Serdar Arseven

Serdar Arseven

İş yapmadan 7 bin lira (yedi milyar) maaş almak!..

İş yapmadan 7 bin lira (yedi milyar) maaş almak!..

Bizler, 28 Şubat zihniyetinin –tamamen- hakim olduğu yıllar boyu nelerle uğraştık malûm.

Birçok mevzu, bunlardan bir bölümü de “kamu”daki inanılmaz vurgun, israf, lâkayıtlıkla ilgiliydi.

Bugünlerde üzerinde bolca durduğumuz ve durmayı da düşündüğümüz TRT, o zamanlar “çiftlik” gibi yönetilirdi.

Ayda üç saat Kurum’a uğrayıp, ayda yedi sekiz hatta on, onbeş asgari ücretli maaşı götürenler filan...

O günler öyleydi...

Bugün TRT için işler biraz farklı.

Şimdilerde, “Mümin”, “Mukadessatçı” takımından “bazıları” gece gündüz çalışır ve bu “bazıları” çalışmalarının karşılığında cüzi sayılabilecek ücretler alırken, eski tüfek solcular, deveyi havuduyla götürüyor.

Mesela;

TRT kanallarından birinde beş kuruşluk rating almayan bir programın ucundan tutan S.A. adlı tombalak, Genel Müdür’den bile fazla maaş alıyor!..

Bunun gibi birçok örnek var...

Ne dünya imiş ki, iktidarda “Müminler” de olsa, eski tüfek solcular teknelerini hem de pupa yelken yürütüyor!..

•

Bizde böyledir; o onu ezer, öbürü şunu...

Malı götüren de, “Kemalist sol” veya “Kemalist sağ” olur!..

İşin başına kimin geleceğini biz belirleriz, iktidar hep başkalarında!..

Yarın öbürgün, güç elden gittiğinde Anya’nın ve Konya’nın farkında olmak da işe yaramaz!..

•

Benzeri bir durum bugünlerde bakanlıklarda yaşanmakta...

Başlıkta dedim ya; “Hiç işe gelmeden 7 bin lira maaş almak!..”

Bu dönemde de gayet yaygın bir durum!..

Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Bülent Arınç vesaire istedikleri kadar canlarını dişlerine taksınlar; dibi delik kovayı dolduramazsın!..

Dip fenaysa, tepe,

“Beyhude dolanır beyhude çağlar!..”

Ve...

“Lafta kalır eski sevdalar!..”

Bakın hiç işe gelmeden 6 buçuk, 7 bin lira alanlar mevzuunu anlatayım...

Şöyle böyle 4 bin adam, kahir ekseriyeti “Recep Tayyip Erdoğan’a düşman” takımından....

Hiç “Daire”ye uğramadan bu parayı alıyor!..

Mesele “ne” mi?..

Şu:

Hani bir kararname ile Bakanlıklar birleştirildi ya...

Bazı Genel Müdürler, Genel Müdür Yardımcıları, Daire Başkanları’nın görev alanları kalmadı böyle yapılınca...

Bunlar, -birtakım korkulardan ve komplekslerden dolayı- “uzman” kadrosunda değil de, “Müşavir” (danışman) kadrosunda değerlendirilince...

Ne oldu?..

Olan biten, adamların kahir ekseriyeti “Daire”ye gitmeden, danışılmayan müşavir olarak maaşlarını almaya devam etti...

Hem de Genel Müdürken ne alıyorlarsa onu almaya devam etti!..

Ve ediyor!..

Genel için konuşuyorum; uzman olsa 2.5 filan alacak, şimdiki maaşı bunun en az iki katı!..

Tekrar edelim;

Adam Genel Müdürlük yapmıyor, hiçbir iş yapmıyor ama Genel Müdür maaşı alıyor!..

Genel Müdür Yardımcılığı yapmıyor, hiçbir iş yapmıyor ama Genel Müdür Yardımcısı maaşı alıyor.

Daire Başkanlığı yapmıyor, hiçbir iş yapmıyor ama Daire Başkanı maaşı alıyor...

Bir başka ifadeyle, yaklaşık 4 bin “iş yapmayan”a ballı maaşları biz veriyoruz!..

Ben veriyorum, sen veriyorsun, Ayşe Teyze veriyor, Fatma Teyze veriyor, Mehmet Efendi, Ahmet Efendi, Haso ve Hüso...

Verip verip duruyoruz!..

İktidarlar değişiyor; verilenler ve verenler değişmiyor!..

•

Özel sektörü düşünün; bir adam “Müdürlük” görevinden alınsa...

Veya ayrılsa...

Hiçbir işlevi kalmasa...

Ona “Müdür” maaşını verirler mi?

•

Sayın Zafer Çağlayan, “Bizler 8 ayda bir cep telefonu değiştirecek kadar zengin bir devletin vatandaşları değiliz!” demişti...

Doğru da...

Çalışmayan binlerce adama, asgari ücretin neredeyse on kadını verecek kadar da zengin değiliz!..






Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi