Gençlik çağı, akıldan çok duyguların ön planda olduğu hassas bir devredir. Bir günde dört mevsimin yaşanması gibi duygusal dalgalanmalar, iniş çıkışlar yaşanabilir.
İşte bu heyecanlı çağda bir yuva kurmak üzere birleşen gençlerin imtihanı o nispette değer kazanır.
Daha önce tanımadığınız, huyunu suyunu bilmediğiniz birisi ile yeni bir hayata başlıyorsunuz. Unutmayın, insan olan yerde problem vardır. O halde problemlerin üstesinden gelebilmenin en kolay yolu da affedebilmektir.
Farklı bir kültürler ve çevreden gelmiş eşlerin birbirlerini tanıması zaman alacaktır. Yekdiğerinin huylarını, hoşlanıp hoşlanmadıkları şeyleri öğrenme süreci sabır ister.
Yemek konusu bazen en çok sıkıntı doğuran problemlerden biri olabiliyor. Kimisi salçalı, acılı yemekleri sever; kimisi salçasız ve acısız. Birbirine anlayışla yaklaşmalı eşler ve yemeğe takılmamalıdır. Çünkü, ‘yemek için yaşamıyor, yaşamak için yiyiyoruz’. Bunu hatırdan çıkarmamalı.

EVLİLİKTE DOSTLUK DUYGULARI
İki insanın beraberliğinde sevgi, saygı ve güven duygusunun sağlam bir şekilde yer alması gerektiğini daha önce de vurgulamıştık. Bu duygular sadece kadın erkek ilişkisi arasında değil; arkadaşlar, kardeşler, akrabalar arasında da gereklidir.
Dostlukta çok güzel bir paylaşım vardır. Kişi karşısındakini sevindirmek, memnun etmek için fedakârlıkta bulunur. Onu mutlu etmek için isteklerine, zevklerine yönelik hareket eder.
Küçük sürprizler, hoşlanabileceği faaliyetler ile bu beraberliklerini renklendirip bereketlendirirler. Evlilik böylece sıkıcı bir beraberlik olmaktan çıkar. Her an tazelenen bir ağaç gibi köklerini uzata uzata büyür, kuvvetlenir.

KALBİNİZİ HAKİKATE SENSÖRLEYİN!
Görmek elimizde değil, ama bakmak elimizde! İster istemez görürüz, ama istediklerimize bakarız! Helâl-haram da buradan çıkar.
Duymak da böyledir, düşünmek de, hayal etmek de.
Kalbimizi de maddî-manevî, helâl-haram, meşrû-gayr-i meşrû gibi istediğimiz şekilde yönlendirebiliriz. İlgimiz, eşimize, çocuklarımıza, akrabalarımıza, komşuluğa, iman-Kur’ân hakikatlerine yönelmeli.
Eğer eşler, evlilikte birbirlerine ve gerçeklere ilgilerini yitirirlerse, ilgilerini başka şeylere yönlendirirler. Yani, dünyaya, zenginliğe, lüks hayata, kariyere, evin eşyasına, spora, modaya, bir takım tutkulara, şöhrete, vs... O zaman evliliğimiz zedelenir.
Yapacağımız şey, kalbimizi hakikatlere sensörlemektir. Biliyorsunuz ışıklı sensör, manyetik kapılar veya musluklar, yaklaşıldığında yanar, açılır ve su akıtır. Uzaklaşıldığında söner, kapanır, kesilir. Kalbinizi, ilginizi Kur’ân hakikatlerine sensörleyin. Eşinize, çocuklarınıza, hakikatlere sensörleyin. Tâ ki, aile huzur ve mutluluğunuz devam etsin.