Bilal Şahan

Bilal Şahan

“Doktora kalsaydı..”

“Doktora kalsaydı..”


Bir arkadaşım anlattı, arkasından da ekledi “istersen yazabilirsin.”
İsim vermeyeceğim için yazmaya karar verdim.
Evleneli bir yıl olmuş.
Hanımefendi çalışıyor.
Çok nadir de olsa ağrı kesici kullanıyor.
Hamile kaldığının farkında değil.
Bu yüzden ilaç kulanmış.
Hamilelik şüphesiyle, 3 çocuk sahibi bir dostlarının referansıyla bir kadın doğumcuya gidiyorlar.
Doktor muayene sonrasında hastasıyla birlikte eşine de müjdeli haberi veriyor “ eşiniz hamile.”
Bu habere daha sevinemeden aile doktor tarafından çetin bir sınava sokuluyor.
“İçtiğiniz ilaçtan, ağrı kesiciden, dolayı çocuğunuz sakat doğabilir, kürtaj yapalım, çocuğu alalım” deniliyor.
Bu teklifin ardından bir sürü tahlil de istiyor ama yaptıracak güçleri yok.
Ortada sadece bir “ihtimal” var.
Bir de gerçek… İstenilen tahlillerin sonucunu görememek.
Genç aile kara kara ne yapacaklarını düşünüyor.
Ve karar için karı koca baş başa veriyorlar en sonunda “ ‘Biz bu çocuğu aldırdık. Her şeye dikkat ettik bir daha ki sefere doğacak çocuğumuzun sakat olmama garantisi var mı?’ ‘Yok. Hatta hamile kalabilme garantisi de yok’ ” diye düşünerek kürtaj teklifini hayatlarından silerek başka bir doktora gidiyorlar.
O ailenin akıllı, sağlıklı bir oğulları var, zaman zaman o günler akıllarına geldikçe çocuğuna “doktora kalsaydı sen olmayacaktın. Allah’a şükür yanlış bir iş yapmadık.” Diyerek takılıyorlar.
Ne demiş atalarımız “Yarım doktor candan yarım hoca dinden eder.”
***
Bir dostun işyerinde oturuyoruz.
Müşterisi geldi, hal hatırdan sonra arkadaşım çocuğunun durumunu sordu.
Adam, Allah’a şükretti, “iyi, yine hastanedeydik sabah çıktık” dedi.
İşler bitince sohbete kaldığımız yerden başlayamadık bu sefer. Oğlunu merak ettim.
17 yıl önce özel bir hastanede doğum yapmış eşi. Doğum sırasında aksilikler yaşanmış, oksijensiz kalan bebeğe boş olan oksijen tüpünden dolayı gerekli müdahale yapılamamış.
O gün bugündür yatalak kalan, gelişme özürlü çocuklarına bakıyor aile, üç kızıyla beraber.
Bu hikayeyi dinleyince yukarıdaki olay aklıma geldi.
“Beden ve karar bizim” ama “verip, vermemek veya ne şekilde verileceğini” de belirleyen O.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bilal Şahan Arşivi

Tohum

18 Eylül 2014 Perşembe 13:33