İran düşmanlığı nereden çıktı?
Basına bakıyorum, çalakalem gidiyorlar.
Yok efendim, İran Şia imiş.
Ya neydi?..
Yoksa İran, Suriye karışınca mı Şia oldu?..
Var bunda bir terslik...
Haklılık dururken bakmışsınız bazı cemaatler Masonları destekliyor. Veya Dinler Arası Diyalog diyerekten Papanın kapısına kadar dayanmışlar...
Haçlılar kendilerine uzanan diyalog elinden memnun.
Laiklik denilen İslam karşıtı ideolojiyi sistemleştirmek için masayı tercih etmek elbette ki daha akıllıca. O yüzden, işgallerle bir sonuca varamayacağını anlayan ABD, Mısırdaki Müslüman Kardeşler teşkilatına birlikte çalışalım çağrısını yapıyor.
Bu bir laikleştirme projesidir.
Laikleştirme ne işe yarar demeyin.
Müslüman laikleştirilmeden asla sömürülemez.
Ortadoğuda baş aktör İsrail.
Bize düşen görev, dolaylı da olsa İsrailin değirmenine su taşımaktan Allaha(c.c) sığınmaktır. Bakan gözler elbette ki görür.
Libyadan başlayan karartma operasyonu, bugün Suriye ile İrana, yarın elbette ki sıra bize gelecek. Olmaz diyebileceğimiz garantimiz var mı?
Suriye çok kan döktü...
Halkı ayaklandıranlar bekliyorlar daha çok kan döksün ki Suriye halkının bir araya gelme imkanı kalmasın. Öyle olacak nitekim.
Suriye bu kadar kandan sonra bir daha kolayına toparlanamaz, bölünür.
Ortadoğu yeniden bölünme projesi kapsamında.
Ortadoğu bu halde iken İranın Şiası ile uğraşmak bize mi düşüyor?
Daha dün, Gazzeye yapılan hava saldırısını Hizbullah füzelerle karşılayarak İsraili ateşkese mecbur etti. Lübnan saldırısında da aynısını gördük.
Demek ki Suriye sahası İsrail için önemli.
Çünkü silahlarla yardımlar bu sahadan geliyor.
İsrail anladı ki Suriye koridoru kapatılmadan Hizbullahı durdurmanın imkanı yok.
O halde Esat yönetimi alaşağı edilmeli.
Ne var ki bu Esat, babasının oğlu olunca ne yapacağı da pek belli olmaz.
Esat, sonuçta Batının adamıdır.
Koltuğu hesabına bakmışsın ki koridoru İsrail hesabına kapatmış.
Olur mu olur.
Neresinden bakarsanız bakın, Ortadoğudaki Arap Baharı denilen zamansız ve de başsız dipsiz ayaklanma Müslüman halkın kısa mesafede yararına olmadı.
Aynı oyun Abdülhamide de oynandı.
Tarihe bakın, zamanın aydın geçinenleri Fransanın kışkırtması ile hürriyet diye tutturmuşlardı, sonrasında ne görelim, altından İsrail çıktı.
Libya üçe bölündü diyorlar...
Kim bilir Suriye kaça bölünecek?
Asıl önemli olan ondan sonrası...
Yedekte Kürtçülükle, Alevicilik var...
Bir Mart Teskeresine iyice dikkat edin...
O teskereye kimler karşı çıktıysa bugün onların çoğunluğu hapiste.
Milletvekili olanlar da Mecliste değil...
Ama biz biliyoruz ki hapse girenlerin ekseriyeti Amerikancı...
Olsun, kural öyle, kullanırlar yeri geldiğinde siler atarlar.
Benim korktuğum, Türkiye bu hallere düşmesin...
Alet olmayalım, sebep olmayalım, şerik olmayalım, yem olmayalım...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.