Rahim Er

Rahim Er

Terör kışkırtması

Terör kışkırtması

Nevruz, ne Türklerin bayramıdır, ne de Kürtlerin. O, ateşperest Fars döneminden bölgeye sirayet etmiş İslam dışı bir gelenektir. Çok yakın bir zaman öncesine kadar Türkiye’de böyle bir bayram bilinmezdi. Kendine taban arayışındaki bölücü örgüt, gelenek oluşturma, tarihe dayanma adına bunu Kürtlere bulaştırdı. Önceleri güneydoğu sokaklarında araba lastikleri yakarak gayrı kanuni kutlamalar yapıldı. Resmî makamlar, bu kutlamaları engellemeye çalıştılarsa da fark edildi ki Türkistan’da da nevruz yaşanmaktadır.
O zaman Kürtçüler gibi Türkçüler de hadiseye sahip çıktı. Bu defa bir kısım kesimler arasında nevruz’la newroz çekişmesi yapıldı. Benim bayramım senin bayramın yarışına girildi. Zerdüştlüğün mü Şamanizmi, Şamanizmin mi Zerdüştlüğü etkilediği ayrı bir inceleme konusudur. Hakikat o ki nevruz, ne Müslüman Türk’ün ve ne de Müslüman Kürt’ün bayramıdır. Orta Asya’da var olması İslami kıstaslar itibariyle neticeyi değiştirmez.
Nitekim birazcık olsun zihnini yoran, şunu derhal fark eder:
15-20 sene evvel gündeme nevruzu getiren Kürtçü hareket, şimdilerde de ‘Kürtlerin dini Zerdüştlüktür’ fikrini işlemekte. Önce o batıl dine ait motifi benimsetti, bugün de İslam’dan kopardığı yeni nesillere bu fosilleşmiş dini aşılamakta.
Biliyorlar ki Kürtler, Müslüman kaldıkça Kürtçüler gayesine varamayacaktır. İslamiyet, bu topraklarda Müslüman unsurların çimentosudur.
Cahiliyye devri Arapları, dilediklerini işleyebilmek için Haram Aylar’ın yerini değiştirirlerdi. Sevgili Peygamberimiz -aleyhisselam- Veda Haccı’nda bu suiistimali yasakladılar. Şimdi Kürtçüler, cahiliyye devri adamları gibi bayram dedikleri festivalin gününü değiştirerek hedefe yürümek istemekteler.
Halbuki herkes bilir, dinî, millî veya folklorik bir bayramın günü vardır. Onlar ne kanunla ne emirle ve ne de parti kararıyla değiştirilebilir.
Maksat net şekilde görülmekte. Nevruzun günüyle oynayarak kışkırtma yapılmakta. Fitil ateşlenmiştir. Esnafın dükkânı, belediyenin otobüsü, vatandaşın durağı hunharca tahrip edildi, polisler kurşunlandı ve nihayet şehid edildi. Olanların iler-tutar tarafı yoktur. Bahara kasden kan damlatıldı. Daha azgın dalgalar geleceğe benzemekte.
Acaba? Öcalan’la ekibini yıllarca barındıran, örgüte her nevi desteği veren Baas rejimi, şimdi de el Muhaberat eliyle karşı saldırıda mı?
Cezalandırılamayan Baascı sosyalist dikta, sosyalist ırkçı örgütle müttefik oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi