Adalet Bakanını dinlemek
Av. Osman Ataman, daha küçüklüğünde cevval zekâsıyla dikkatimizi çekmişti. Erken yaşlarda Bâb-ı Ali Toplantıları ismiyle bir düşünce kulübü kurdu. Geçtiğimiz hafta bu toplantıların 108.si yapıldı. Ülkede söz sahibi insanları 108 kere bir araya getirmek kolay olmayan bir başarıdır.
Bu son toplantının konuşmacısı Adalet Bakanı Sadullah Ergindi.
Sayın Bakan vazifeye başladığında biz, yurt dışındaydık. Bu sebeple yeni tanıştık.
Hemen şunu ifade edelim ki konuşmaya çok iyi hazırlanmıştı. Sunumu bizzat kendisi yaptı. Tutuklu, mahkûm, cezaevi, adliye, hakim, savcı, adli personel gibi istatistik bilgilerini dünya ile kıyas ederek çok tafsilatlı şekilde anlattı. Buna göre tutuklu sayısında azalma yaşandığını, mahkûm sayısında ise artış olduğunu gördük. Hukuk fakülteleri, hukuk mezunlarının problemlerini anlattı. Stajyer avukatların stajyer hakimlerle beraber aynı mekânda derli-toplu staj yapacaklarını, onlara da staj süresince maaş verileceğini açıkladı. Bu bir stajyer avukatın alacağı en güzel haberlerden biridir.
Ayrıca AİHMne dair gayet isabetli teklif ve görüşmeleri nakletti. Buna göre Türkiye olarak bu mahkemeye dosyaları bize verin, biz vatandaşımızla görüşüp- konuşup helalleşeceğiz! mealinde teklifte bulunmuşuz. Yüksek mahkeme de buna memnun olmuş. Bir pilot dosya verilmiş. Diğerleri bu dâvânın seyrine göre askıya alınmış. Bu uygulama, bir ayıptan kurtulmamızın başlangıcıdır.
Sorular kısmında güzel sorular oldu.
Teklifler birbirinden isabetliydi.
Biz, daha evvel birçok kereler sütunumuzda işlediğimiz tekliflerden sadece ikisini yazdık. Bunlardan biri İcra Dairelerinin özelleşmesi, diğeri de Hukuk Fakültelerine İngilizcenin yanı sıra Arapça ve Osmanlı Türkçe dersi konması, hatta buna matuf olarak Adalet Liseleri açılmasıydı.
Bakan her ikisini de fevkalade isabetli buldu, tam destek vererek neden olması gerektiğini gerekçeli şekilde anlattı. İcra dairlerinin özelleşebileceğini fakat şimdilik altyapının buna müsait olmadığını, ancak yapılan yeni düzenlemeyle bu dairelerin parayla alakasının kesildiğini haber verdi. Bazı yeni hakim ve savcıların kanunu anlamak için lügate bakmak gibi bir mecburiyet yaşadıklarını dile getirdi. Bir hukukçu Mecelleyi okuyup anlayabilmelidir, onlar, bizim köklerimiz dedi.
Eminiz ki sadece biz değil salondakilerin çoğu Adalet Bakanını, mütevazı, çalışkan ve yerini dolduran bir insan olarak gördü.
Demiştik ya biz, Kaht-ı rical devrini kapattık.
Batı, kendi derdine yansın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.