PKKnın elindeki yurttaşlarımız
Bazı haberler vardır, haber olarak gözümüzün önünden akıp geçer. Televizyoncu gözüyle ifade edecek olursak, 45 saniyelik değeri vardır. Zaman zaman sıralamadaki yeri bile tartışma konusudur. Üstelik izleyici bilmez öylesine hoyratça tartışılır ki haber merkezlerinde.. Habere konu kişi duysa çok üzülür..
UNUTTUĞUMUZ HABERLER
Bitlisteki 15 kadın PKK üyesinin ve 1 korucunun öldüğü çatışmayı hatırlıyor musunuz? Belki ölen PKKlıların hepsi kadın diye birkaç gün konuşulmuştur. Sonra o da unutulup gitmiştir.. Peki o çatışmanın misillemesini biliyor musunuz? 1i aynı zamanda muhtarlık da yapan 6 korucu PKK tarafından kaçırıldı.. Çeltikli Köyü Muhtarı ve aynı zamanda köy korucusu Arafat Melek ve korucular; İlyas Demir, Davut Melek, Fesih Bodur, Sıddık Bodur ve Burhan Çapar.. Bu 6 yurttaşımız hâlâ PKKnın elinde.. Başka? Kaymakamı hatırlarsınız. Kenan Erenoğlu.. Geçen yıl 12 Ağustosta Muş-Kulp karayolu üzerinde yapılan yol kesme eylemi sırasında kaçırılmıştı. O hadiseden 8 ay sonra aynı noktada bir yerel politikacı, AK Parti Kulp ilçe Başkanı Veysel Çelik de kaçırıldı.. Astsubay Abdullah Söpçeler ve uzman çavuş Zihni Koç 9 Temmuz 2011de Diyarbakırın Lice ilçesinde, uzman çavuş Kemal Ekinci 1 Ekimde Şırnak merkezde, polis memuru Nadir Özgen ise 10 Eylülde Vanın Çatak ilçesinde rehin alınmıştı. Kaç oldu? 12 mi? Atladığım varsa aileleri affetsin. Peki nerede bizim yurttaşlarımız?..
REHİNE SAÇMALIĞI
Önce PKKnın, özellikle bu rehine yoluyla ikbal beklentisini pompalayan kurmay zekası kimse, ona bir çift laf etmemiz lazım. El Kaideyi dünya kamuoyunda haksız ve suçlu gösteren neydi? 11 Eylül hadisesi mi zannediyorsunuz?.. Ya da Iraktaki direniş gruplarının, emperyalist işgal karşısında haklılıklarını dünyaya anlatamama nedenlerinin ne olduğunu düşündünüz mü hiç? Veya Çeçenistanda zalim Rus birlikleri tarafından sistemli biçimde imha edilirlerken bile dünyanın Çeçenlere iyi gözle bakmamasının nedeni neydi biliyor musunuz? Söz konusu grupların, başarısız rehine politikaları.. Bu konuda dünyadaki en sabıkalı yapılardan biri olan Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) bile, elindeki son rehineleri serbest bırakıp, insan kaçırma eylemini terk ettiğini duyurdu.. Neden? Çünkü ilkel, aşağılık ve hiçbir koşulda haklılığınızı ispat edemeyeceğiniz, hiçbir ortamda pazarlık unsuru yapamayacağınız bir unsur rehine. Birincisi ateşten gömlek. Belki de evindekinden daha konforlu bakmanız gerekecek. Burnu kanasa, faturasını ağır ödeme ihtimaliniz var. Haklılığınızı tartıştıracak bir unsur değil. Tek bir nedeni var PKK için bugünkü atmosferde, o da örgüt propagandası.. Güç gösterisi. Varlık nedenine yapılan vurgu.. Peki ama bu rehine işi yaygın basında veryansın edilerek haber yapılmazsa, örgüt bu amacına ulaşabilir mi? Ulaşamaz elbette.
5 MAYISTA EVİNDE OLACAKTI
Bakın sizinle çok özel bir bilgiyi paylaşayım. Daha Bitlisteki korucular ve Kulp ilçe başkanı kaçırılmamıştı. Sivil toplum ön almış, kaçırılan 5 yurttaşımızı almak üzere olur bekliyordu. İlk kez böyle pozitif bir atmosfer tesis edilmişti. Güvenlik bürokrasisi, sivil toplumcular, siyasi iktidar, herkes aynı şeyi yükseltiyordu. Çocuklarımızı sağ-salim alıp gelelim.. Hatta gün bile belirlendi. 5-7 Mayıs 2012 tarihinde, belirlenen noktaya gidilecek ve çocuklarımız alınacaktı. Örgütün bunu propagandaya dönüştürmesine izin verilmeyecek, hatta belki de basına haber bile verilmeyecekti. Ve karşılığında da hiçbir taviz verilmeyecekti. Çocuklarımız, pazarlık konusu yapılmayacaktı. Sonra bir şey oldu. Adem Özköse ve Hamit Coşkun arkadaşlarım, Suriyede, Esad Rejiminin cinayet şebekesi tarafından kaçırıldı. O andan itibaren Türkiyedeki ulusalcı-ergenekoncu basın, hep bir ağızdan, Ademlerin durumu ile bu meseleyi karşılaştırmaya başladı. İsrail bir askeri için taş üstünde taş bırakmadı ama yorumları yükseltildi. Sözüm ona milliyetçi reflekslerle yapılan bu yorumlar, PKKnın ekmeğine yağ sürüyordu. Yaklaşık bir yıldır yakalayamadığı ortamı terör örgütü, karşıtlarının bu öfkeli çıkışları sayesinde yakalamayı başarmıştı. Bir gramlık katkısı olmadıkları süreci, ulusalcılar işte böyle baltalamayı başarmışlardı. Neyse bu mübarek üç aylarda inşallah ailelerine müjdeli haberi vermeyi nasip etsin Allahım bize.. Kalın sağlıcakla.