Lideri İlham olandan ne beklenir?
Bir dostum yakın günlerde Azerbaycandan geldi. O kadar çok şey anlatıyor ki, mübalağa sanmamak mümkün değil. Çünkü Azerbaycan mübalağa sanatını zirveye çıkaran ünlülere sahip. Meşhedî Cafer gibi!
Hani dünyanın balıkçıları bir araya gelmiş tuttukları büyük balıklardan söz ediyorlarmış. Tabii Büyük Okyanusta avlanan İzlanda balıkçıları biz her hafta otuz kırk balina avlıyoruz deyince herkes susmuş. Bir tek Meşhedinin sesi yükselmiş: O da neçi. Özüm Hazar deryasında balinayı yem olarak kullanıram.
Arkadaşım Baküde her nasılsa Azerbaycan Edebiyatı Gazetini görmüş. Yazıcılar İttifakının yayın organı. Birinci sayfada Cenabı İlham Aliyevin kocaman fotoğrafları ve beyanatları yer alıyormuş. Sanmayın ki edebiyatla ilgilidir!
Bu benzetmeyi yapmaktan hiç memnun değilim ama, benzerlik gözden kaçar gibi değil. Son 20 yıl içinde bölgemizde iki cumhuriyet babadan oğula geçti, biri Suriye, diğeri Azerbaycan! Babadan oğula geçilen sistemin ne olduğunu cümle alem bilir!
Suriyenin durumu malum. Buna rağmen, ulusallaşmış milliyetçi basınımızda yaygın bir Beşşar hayranlığı pompalanıyor. Beşşarın Hamada Türkmen aileleri hedef seçip katlettiği bilindiği halde
Beşşar ululanırsa, İlham ne olur?
Bunu fazla düşünmenize gerek yok, aziz okuyucular. İsminde yeni bulunan bir gazetede bir hanım yazar döktürmüş. Okuyun Türk dünyasının örnek büyük liderini tanıyın, inşirah bulun!
Molodaya Gvardiya (Genç Yüzbaşı demekmiş) yayınevi 2007 yılında Büyük İnsanların Yaşamı serisinde İlham Aliyev biyografisini yayınlamış. Azerbaycan Büyükelçiliği bu kitabı Türkiye Türkçesine çevirttirmiş. Burada Türkiye Türkçesi deyimi sözün gelişidir. Çünkü Azerbaycan anayasasına göre, Azerbaycan türkçesi diye bir şey yoktur, Azerbaycanın resmi dili Azerbaycancadır!
Çok milliyetçi Selcen hatun nedense bunu görmezden geliyor! (Milliyetçiler yakında dilimizi Anadoluca yaparlarsa şaşırmayın!).
Viktor Andriyanov ve Hüseynbala Mirelemov 480 sayfa boyunca büyük lider İlhamdan söz ediyorlarmış. Bu iktidar ve para İlhamda olduktan sonra adına ansiklopedi bile çıkarırlar! Zat-ı şerifin kendinden bahis yetmiyor, eşi hanımefendiden ve kızlarından da uzun uzun söz ediliyormuş!
Selcen Hatun da bizim liderlerin eş ve çocuklarına onları örnek gösteriyor!
Tabii kendileri de Türkiyenin yöneticilerine numune-i imtisal oluyorlar!
Buyurun okuyalım: Komşularla Sıfır Sorun isteyen bir devlet nasıl bir politika izlemelidir? Cevabı Aliyevin şu sözlerinde saklı: Diğer devletlerin içişlerine karışmamak bizim dış politikamızın ilkelerinden bir tanesidir. Ülkelerin birbirlerinin işlerine daha az karışmaları durumunda, dünyamızın çok daha güvenli bir yer haline geleceği kanısındayız. Bu yüzden herhangi bir ülkenin iç politikasını ilgilendiren bir gelişmeyi hiçbir vakit öncelikli meselemiz olarak görmüyoruz. Başkalarının bizim işlerimize karışmaya çalışması durumunda da çok öfkeleniyoruz.
Bu laf salatasından ne ilhamı alacağız acaba? Azerbaycanın içişlerine kimlerin karışma hakkı var? Tabii öncelikle Rusyanın! Eh bu karışma çok ileri gitmiyorsa, ABDnin de içişlerine karışma hakkı olduğundandır!
Selcen hatundan son bir alıntı yapalım: Bu alıntı hemen her gün eleştirdiğimiz yandaş medyaya ithaf. Basında hakkında çıkan övgüleri değerlendiriyor Aliyev: Bunu çok olumsuz değerlendiriyorum... Hakkımda methiyeler okumalarına ihtiyacım yok. Bundan utanıyorum. Bazılarının kaside düzmesine demokratik yoldan engel olamadığım için beni bağışlayınız. Bu utanç verici bir durumdur. Rica ediyorum, beni övmenize gerek yok, ben kendisine çok önemli bir görev havale edilmiş olan sıradan bir insanım...
Bre aman! Dünya dünya olalı böyle bir alçakgönüllü lider görmemiştir!
Yukarıda sözünü ettim, Azerbaycan Yazarlar Birliğinin edebiyat gazetesinden. Başkan Anar başta olmak üzere bu teşkilatın yöneticileri aptal mı sanıyorsunuz?
Değil elbette! Fakat muslukları İlhamın elinde. Onun nasıl açılacağını da tecrübeli kalem sahipleri biliyor!
Hazreti İlham küçük çaplı milli bir diktatör. Türkiyeden çok rahatsız. Türk subayları Azerbaycan ordusunu eğitiyordu, onları postaladı; artık Azerbaycan ordusu İsrail subaylarına emanet.
Müslümanlıktan çok rahatsız bu büyük lider İlham. Yeni Baküde ilaç için bir tek cami yok. Türkiyenin Türk şehitliğinde yaptırdığı cami yıllardır kapalı! Sebebini belki Selcen hatuna söylerler!
İlhamı büyük lider gören, Âtıf Hocaya neyi reva görmez?
Bu arada Selcen hatunun Âtıf Hocayı İstiklâl Mahkemesi savcısından daha suçlu gösteren bir yazısına rastladım. Böylece mazlumlardan değil, zalimlerden yana tavır koyduğundan şüphem kalmadı.
Eğer bu konuda gerçekleri gerçekten öğrenmek istiyorsa, ona vaktiyle İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından yayınlanan Huzur Dersleri kitabını tavsiye ediyorum. 20. yüzyılımızın en büyük hukukçularından Prof. Dr. Ebulula Mardinin bu kitabında Atıf Hocanın nasıl bir mazlum olduğu bütün ayrıntılarıyla anlatılıyor. Tabii anlayana!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.