Muhsin Meriç

Muhsin Meriç

Hoşgeldin baharistan!

Hoşgeldin baharistan!

Mart ayı bizim için zaferler ve hüzünler ayıdır.

Takvim yapraklarındaki ‘tarihte bugün’ köşelerine bile göz atmak kâfidir bunu anlamak için.

‘Seçilmiş acılarımız’, kimliğimizi inşâ eden travmalarımız çoktur martta.

Hayırlıların da şerlilerin de ‘sefer’ hazırlığı yaptığı dönemdir mart.

Fırtınaların başladığı, ‘baharistan’ın ilk emarelerinin görüldüğü bereket müjdecisi bir vakittir mart.

Kışın, görünüşte soğuk ‘beyaz kefen’ini üzerinden atan ve diriliş dönemine “Bismillah!” diyen arz gibi semanın da tüm ordularıyla geçit resmine hazırlandığı, yüz binlerce varlığın haşrolacağı ve ‘hayat’ mucizesini dünyanın sakinlerine teşhir edeceği bereketli bir mevsimin kapısıdır mart.

•

İslam dünyası da ‘baharistan’a “merhaba!” demek istiyor.

Bir buçuk milyarı aşkın Müslümanın %54’ü 26 yaşın altında ve bu üçüncü nesil gençlik, bugün, küresel ahlak anarşizmine inat, ülkelerinde yeni bir asr-ı saadet yaşamak için mücadele ediyorlar. Şehitler veriyorlar, harbin içinde pişip olgunlaşıyorlar.

Bu ihtişamlı diriliş ve izzetli direnişin meyvelerini devşirmek için ‘baharistan’ sınırlarındaki muzır mahlûkların tahribatının engellenmesi ve İslam dünyasının en büyük hazinesi olan genç nüfusunun her yönden eğitimi için akıl ve insaf sahibi kişi ve kurumların seferberlik ilan etmesi lazım. Programlar, planlar, stratejiler hazırlanması lazım.

Fırtınalar çürük odunları sağlam ve gürbüz ağaçlardan ayırır; yıkılanlar yakıt olur, ayakta kalanlar fabrika!

Meyve fabrikası!

Gül fabrikası!

Nur fabrikası!

•

İslâm dünyasının kaderi müşterektir.

Bu hakikat, pahalı da olsa, anlaşıldıkça atılan adımların kıymeti ve tesiri de artıyor.

Bu anlayışa uygun şekilde doğru, devamlı ve kuvvetli istişare zeminleri tesis edildikçe ‘hata payları’ azalıyor.

Keşmir, Filistin, Doğu Türkistan, Bosna, Çeçenistan, Irak ve Afganistan’da yaşanan mazlumiyet ve mağduriyet; işgaller ve zaferler nasıl İslam dünyasının 20. Yüzyıl travmalarını atlatmalarına, teyakkuz ve intibahlarına vesile olduysa, nasıl devamlı direniş ve diriliş ruhunu beslediyse, bugün de ‘baharistan coğrafyası’ aynı ‘inşâ’nın gerçekleşmesine sebep oluyor.

Ümmete ümmet olduğunu hatırlatıyor.

‘Baharistan’ın ‘ön cephesi’ bugün Suriye!

Gelin görün ki İslâm dünyasının Şam imtihanı çok çetin geçiyor!

Siyaset ve diplomasi kanallarının alabildiğine kördüğüm haline geldiği bir zeminde fert fert her Müslüman bu çetin imtihanın muhatabı bugün...

Kitabında ‘merhamet’ ve ‘hak’ olmayan ‘mekanistik’ ve ‘fizikalist’ Avrupa medeniyetinin bu tür hadiselerde sınıfta kalması normal. Şaşırtıcı olan İslâm dünyası sâkinlerinin yaşadığı akıl tutulmaları.

‘Baharistan’ın kodlarını yazmaya devam edeceğiz...




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhsin Meriç Arşivi