Birbirinize zaman ayırın
-Aile yazıları-
Çekirdek veya geniş bir aile olarak hayatınızı sürdürüyorsunuz... Her hâl ü vasatta, ev veya iş hayatının şartları sizi yorar: Yemek, bulaşık, temizlik, çamaşır, ütü derken bir sürü işi halletmeniz gerekir. Eğer yanınızda yaşlı veya akrabalarınızdan birisi varsa, işler bütün bütün ağırlaşır.
Hiç şüphesiz evlilik ve aile, yalnızca sorumlulukların yerine getirildiği bir müessese değildir. Sıkıntılarınızı paylaşmaya, yorgunluklarınızı atmaya ihtiyacınız var. Bunun için de birbirinize zaman ayırmalısınız.
Eğer evliliğiniz bu sıkıcı hâle bürünmüşse bir can simidine ihtiyacınız var demektir. Sizin kurtarıcınız olan bu can simidi, kendinize ve eşinize vakit ayırmaktır. Herkesten uzak bir yerde tatile çıkabilirsiniz. Bir hafta sonu sadece eşinizle sahil yürüyüşü yapıp çay bahçesinde dinlenebilir, gezdiğiniz mekânların güzelliklerini temaşa edebilir, mevsimin özelliklerini beraber yaşayabilirsiniz.
Veyahut, güzel bir kültür sanat aktivitesine katılarak hem zihninizi, hem ruhunuzu dinlendirmiş olursunuz.
Amacınız sadece eşinizle özel vakit geçirmek olmalıdır. Böylece ilk günlerinize geri dönecek, bayatlamaya yüz tutmuş ilişkinizi yeniden tazelendirebileceksiniz. Yeter ki cân-ı gönülden, samimâne isteyin ve harekete geçin!
SOLUK ALMASI İÇİN EŞİNİZE ÖZEL BİR ALAN AÇIN
İnsanlar çeşit çeşit, renk renk, kavim kavim yaratılmıştır. Zevklerimiz, renklerimiz, düşüncelerimiz başka başkadır. Farklılıklar bir aykırılık değil, zenginliktir.
Bazı genç evliler, özellikle ilk aylardan itibaren, birbirlerinin hayat alanını kısıtlamaya, müdahale etmeye başlayabilir. Kendisi hoşlanmıyorsa eğer, eşinin severek yaptığı işlerden vazgeçmesini ister. Bu bazen iş-çalışma, bazen bir kurs, bazen bir hobi olur, bazen arkadaş grubu.
Eşimizin soluk alabilmesi, mutlu bir hayat sürmesi için onun hareket alanını kısıtlamamalı, hatta destek olmak zorundayız. Zira, onun mutsuzluğu, huzursuzluğu, sıkıntısı bir şekilde bize dönecektir. Tabiî ki, kestiremediğimiz şey, ne olarak ve ne zaman döneceğidir!
Yapamayacağımız, asla vazgeçemem dediğimiz şeyler nelerdir, bunları düşünmeliyiz. Bir anne, çocuğundan vazgeçemez. Bir insan kolay kolay inançlarından, dinî değerlerinden, hayatından, sevdiklerinden, işinden, temel prensiplerinden vazgeçemez. Bunlar anlaşılabilir ve karşılıklı diyalogla çözülebilir şeylerdir. Ama, vazgeçemezlerimiz diye sandığımız şeyler nefsî, indî, hissî alışkanlıklarımız ise, pekâla bunlardan eşimizin hatırına vazgeçebiliriz, hem de vazgeçmeliyiz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.