Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Vazifenin birincisi!

Vazifenin birincisi!

Afferin! Vazifeşinas çocukmuş!

Hani şu, Danıştay’a genelgenin yürütmesini durdurtan gençten söz ediyorum...

Danıştay gerçek bir hukuk kurumu olsa idi, bu müracaatı asla kaale almazdı. Çünkü bu vazifeşinas genç, mevzuun tarafı değil.

Hukukta “taraf”lık önemlidir. Bu genelge sizi ilgilendiriyor mu, ilgilendirmiyor mu? Haleldar ediyor mu, etmiyor mu?

Öğrenciler başvurabilirdi, öğretmenler başvurabilirdi, Milli Eğitim’in idarecileri başvurabilirdi...

Çünkü genelge Milli Eğitim’le ilgili. Bakanlık, yönetmeliğin uygulaması ile ilgili bir genelge yayınlıyor. Buna itiraz da artık eğitim çağının dışına çıkmış bir gençten geliyor.

Millî Eğitim o gencin 19 Mayıs’ı nasıl kutlayacağına karışmıyor, kendi sistemi içinde bulunan personelin ve öğrencilerin kutlamaları ile ilgili uygulamayı düzenliyor.

“Efendim Danıştay hukuk kurumu olmak zorunda değil, ‘Cumhuriyet kurumu’ hukuku takmaz, ideolojik öncelikli karar verir” diyebiliriz.

Elbette kimse açıkça böyle söylemiyor, fakat kararın tam da bu çerçevede olduğu kesin.

Neden öğretmenler bu genelgeye itiraz etmediler? Neden öğrenciler Danıştay’a başvurmadılar? Daha önemlisi: Sendikalar niye harekete geçmediler?

Çünkü işin içindeler. 19 Mayıs kutlamalarının nasıl komediye dönüştüğünü gayet iyi biliyorlar.

Öğretim yılının sonuna doğru, son sınavların yapılarak karnelerin hazırlanacağı günlere yakın, al sana 19 Mayıs kutlamaları! En az bir ay lise öğrencilerinin tamamını veya bir kısmını etkiliyor. Hele son sınıflar, üniversite imtihanlarına hazırlandıkları için hiçbir şekilde bu kutlamalarda yer almak istemiyorlar.

Sağlık kurumları, lise talebelerine sağlık raporu tanzim etmekten yorgun düşüyor!

19 Mayıs tarzı gençlik bayramı kutlamalarının dünyada benzeri kalmadı. Belki Kuzey Kore’de vardır!

Nazizm, faşizm ve komünizm gençlik üzerinden kendini ifade etmeyi severdi. Propaganda mekanizmaları ona göre oluşturulurdu.

“Türkiye ne nazizm, na faşizm ve ne komünizm gördü” diyebilir miyiz?

Türkiye’nin idarecilerinin bir zamanlar bu ideolojilerin tümüne özendiklerini söylemek yanlış mı olur?

“Ebedî şef”, “Milli şef” adlandırmaları hangi yıllara aittir? Parti ile devletin iç içe geçirildiği yıllar hangi yıllardır? Kaymakamların CHP ilçe başkanı, valilerin il başkanı olduğu dönem hangi dönemdir? İşte o dönem, 19 Mayıs kutlamalarının sistemleştirildiği dönemdir.

Bakın, en birinci vazifesini yapan genç ne demiş: “En çok milli bayramlar Kuzey Kore’deki gibi kutlanıyor benzetmelerinden rahatsız oldum. Türkiye’de bayramlar Kuzey Kore usulü kutlanmıyor. 19 Mayıs’ın halktan uzaklaştırılması Türk yargısınca da uygun görülmedi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın gösterdiği bazı gerekçeler de akıl ve mantık dışı bulunup, herkesce komik karşılandı. Acaba ‘Yeterli vakit kalmadığı için yapmayalım’ bahanesinin arkasına mı sığınılacak çok merak ediyorum. Öyle olsa bile milli bayramları coşkuyla kutlamak için Türk gençliği her zaman vazife başında olacak. Çünkü bu bizim birinci vazifemizdir. Ben de birinci vazifemi yerine getirdim.”

Söyleyeceğimiz şu: Değil genelgenin yürütmesinin durdurulması, yönetmelik iptal edilse, hatta kutlamayı zorunlu kılan yeni kanun çıkarılsa, sonuç değişmez. Bu kutlamaların gençlik için yük olduğunu göremeyen boşa kürek sallar!

Birinci vazife, hakikati görmektir!





Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi