Teknik Direktör faciaları (2)
Mübarek Kurban Bayramı’ndan önce yazdığım yazının başlığını yukardakine çok benzer biçimde attığımı hatırlıyorum. Maçların teknik analizi öncesinde ya da bir kenarında Türkiye’deki özellikle yerli teknik direktörlerin gerçekten yorumlanması güç hatalar yaptıklarını vurgulamış, bunların paralelinde ülkemizdeki yabancıların da neredeyse onlarla yarışır biçimde hata yapmaya başladıklarını belirtmiştim. Bu sezonki ligin son haftasına da bol gollü maçlarla girdik ama Beşiktaş’la Fenerbahçe’nin yine Trabzon’la Manisa’nın da bulunduğu oyunlarda teknik direktör hataları öne çıktı. Beşiktaş, Manisaspor’u yenerken Ertuğrul Hoca öyle garip, öyle tuhaf uygulamalar sergiledi ki, Beşiktaş’ın geleceğinden kuşku duyar olduk. 2-1 öne geçiyorsunuz uç adamlarınızdan Nobre’yi kenara çekip Koray’la çift ön liberoya dönüyorsunuz. Eh ilk yarıyı bir deplasman galibiyetiyle kapatmak yani skoru korumak adına mantıklı ama ya devamı tam bir skandal. Oyun yine 2-1 sürerken oyunu yöneten Delgado’yu alıp Nobre’yi çıkardığınız yere Burak’ı sokuyorsunuz. Bu ne yaman bir çelişki? Yani geminin dümeninde kaptanı alıp başka bir görevliyi eskiden hatalı gördüğünüz yere oturtuyorsunuz. Manisaspor’a bakarsak Metin’le Holosko’nun kenara alınması onların yerlerine iki kenar adamı sokulması bir muhasara felsefesi taşıyor ama hangi santraforla rakibi çökerteceksiniz?
Sonra Manisa’dan İstanbul’a taşınıyoruz. Fenerbahçe-Trabzonspor mücadelesine geliyoruz. Yattara diye bir oyuncu var Trabzonspor’da... Savunması zayıf ama topu ayağına aldığında karşısında kim olursa olsun kolaylıkla geçip rakibin bütün savunma balansını bozacak bir oyuncu bu Yattara ve Zico, Carlos’un önüne Uğur’u koyarak bu Yattara’nın Fenerbahçe’yi didik didik etmesini adeta sağlıyor. Trabzonspor’un Semih’in yarısı kadar usta ve doğru düşünen uç adamı olsa ilk yarıda Trabzonspor, Fenerbahçe’ye öyle br fark atacak ki, kapatmak mümkün olmayacak. Sonra Zico’ya Alex yardım ediyor sakatlanıp çıkınca Ali Bilgin’le ön liberolarının önüne yardımcı bulduğundan ve de tabii ki, Trabzon’un nefesi yetmişten sonra tükendiğinden maçı kazanıyor. Dönüp Trabzonpor’a bakıyoruz. Ceyhun iki gol attı da, 80 dakika sahada neden kaldı? Onu o dakikada Ergin’le değiştiriyorsunuz. Yani çift santrafora dönüyorsunuz sanki orta sahanızdan çok pas geliyormuş gibi. Asıl facia 71’de Mustafa’yla Adnan’ın değişiminde yaşanıyor. çağdaş sol beke geliyor. Trabzon’u yakan adam Hüseyin de tandeme. Maçın teknik analizini yapmaya kalkışırsak beş tane golün beşinin de komik savunma hatalarından kaynaklandığını görürüz. Sonra da dönüp Fatih Terim’e soru soruyoruz, Milli Takım neden kolay gol yiyor diye. Allah Terim Hoca’ya bol şans ve sabır versin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.