, hem de Mecliste
Hafta boyunca merakla beklenen Meclisteki Partisi Grup Toplantısı Konuşmasında Austere cevap verme gereği duydu.
Başbakanın Gelsen ne olur gelmesen ne olur. İsrail'e gitmiş. Sen ne cahil bir adamsın. Gazze'de bombalar yağdıran bunlar değil mi? şeklindeki sözlerine katılmamak mümkün değil.
Ancak bu şahıs, bir ABD yetkilisi değil ki.
Sıradan bir yazar!
Bu tür cevaplar, benzeri çıkışlar yapan ABDli yetkililere verildiği zaman yerinde olur.
Nitekim Başbakanın bu cevabı en çok, muhatap aldığı ABDli Austeri sevindirdi.
Koskoca bir ülkenin Başbakanı, Meclisinden kendisine cevap veriyordu.
İsmi için büyük bir reklamdı.
Böylelikle ideolojik suçlamaları kat be kat fazla kişiye ulaşacaktı.
Fırsatı bulmuş, kaçırır mı, kin kusmayı sürdürdü ABDli yazar.
İsrail'de düşünce özgürlüğü var. Ne yazarlar ne de gazeteciler hapiste. Tüm ülkelerdeki yaşam şartlarını iyileştirmek için hapis korkusu ve sansür olmadan konuşma ve yayınlama özgürlüğü, herkes için kutsal bir haktır.
Şimdi ellerini ovuşturarak bekliyor olmalı, Başbakandan gelecek olası cevabı.
Ümit ediyorum, Başbakan, Austere daha fazla prim vermez.
Böylelikle Time de kahvehane polemiği yorumuyla aktardığı bu atışmadan daha fazla yararlanamaz.
***
Yazımızın başında Austerin ülkemize yönelik suçlamalarının ideolojik olduğunu belirtmiştik.
Bunun en açık göstergesi kimliği.
İnternette çok basit bir arama sonucunda, bu ismin Türkiyeye nasıl bakabileceğini anlayabilirsiniz.
O bir Yahudi.
Ve sıradan bir Yahudi değil.
Küçüklüğünde kendisi için yapılan Haham Olacak Töreni doğrultusunda yetiştirilmiş biri.
Türkiyeye objektif bir şekilde yaklaşması beklenemez.
***
Ayrıca
Gazeteciler, yazarlar tutuklanıyor suçlamaları konusunda çok rahat olmalı Sayın Başbakan.
Türk halkı bunun böyle olmadığını çok iyi biliyor.
Bilmeyen, daha doğrusu bildikleri halde aksini iddia edenler, içimizdeki Austerlerdir.
Halk bunu da görüyor.
İşte, Yeni Akit Ankara Temsilcisi Yener Dönmezin 2 Şubat tarihli yazısı.
Öyle bilgiler aktarıyor ki Dönmez:
Ülkemizdeki Austerlerce sürekli gündemde tutulan gazeteciler hapse atılıyor iddiasının baştan sona KCK ve Ergenekon soruşturmalarını sulandırmaya dönük bir kara propaganda olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Yener Dönmezin yazısında aktardığı çarpıcı bilgiler şöyle:
Mesleklerini icra ederken tutuklanmış gazeteciler olarak gösterilmeye çalışılan KCK tutuklularının görev yaptıkları ROJ ve ANFden son 1 yılda yayınlanan kodlu mesajlar sonucunda ülke genelinde tam 312 illegal eylem yapıldı, bu eylerler sonucunda 230 güvenlik görevlisi ile 196 vatandaş yaralandığı, 12 kişi de hayatını kaybetti.
Bunlar mı gazeteci?
PKK/KCK terör örgütü İdeolojik Alan Merkezinin Propaganda-ajitasyon çalışmalarının yürütülmesi ve süreklileştirilmesini amaç edindiğini aktaran Dönmez, bu merkezin başında Mustafa Karasunun bulunduğu ve Önderlik çizgisine göre basın- yayın politikaları oluşturduğu bilgisini paylaşıyor okurlarıyla.
Tutuklanan isimler Karasuya bağlı işte bu çarktan geçmiş kişiler.
Tekrar soralım:
Bunlar mı gazeteci?
Hayır, bunlar Karasunun adamları.
Hayır bunlar, Auster kafalı Türkiye bölücüleri.
***
İçeride ve dışarıdaki Auster bir değil iki değil.
Bir grup Auster de, KCK operasyonları kapsamında tutuklu bulunan Yazar Ragıp Zarakoluyu Nobele aday gösterdi.
Anlayacağınız;
Terör örgütü PKK ve yandaşlarına sahip çıkmakta sınır tanımayan Batı, şimdi de terör örgütü üyeliğinden tutuklu bir ismi Nobel ile ödüllendirerek, yüceltmenin planlarını yapıyor.
Türkler bu topraklarda 30 bin Kürdü ve 1 milyon Ermeni'yi öldürdü iftirasını atan yazar Orhan Pamuku Nobelle ödüllendirenler de bu Austerlerdi.
Bunları yazdıkça, içimizdeki Austerlerden Bize yaşam alanı kalmıyor, en iyisi Türkiyeyi terk etmek yollu çıkışlar gelmeye başladı.
Sakın kanmayın bu masum laflara.
Zaten hiçbir zaman Türkiyeli olmamış bu Austerler, bölücü gayretlerini daha rahat sürdürecekleri asli zeminlerine dönüş planları yapıyorlar o kadar.
Asli zeminlerinde sürdürecekler mücadelelerini.