Karanlık Oda Tezgahları
Türkiyede basın ve ifade hürriyeti tutuklu gazeteciler üzerinden tartıştırılıyor. Ve bunu da bilerek yaptıklarından hiç kuşku duymuyorum.. Üstelik de tamamen bizden, bizim içimizden kimi çevrelerin, bu saikle Türkiyeyi dünyaya şikayet etmesini ise hiç hazmedemiyorum. Bir siyasi parti başkanı Washington Posta yazdığı bir makalede şikayet ediyor ülkesini, bir başka yazar Guardiana; biri öldü, ikisi tutuklu ben de işsizim diyebiliyor mesela.. Mesela Ece Temelkuran neden işsiz kaldığını patronuna ve genel yayın müdürüne sorsa ya.. Hrantın öldürülmesi ile ya da Soner Yalçının tutuklu yargılanması ile Temelkuranın işsiz kalması arasında ne tip bir bağlantı olabilir ki?.. Hem kendini fasulye yerine koyacaksın hem de işsiz kaldım diye isyanını Fatih Altaylıya değil Guardian marifetiyle başka çevrelere söyleyeceksin..
SİPARİŞ KİTAP
Dün Necati Can ile birlikteydik.. Gümrük bakanlığı eski baş müfettişi.. Efsane Gümrük Bakanı Gün Sazak döneminin en etkin bürokratı.. Soner Yalçın hakkında ikinci müracaatını yaptı.. Sebep? Binbaşı Erseverin anıları isimli sipariş kitabında, hiç alakasız yerde adını geçirdiği için.. Olay şu.. Ülke, 12 Eylüle doğru hızla sürükleniyor.. Her köşebaşında, solcusu, sağcısı vuruluyor.. Faili meçhul cinayetlere her geçen gün yenileri ekleniyor. Ama (Bedrettin Demirelin tabiri ile) tüm bu cinayetler şartların olgunlaşması için yeterli değil.. Ya? Kitlesel bir kıyıma ihtiyaç var. Bu kıyım için de silah lazım. İşte ünlü 2.500 silah, bu süreçte giriyor yurda.. İskenderun Limanından transit yük taşıyan bir tırda yakalanıyor silahlar.. ASALAnın taşeronu Overco Şirketine ait.. Soner Yalçının yaptığı ise, yazdığı kitapta olayı anlatırken silah sevkıyatını ve dolayısıyla da kaçakçılığı MHPnin ve merhum Muhsin Yazıcıoğlunun üzerine yıkmak.. ....Ersever, İstanbulda kaçakçılık olayını soruşturan Gümrük ve Tekel Bakanlığı Müfettişi Necati Canla görüşüyor. Necati Cana Muhsin Yazıcıoğlunun mektubunu veriyor. Ersever, MHPlilere ait olan 2 bin 500 tabanca ve kaçak malların yakalanması görevini ihmal ettiği için açığa alınıyor.....
İŞTE 2.500 SİLAH HADİSESİ
Tabi külliyen yalan olduğu Necati Canın müdahalesiyle çıkıyor ortaya.. Zira olayın aslı şöyle; 1978de İskenderun Limanından transit yük taşıyan bir TIRda Gaziantep Jandarma ekipleri tarafından, 2.500 adet Bersa marka tabanca yakalandı.. Malın alıcısı olarak ise, Ahmet ve Mehmet Taner kardeşler görünüyordu.. Malın başında ise sabıkalı kaçakçı Mehmet Taner vardı.. Soruşturmayı Necati Can değil Müfettiş İsmail Yanlar yaptı. Aynı dönemde İskenderunda Jandarmanın başında tanıdık bir isim vardı.. Veli Küçük.. Ki, Küçükün evinde ele geçirilen ajandalarda da silah kaçakçılığının karayolları ayağını oluşturan Orta Doğu Nakliyatın sahibi Nejat Söyler ve ekibiyle ilgili notlar bulunduğu ortaya çıkmıştı.. (Ergenekon davası ek klasör delilleri) Fakat, Soner Yalçın, kendisine servis edilmiş olan bilgiyi öylesine pervasızca ve hesapsızca taşımış ki kitabına, olay dava konusu olduğunda ne Necati Canı hatırlıyor ne de silah kaçakçılığını.. Bunu da nereden biliyoruz? Telefon konuşmalarından.. ...Kimdi bu Necati Can? Neden soktuk bu kişinin adını biz bu kitaba?... diye sorduğu kişi de, Emin Çölaşanın ünlü minik kuşu Ünal İnanç.. Silahları hatırlayalım diye bir not daha vereyim size.. İtalyada Gladyonun bağlantılarını araştıran Savcı Carlo Palermo, dava dosyasına, söz konusu 2.500 silahın sevkıyatında P2 Mason Locasının parmağı olduğuna yönelik tespitlerini koymuştu.. Bu sadece bir basit örnek.. Dileyen olursa, arttırabiliriz..
Kalın sağlıcakla.