Kocaeli’nden Seyfullah Tarçın oldukça anlamlı bulduğum sitemlerini yollamış.. Sitemleri öncelikle Abdurrahman Dilipak’a.. Biraz da bize..
Şöyle söylüyor Seyfullah kardeşim; “Abdurrahman Dilipak hocamızın, futbolu, gazetemizin spor sayfasını, o sayfanın yazarlarını ve okuyucularını yok farzeden ve hafife alan ifadelerini çok yadırgadım.. Halbuki biz kendisini Allah için seviyoruz.. Kendileri sporu sevmeyebilirler ama bu gazetenin spor okuyucuları olduğunun da farkında olması gerekir.. Sami abi, dikkat ettim sizden de bir cevap çıkmadı.. Yazarlarımızın birbirlerine cevap yetiştirmesini elbette istemem ama hiç değilse bir şeyler söylemenizi bu gazeteyi Kocaeli’nden takip eden ben ve arkadaşlarım adına isteyebiliriz.. Sporu ve futbolu seven insanlar olarak bunu istemek hakkımız da aynı zamanda!..
Saygılarımı sunuyorum Sami abi ..”
Evet, Seyfullah Tarçın, haklısın!.. Haklısın ama Abdurrahman Dilipak’ın özellikle futbol hakkındaki bu görüşleri yeni bir şey değil.. 0 bunları yıllardır söylüyor. Zevkler ve renkler tartışılmaz.. Abdurrahman Dilipak futbolu sevmiyor ya da reddediyor diye futbol oyunu ortadan kalkacak değil elbette!.. Ya da gazetemizin spor sayfasındaki haberlerin, yazarların ve bunları takipçisi olan kıymetli okuyucuların, VAKİT’in diğer sayfalarındaki yazar ve okuyucularından bir eksiği de yok..
Seyfullah kardeşim, gazete bir bütündür.. Her sayfası bir emek verilerek tanzim edilir ve okuyucuya sunulur.. Birinci sayfasından, televizyon sayfasına, spor sayfasından bulmacasına kadar..
Bunları ezbere söylemiyorum.. Bu gazetenin, devamlı halkın arasında gezen ve okuyucularıyla bire bir sohbet eden bir yazarı olarak söylüyorum.. İşte Türk Milli Takımı’nın ortaya koyduğu performans.. Aşırı ve abartılı sevinç gösterileri tartışılabilir, ancak, ülkemizi tanıtım noktasında bu şampiyonanın getirilerine başka türlü nasıl ulaşabilirdiniz?..
Yazılarımda, konuşmalarımda, devamlı altını çizdiğim bir şey var.. 0 da şu; sporun, futbolun bir zararı olmaz insanlarımıza!.. önemli olan spor denen olgunun emin eller tarafından idare edilmesidir.. Yamukların ele aldığı futbol, zararlı kişilerin yaptıkları sözüm ona spor programları, tabiî ki insanlarımıza bir şey vermez.. Sportif anlamda da mutluluk getirmez.. Dilipak bu noktadan bakıyorsa haklıdır.. Zaten bizim amacımız da sporu natürel bir biçimde, tanımına uygun bir şekilde, yani; kardeşlik, sevgi, barış, noktasında sunmaktır.. Yoksa; sporu kaldıralım, futbolu yasak edelim şeklindeki düşünce tek kelimeyle havanda su dövmektir..
Abdurahman Dilipak, yazısında da söylüyor zaten; Sami özey benim bu düşüncelerimi bilir, diyor!.. Doğrudur.. Dilipak’ın düşüncelerinde samimi olduğunu da biliyorum.. Abdurrahman Bey benim spor programıma katılmış ve bunları orada da söylemişti.. Hem size bir şey söyleyeyim mi; VAKİT’teki spor sayfasına bile karşı olduğunu söyleyen Dilipak’ın “usta bir judo antrenörü” olduğunu biliyor musunuz?. Hem de üst sınıf..
Perhizle turşu hikâyesi gibi değil mi?.
Netice-i kelâm; sporsuz bir hayat düşünülemez..
Bence böyle tabiî ki..
HZ. Rasululah (SAV) Efendimiz, güreş yapmış, ata binmiş, yüzmüş, koşmuş, vs.. Peki, bunlar spor değil mi?. İnsan vücuduna da son derece fayda sağlayan ve organları sağlıklı bir şekilde çalıştıran sporu külliyen yok saymak bana göre Peygamber sünnetine de muhalefet etmektir.
Peki ya futbol?.. Aşırılığa kaçmadan, birbirlerine kinlenmeden oynanan ve takip edilen futboldan kim keyif almaz?.. Abdurahman Dilipak, zamanında futbol denen oyunu sevseydi ve de oynamış olsaydı, umarım bu spordan o da müthiş keyif alırdı.
Bu konuda söyleyeceklerim bu kadar..
Seyfulah Tarçın’a ve Kocaeli’deki değerli okuyucularımıza sevgilerimi yolluyorum.
•
Zonguldak’tan Hüseyin Şeker Beyefendi mesaj göndermiş.. İfadeleri şöyle Hüseyin Şeker’in;
74 yaşındayım. 10 yaşımdan beri gazete okurum.. Sizin yazılarınızdan aldığım keyfi hiçbir muharrirden almadım.. Dolaysıyla Akit’ten bu yana Vakit Gazetesi’ni hergün okumaktayım.. Hep haklısınız, Türk milletinin ve İslam âleminin gurur duyacağı bir gazetesiniz.. Hepinizi teker teker tebrik eder, mücedelenizde başarılı olmanızı dua ederim..
•
Antalya’dan Selçuk Akarçay, Sami abi ellerinden öpüyorum.. Vakit gazetesinde en çok takip ettiğim yazarladan birisin.. Fenerbahçe’yle anlaştığı söylenen Aragones’in iyi bir antenör olduğu kesin. Ama yaşlı.. İkinci Feldkamp hikâyesi olmasın Sami abi bu adam?.. Ne dersin?..
Bekleyeceğiz Selçuk.. Biliyorsun, akıl yaşta değil başta.. Futbol ekip işi.. Aragones gelse de işi ekibiyle birlikte götürecek.. Yaşının problem olacağını sanmıyorum.. Gözlerinden öperim değerli kardeşim..
•
İstanbul-İçerenköy’den Abdullah Armağan; Sami abi yazılarınızı iki yıldır zevkle okuyorum.. Lalegül FM’deki programınızı da dinliyorum ve çok hoşuma gidiyor.. Ama programlarınızda hiç spor yok?.. Neden?..
Abdullahcığım, bu sefer programımızı hayattan renkler olarak dizayn ettik.. İçine sporu da serpiştiriyoruz.. Selam ve sevgilerimle..
•
NOT: 88.4 frekansından yayın yapan Lalegül FM’de hazırlayıp sunduğumuz “Hayatın İçinden” programının bugünkü misafiri; Güngören Belediye Başkanı Şakir Yücel Karaman.. Başkanla hizmetlerini konuşacağız.. Ayrıca hayatın diğer renklerine de nasıl baktığını öğreneceğiz.. Güzel bir program olacak.. Takip edin..
Saat: 17.05-18.30 www.lalegulfm.com