Bulgaristandaki saldırı ve Kıbrıs Barış Harekâtı!..
İsrail gazetesi Haaretzin iddiası:
İsrail, bahane arıyor.
Bulgaristanda meydana gelen ve İsraillilerin de ölmesine yol açan saldırıyı İrana saldırtmak ve saldırmak için bahane olarak kullanacak!..
Gazete, başta Bünyamin Netanyahu olmak üzere bazı İsrail yetkililerinin İran ve Hizbullahı anında suçlu ilan etmelerine dikkat çekiyor.
Ve tehditlere;
İsrail bu aşamadan sonra güç kullanma seçeneğini kullanmak durumundadır. vesaire...
İran ise, tarihi kendi vatandaşlarını hatta devlet önde gelenlerini katletmekten çekinmediğinin çok sayıda misali ile dolu İsrailin yeni bir tezgah peşinde olduğunu açıklıyor.
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ramin Mehmanparasta göre İsrail, içte ve dışta İran karşıtı bir atmosfer oluşturmak istiyor.
Katliam MOSSAD işi.
Bildik tezgah.
*
İsrail basını bile, saldırının Siyonist tezgah olduğuna inanıyor.
Siz ne düşünüyorsunuz?..
Bulgaristandaki saldırıyı İsrail mi gerçekleştirmiştir İran mı?..
İranın böyle bir saldırıyı gerçekleştirmekteki çıkarı ne olabilir?..
İsrailin çıkarı ne olabilir?..
*
Görünen o ki, gerek Suriyedeki katil yönetime var gücüyle destek veren İran gerekse suları ısıtmak için her türlü fırsatı kullanan hatta oluşturan İsrail, arkalarındaki blokların desteği ile bölgeye abanmış durumda.
Soğuk savaş yılları geri gelmiş gibi, Rusya ve Çin, İran-Suriye mezhep bloğunun arkasında.
İsrail de, diğer bloğun vazgeçilmezi...
Peki...
Esas meselemiz:
Bütün bu çekişmenin, çatışmanın ortasında Türkiyenin hali ne olacak?..
Bir tek dünya markası olmayan, teknolojisi düşürülen uçağını deniz dibinden çıkartmaya bile yetmeyen, -başta enerji olmak üzere- her alanda muhtaç bir ülke olarak, ateş hattından nasıl çıkacağız?..
Suriyedeki yönetim gittiğinde bölünme parçalanma kaçınılmaz olacak.
Irakın bölünmesinin faturasını binlerce vatandaşının canı ve trilyon dolarının hebasıyla ödemiş olan Türkiye, Suriyenin bölünmesinin yol açacağı sıkıntıları kaldırabilir mi?..
Sağdan, soldan, ileriden geriden...
Nereden bakarsanız bakın, bölgenin aslında en zayıf halkalarından biri de Türkiye.
Yüzelli, iki yüz yılın problemleriyle boğuşan AK Parti iktidarı ve bu dönemin istikrarı ile ayakta duran Türkiyenin siyasi geleceğinde belirsizlikler hakim.
PKK terörü, AB süreci, Ermeni meselesi, uçak krizi vs her durumda yapayalnız kalan, yüzde yüz haklı olduğu konularda destek bulamayan Türkiyenin bölgemizdeki bloklar çatışmasının mağduru olmasından endişe ediyorum.
*
Bütün bunları, Kıbrıs Barış Harekâtının yıldönümü törenlerini izlerken düşündüm.
Neyin töreni?..
Neyi kutluyoruz?..
Rahmetli Erbakan Hocanın emrivakisi ile elde edilen kısmi zafer, KKTCnin yolunu açtı.
KKTC, Kıbrıs Türkünü anavatandan uzaklaştıran bir çeyrek devlet oldu.
Kumarhane, Ergenekon, toprak peşkeşi, siyonizm yapılanması...
*
Haaretz arşivini gezerken, İsrailin Doğu Akdenizdeki petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına ve Kıbrısta Yahudi Üssü taleplerine dair pek çok habere rastladım.
Bütün bu haberlerde ve haberlere destek niteliğindeki yorumlarda hep Türkiyeden bahis var.
Türkiye ile ilişkileri bozuk olan İsrail, Rum kesimi ve Yunanistanla birlikte Akdenizde bir güvenlik çemberi oluşturacakmış!..
Yazılanlar, çizilenler hedefin aslında Osmanlının mirasçısı Türkiye olduğunu gösteriyor.
Böyle bir ortamda, vatan savunması için hayati öneme sahip bulunan KKTC topraklarının önemli bir bölümünü, Siyonist işadamlarının satın aldıklarını tekraren hatırlatmış olayım...
*
Yaşasın Kıbrıs!..