Şu sıralar CHP’nin en büyük tasası ne?

4+4+4 değil mi?

“Mezbuhane” mi desem, “canhıraş” mı desem, yoksa “cansiperane” mi?

Diyeceksiniz ki: Fark etmez! Nasılsa hiçbirini anlamazlar!

Hadi “ölümüne” diyelim!

Millî Eğitim’de kesintisiz öğretimi sonlandıracak, kesintiliyi yürürlüğe sokacak kanun, bu hafta görüşülecek.

CHP, tasarı komisyonda iken, olmadık şeyler yaptı. Komisyonu bastılar, zaman ısrafının en ileri noktasına vardılar. Bir vekili 12 saat vır vır konuşturdular... (Bilmem ki Guinnes rekorcuları bu işle ilgilendiler mi?)

Ne için yaptılar bütün bunları?

Tasarıyı engellemek için! Engelleyebildiler mi?

İş oyuna dönünce, tabiî iktidarın da eli armut toplamıyor ya. Onlar da aynı dilden karşılık verdiler ve tasarıyı geçirdiler.

Şimdi sıra Meclis Genel Kurulu’nda...

Muhtemelen CHP’nin mümtaz “kurmay”ları Genel Kurul’da işi nasıl kurarızın hesabını yapıyorlardır. Kanije müdafaasını geride bırakacak, Tiryaki Paşamızı mezarından oynatacak bir savunmaya hazır olun!

Onlara en parlak tavsiyeyi ben yapacağım.

Duyunca, “el-Hakk doğru!” diyeceklerinden eminim.

Onlara müthiş, yani süper (Almancası uber) bir “Türk” lâzım. Ancak o müthiş Türk onları kurtarır. Çünkü kesintisize geçişte bu müthiş Türk, çok müthiş bir hamle yapmış ve günün kahramanı olmuştu.

Kim bu müthiş “Türk”?

Chantal-Türk!

Siz unuttunuz mu, bilmem. Fakat çocuklarını kesintisiz öğretime kurban vermek zorunda kalan hiçbir anne-baba unutmamıştır.

Yıl 1997’dir, Mes’ut Yılmaz hükümeti kesintisiz öğretimi dayatmaktadır. Buna karşı olan halk ise, kanun tasarısını protesto için Ankara’da bir gösteri yapmaktadır.

İşte o müthiş Türk Chantal Zakari, 29 Temmuz 1997’de kesintisizi protesto edenlerin önüne, Papa’nın kalabalığa karşı haçını tutması gibi, bir Atatürk resmi tutarak çıkmıştı.

Bu çıkış onu günün kahramanı yapmıştı. Tabii, o zamanın darbecilerinin amiral gemisi Hürriyet başyazarı (şimdi CHP Milletvekili) Oktay Ekşi, bu “Atatürkçü” kızı öve öve bitiremiyordu. Chantal müthiş bir medeni cesaret ortaya koymuştu. Birkaç bin kişi, gözü dönmüş bir şekilde Ankara’yı basmaya gitmiş ve Ankara’nın göbeğinde cereyan eden bu kıyam teşebbüsü sırasında gencecik bir kız, çantasından çıkardığı bir Atatürk resmini, 31 Mart kalıntılarına göstererek ‘İşte! Benim de Atatürk’üm var!’ demiş.

“Chantal-Türk” maşallah ne Türk! İtalyan asıllı bir lövanten kızı! Hürriyet’in Ertuğrul’undan Sabah’ın Babahan’ına bu müthiş kızı övmeyen, göklere çıkarmayan, bütün Türklere örnek göstermeyen mümtaz medya mensubu kalmamıştı.

Şimdi CHP alsa onu, Meclis’e getirse, dinleyici locasından kocaman bir Atatürk resmini Genel Kurul’a doğru tuttursa, ne olur?

Meclis’i basmış 31 Mart mürtecileri tuş olmaz mı?

CHP’nin 4+4+4 zaferi yakın!

Tabii beni dinlerlerse!