Üstad Necip Fazıl zamanının sefil bir adamıyla ilgili “alçak” nitelemesini yetersiz bulmuş. “Ona göre alçak bile bir irtifadır, o olsa olsa çukurdur” demiş...

Birkaç gün önce böyle bir “çukur”dan bazı sesler duyuldu, karın gurultusu mu desem, mahlukat homurtusu mu, bilemiyorum!

Bu Bydemir nam zat, zaman zaman böyle acayip sesler çıkarır. Sağa sola saldırır, alenen küfürler yağdırır. Yine öyle yapmış.

Mevzu Van Belediye reisi imiş...

Elbette Van’ın bir belediyesi var, bütün il ve ilçelerimizde olduğu gibi. Reisi var mı?

Son tutuklamalar sırasında böyle birinin de olduğunu öğrendik. Meğer varmış!

Şehri daha önce görenler bir türlü bundan emin olamamışlardı! Olsa idi, eseri görülürdü elbette. Hele depremde... O ana baba gününde yine belediye ve başkanı pek ortalıklarda yokmuş. Muhtemelen o sırada Başbakan’ın Kürtleri katletmek için sun’i deprem yaptırdığına dair doktriner tartışmalarla meşgulmüş...

Hele bir de bazı belediye ilgililerinin kendilerine intikal eden yardımları vermek için felaketzede vatandaşlara Kürtçe konuşma mecburiyeti getirmelerine ne demeli?

“Ekmek mi istiyorsun? Kürtçe iste vereyim!”

Bunun anlamı “Kürtçe bilmeyen ölsün!”dür.

Bu ne menem müptezelliktir. Bu nasıl alçaklıktır? Hayır çukurluktur!

Dünyanın 72 buçuk milleti ayırım yapmadan Van halkına yardım için gelmiş, koşturup duruyor. Bazı alçak Van belediyesi mensupları halktan Kürtçe konuşma istiyor. Bu ne sefil bir ırkçılık, bu ne rezil bir mantık?

Bu alçaklığın cereyan ettiği bir şehrin belediye başkanı nasıl biri olabilir? En fazla memuru kıratında biri demek ki. Meğer adam, molotofkokteyli atılan bir yere yangın söndürmek için giden itfaiyeye “dur nereye gidiyorsunuz!”, diyesiymiş. Buyurun haberi beraber okuyalım:

“Pek çok kamu binası ve banka şubesinin molotoflarla yakıldığı 19 Nisan 2011’de meydana gelen olayların başlamasından önce sabah saatlerinde Van Belediyesi’ne ait onlarca kamyon, kepçe, dozer, çöp kamyonu ve itfaiye araçlarının şehir merkezinde tank gibi yürütüldüğüne ilişkin görüntüler dosyaya girdi. Belediyeye ait araçların belediye garajından çıkış yaparak şehrin merkezindeki Cumhuriyet Caddesi’nde yürütülerek gövde gösterisi yaptığı ve 28 Şubat sürecindeki gibi bir görüntü oluşturduğu belirtildi. Dozer ve kepçelerin geçişinden sonra olayların Belediye Başkanı’nın gözetiminde başladığı, yakılan binalara ise itfaiye araçlarının müdahale ettirilmediği iddia edildi. Çıkan olaylar neticesinde bir bankaya yapılan molotoflu saldırı sonrası banka görevlisi bir hamile kadının çocuğunu düşürdüğü iddia edildi.”

Belediyenin “Kürt Mekanize Birlikleri” hizmet için yakacakları mazotu eylem için harcarlarsa ne olur? Belediye belediye olmaktan çıkar, reis de reislik vasfını kaybeder.

Başkan gerçekten itfaiyeyi yangın söndürmekten men etmiş olabilir mi? Buna elbette vicdan sahibi olan sizler de benim gibi inanmak istemezsiniz. Fakat delil çok sağlam. Ortada görüntü kaydı var.

Kayıtta, molotoflarla yakılan yerlere müdahaleye giden itfaiye araçlarının önünün kesilmesi talimatının bizzat Başkan Kaya tarafından verildiği apaçık görülüyormuş. Başkan “İtfaiye niye geliyor, önünü kesin, itfaiyenin önünü kesin..” diye bas bas bağırıyormuş.

Mesele ortada. Bütün bunlardan sonra çukurdan gelen ses ne diyor? “AK Parti’deki Kürt Milletvekilleri istifa etmeli...”

Neden?

Bir “Kürt” başkan tutuklandı.

Haksız yere mi?

Kürtse her zaman haklıdır! Eline keleşi alıp milleti sıradan geçirse bile!

Bydemir neden karnını guruldatıyor? Haklı olduğu için mi? Hayır arkasını dayadığı efendilerine mesaj vermek için.

Onun için vicdan yok, ahlâk kavramı sözkonusu değil. Zaten ahlâk burjuva ideolojisinin bir kavramı değil mi idi? Kürde her yol mübah. Hani Kürtse, isterse çamurdan olsun... Hatta Bydemir bence daha fazlasını söylüyor: Kürtse isterse ...başka bir şeyden olsun! Dokunulamaz, ona karşı hiçbir evrensel prensip öne sürülemez!

Ey Bydemir! Sen gerçekten haklı olsan, Kürt vekilleri değil, Türk vekilleri istifaya çağırmalısın. Çünkü Hakikatin Türkü Kürdü olmaz! Adaletin Kürdü Türkü olmaz!

Ama kör kavmiyetçilik, rezil ırkçılık, sefil etnikçilik seni çukurlaştırıyor ve çukurlaştıkça da böğürtün artıyor.