Ses kaydını haber yasağı... Hakkı Şafak Ses!..
Hükümeti dışarıdan tazyikle Özel Yetkili Mahkemelerinin görev alanını, Çevik Bir takımının da işine yarayacak şekilde daraltmaya itmek istediler.
Galiba olmadı.
Şimdi de, bir başka mesele çıktı karşımıza:
Meclis Adalet Komisyonunda kabul edilen ve Genel Kurulda görüşülmeyi bekleyen bir paket...
Hedefi, darbe girişimlerini ifşa eden gazetecileri içeri tıkmak!..
İnternette ifşa edilen gizli çekim ses kayıtlarını haberleştirmek suç, müeyyidesi de iki ile beş yıl arası hapis!..
Para cezası filan...
Bir okuyucum sormuş:
Birileri AK Partiye boynuna geçecek ipi mi yağlatmak istiyor?..
Evet...
Darbe girişimlerini ihbar eden vatansever muhbirler ve gazeteciler görevlerini yerine getirmemiş olsaydı, bu Öcalanınkine eş suçun failleri bugün enselenmemiş olacaklardı...
Ve belki de, muvaffak olmuş...
Tam da o ses kayıtlarında ifade olunduğu üzere, Sayın Erdoğan, Sayın Baykal ve Sayın Bahçelinin de aralarında bulunduğu Liderleri alıp götürmüş olacaklardı...
Bu durumun farkında olan sokaktaki vatandaş haliyle soruyor bizlere:
Peki hal bu iken, yapılmak istenen nedir?..
Bu nasıl bir reform paketidir?..
Ses kayıtlarının sızmasını engelleyebilecek bir tedbir yok; bu çağda buna kimsenin gücü yetmez...
Öyleyse?..
Öyleyse, bu ses kayıtlarını haberleştirmeyi yani görevini yapmak isteyen gazetecileri engellemek lazım!..
Onun da çaresi...
Reforma göre...
Haber yapana hapis!..
Deniyor ki; özel hayatın gizliliği!...
Darbe girişimi ile yani apaçık bir terör eylemi ile özel hayatın ne alâkası var?..
Yok hayır...
Böyle reform olmaz...
Bakın, Yeni Akitin başarılı muhabirlerinden Murat Alan kardeşimizin ortaya koyduğu belgelere; 28 Şubat sürecindeki, Demirel-Darbeci Ekip-Darbesever medya işbirliğinin asıl hedefinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ortaya koyuyor.
Darbecilerin Recep Tayyip Erdoğanı yok etmek yönündeki iradelerinde en küçük bir kırılma olmamışken...
Bu tarafta kırılma yaşanması fevkalade olumsuz sonuçlara sebep olur.
Uyarmış olalım da...
HABERİNİZ VAR MI?..
GDOsuz topraklar ve Hakkı Şafak Ses...
Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB), yerli ve yabancı tüketicileri, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) konusunda doğru bilgilendirmek amacıyla kampanya başlattı. Bu kapsamda, vatandaşların ve turistlerin yoğun olarak kullandığı İstanbul, Ankara, Adana İzmir ve Bodrumdaki havaalanlarının iç ve dış hatlar terminallerindeki ilan panolarına, Türkçe ve İngilizce GDOsuz tarım yapılan topraklara hoş geldiniz afişleri asıldı.
TÜRKTOB Başkanı Hakkı Şafak Ses, kamuoyunda tohum ve tohuma bağlı tarımsal ürünlerle ilgili kötü ve yanlış bir imajın yerleştiğini belirtirken, Maalesef vatandaşlar yedikleri sebze ve meyvelerin GDOlu olduğuna inanır hale gelmiş dedi.
GDOlu ürün ve tohum üretiminin, Türkiyede yasaklandığını, hiçbir şekilde GDOlu ürün üretilmediğini, tohum ekilmediğini vurguladı. Buna rağmen vatandaşta yanlış bir algı olduğunu anlatan Ses, şunları kaydetti:
Sektör temsilcileri olarak kendimizi iftiraya uğramış hissediyoruz. GDOlu tohum üretip, GDOlu tohum ithal etmek, ürün yetiştirmek gibi bir zannın altındayız. Bizim kamuoyundaki bu yanlış algıyı kırmamız ve yıkmamız gerekiyor. Bu kampanyayla da bunu amaçlıyoruz. Niye havaalanları girişlerine koyduk? Turizm sezonu var, ülkemize milyonlarca turist geliyor. Kendi ülkelerinde zaten sıkıntılı bir tablo var, birçok ülkeye GDOlu ürünler giriyor. O rahatsızlığı burada hissetmesinler, Anadolunun temiz topraklarındaki temiz ürünleri yesinler, bizim vatandaşlarımız da bu kampanya dolayısıyla bilgilensin istedik.
Evet...
Ürünlerimiz güvenli; gözden düşürmek isteyenlerin oyununa gelmeyin...
GDOsuz tarım yapılan memleketin evlatları olarak kendinizle gurur duyun; yabancılara da bunu anlatın!..