Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

23 Nisan ne olsun?

23 Nisan ne olsun?

Hep bir ağızdan “kutlu olsun!” mu demeliydik?

Bugünkü törenlere bakıp böyle diyebilir miyiz?

“Kut”tan, “kudsiyet”ten, “mübareklik”ten dinî olmayan, yani “laik” bir mevzuda söz edilebilir mi?

Cumhuriyet; alfabemizi ve dilimiz değiştirdi ama, bu “millî” günler için “laik” bir hitap bulamadı. Yoksa bulmak istemiyor muydu?

Kutsallık, mübareklik sırf bunlarla sınırlı mı olsun istiyordu?

Doğrusu, “23 Nisan son defa stadlarda kutlanacak” haberinden umutlandım. Artık o alışılmış stad dolusu –tir tir titreyen- küçücük çocuklar üzerinden hamasetin sonu geldi diye düşündüm.

Aylardan nisan... 23 Nisan günü birçok çocuğun hatırasında soğuk ve yağmurlar kalmıştır.

“Ben 23 Nisan törenlerinde bir yağmura tutuldum ki, iliklerime kadar ıslandım...”

“23 Nisanlardan birinde bir üşüttüm ve hasta oldum ki...”

Tamam... Artık çocuklar stadlara doldurulup onlar üzerinden hamaset yapılmayacak, peki ne yapılacak?

Habere göre; bundan sonra 23 Nisanlar “karnaval havasında” kutlanacak mış!

Beyler, efendiler! Ne yapmak istediğinizi anlayamadım ama, bu ülkede “karnaval” kelimesi ile “çocuk” kelimesi asla bir araya gelmemeli.

Aslen İtalyanca olan bu kelimenin iki bildik mânâsı var.

Birincisi, Hıristiyanların büyük perhizden önce bir hafta süreyle tuhaf kılıklara girerek yaptıkları eğlence.

23 Nisan törenleri böyle mi olacak?

Diğer “karnaval”, “Rio karnavalı!” Müstehcenliğin zirveye ulaştığı acayiplikler kumkuması...

23 Nisan ikisi de olmamalı... Fakat en önce, bu işlerle uğraşanlar, hangi kelimeyi kullanacaklarını bilmeli.

Hadi diyelim ki; 23 Nisan çocuk şenliği şeklinde olacak. (Bakın kutlanacak demedim.)

Peki, 23 Nisan kutlanabilir mi?

Kutlanabilir!

Esasında 23 Nisan’da kut, mukaddeslik aranmıştı. Büyük Millet Meclisi’nin açılışı bu yüzden bilhassa “mübarek” cuma gününe rast getirilmişti!

O güne kadar bütün vilayetlerden Kur’an-ı Kerim hatmi ve Buhari-i Şerif kıraatı istenmişti. Duaları, Meclis açılışında yapılacaktı.

Öyle de oldu!

19 Mayıs, Samsun’da nasıl kutlanıyor?

Eskiden bir büst; Samsun’a yanaşan bir gemiden indiriliyor, askerî ve sivil erkân onu karşılıyordu.

Atatürk’ü o büst temsil ediyordu! Şimdi bir aktör bu işi yapıyormuş!

23 Nisan böyle kutlanabilir mi?

Düşünelim: Ankara’da 23 Nisan 1920 canlandırılıyor. Hacıbayram Camii’nden kafile çıkıyor; en önde bir küçük çocuk, başının üstünde Kur’an-ı Kerim... Onun peşinde Lihye-i Saadet bohçası (Peygamber Efendimizin sakalının telinin bulunduğu bohça) taşıyan bir çocuğumuz... Ve Sancak-ı Şerif taşıyan bir başka yavrumuz... Tekbirlerle ilk Büyük Millet Meclisi binasına doğru yürüyüşe geçiyorlar... Tabiî ki askerî ve sivil erkan alayı onları takip ediyor...

Var mısınız böyle bir “kutlama”ya?

İşte o zaman 23 Nisan gerçekten “kut”lanır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi