Bir Köprü Daha Var
Çaycuma’daki faciayı haberleştirmek üzere Zonguldak’a giden meslektaşlarımı, İstanbul’a dönmeden bir iş daha bekliyor.. Eve dönmeden önce, Zonguldak Merkez’de, çarşının ortasında bir köprü var, oradan da biraz görüntü çekin.. Kentin tam ortasında, Zonguldak’ı beşe bölen bir köprü.. Kısmen bir derenin üzerinde.. Her bir kolu, kentin ayrı bir semtine iniyor. Altında yüzlerce dükkan var. Ayakkabıcılardan tutun da restoranlara kadar. Etrafı lüks otellerle çevrili.. Bir kolunun hemen dibinde devasa bir katlı otopark göreceksiniz. Ve hakim bir açıdan kenti gören Belediye Sarayı.. Anadolu Ajansı’nın Zonguldak bürosunda çay içerken camdan bakarsanız göreceksiniz zaten. Nereye giderseniz gidin, üzerinden geçmek zorundasınız.. Orası; Fevkâni Köprüsü... Fevkalade’nin Fevkinde gibi.. Yukarısı anlamında.. 1956’da yapılmış.. Hiçbir tarihi ya da kültürel değeri yok.. Olsa olsa insanların anıları falan vardır. Büyük Madenci Yürüyüşü mesela (Şemsi Denizer’in) oradan başlamıştı. Bu romantik hatıralar, yaklaşmakta olan faciayı perdeleyemez.. En son 7 sene evvel bakımdan geçmiş. Ama yeterli değil.. Bugün orada o köprüden görüntü alan meslektaşlarım, çok kısa bir süre sonra, o köprü yerle bir olduğunda ve altında binlerce Zonguldaklı can verdiğinde, ellerindeki görüntünün önemini kavrayacaklar..
FEVKANİ RAPORU
AK Parti’li Secaattin Gonca’nın Belediye başkanlığı döneminde Fevkani için bir çalışma yaptırıldı.. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden Prof. Dr. Erkan Özer’in de altında imzası bulunan rapora göre, köprü döşemesi üzerinde su izolasyonu yok. Dolayısıyla, yağmur ve kar suları köprünün döşeme betonu tarafından emilmiş durumda.. Bu da hem betona hem de alttaki çelik yapıya zarar verdi.. Yine rapora göre, Köprüdeki çelik plakalardan oluşan mevcut genleşme derzleri, tamamen hasarlı.. Rapordan nakledeceğim şu ifadeler, meseleyi özetleyecektir; “Köprü üzerindeki çelik yapı elemanlarında (çelik boylama ve enleme kirişleri, berkitmeler, kolonlar, başlık kirişleri, kafes kiriş elemanları ve bağlantılar) paslanma görülmektedir. Beton yüzeylerde muhtelif yerlerde hasarlı beton alanları bulunmaktadır. Su tahliye drenaj boruları genel olarak kırık, eksik ve kopmuştur. Garguylar tıkalı ve ızgara kapakları yoktur. Köprü 2’nci derece deprem bölgesinde bulunmaktadır ve köprünün güvenliğinin yeterli olmadığı yapılan hesaplamalar sonucu anlaşılmıştır.”.. Zonguldaklı ayakta zaten.. Hop oturup hop kalkıyor. Dedim ya, meslektaşlarım İstanbul’a dönmeden birkaç görüntü de Fevkani Köprüsü’nden alırlarsa iyi olur.. Peki ama, böylesine korkutan bir rapor masada durduğu halde, CHP’li Belediye Başkanı, adım atmak için ne olmasını bekliyor acaba?.. Kaç paraysa kaç para..
KUM İHTİYACI
Filyos Çayı üzerindeki köprünün çökmesine ilişkin de, İstanbul Aydın Üniversitesi AFAM Müdürü Dr. Kubilay Kaptan, bir ön değerlendirme yapmış.. Madde madde naklediyorum buraya;
1. Köprünün üstünde ki yoğun ve ağır trafik yıllardır devam etmiş, köprü taşıyıcı sistemini oluşturan malzemelerin yorulmasına neden olmuştur.
2. Kış aylarını takiben gelen sıcak havalar nedeniyle eriyen kar sularının ayakları daha da fazla aşındırmış olması çökmeyi tetiklemiştir.
3. 61 yıldır kullanımda olan köprünün düzgün aralıklarla ve standartlara uygun bir şekilde bakımı yapılmadığından kullanım ömrü tamamlanmıştır.
4. Konuyla ilgili olarak yapılan raporlar, haberler yetkililerce dikkate alınmamıştır.
Kaptan Hoca’nın raporunda bir detay atlanmış.. Zira facianın yaşandığı bölge aynı zamanda müteahhitlerin kaçak-göçek kum çektiği bir yer. Her gelişlerinde kamyonlar dolusu kumla geri dönüyorlar. O kadar kontrolsüz kum çekmek, köprü ayaklarının temelini olumsuz etkilemez mi? Kum demişken bir de tabi Karabük HES var. Bu HES’in yapımı sırasında da inanılmaz kum ve çakıl çekildi oradan. Dahası, HES, akarsuyun kum ve çakıl taşımasına da engel olduğu için doğal yapıyı da bozmuş olamaz mı? Bunlar soru.. Ama cevapları var mı ki?.. Kalın sağlıcakla.