LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Hem ezilen hem ezen, CHP’de yeni düzen!

Hem ezilen hem ezen, CHP’de yeni düzen!

-Lütfü Bey; birkaç gün önce büyük kurultayını toplayan CHP hem sosyal demokrat, hem liberal, hem sosyalist, hem Kemalist görüşleri savunan bir parti olacak ve yeni programı da buna göre şekillenecekmiş. Nasıl yorumluyorsunuz bunu?

- Bir parti ya sosyal demokrattır ya liberaldir ya sosyalisttir ya Kemalist’tir. Bir partinin hem sosyal demokrat hem liberal hem sosyalist hem Kemalist olması mümkün değildir. Örneğin liberalizmin ekonomi dilindeki adı kapitalizmdir. Kapitalizm ile sosyalizm ise birbirlerinin tam zıddı görüşlerdir. Kapitalizm “gemisini kurtaran kaptandır; altta kalanın canı çıksın, ölen ölür” diyecek kadar bencilleşmiş bireyciliktir. Buna karşılık sosyalizm toplumculuk demektir. Paylaşmacılık, dayanışmacılık demektir. Kapitalizme göre en yüce değer paradır; sosyalizme göre ise en yüce değer emektir. Gerçek buyken bir parti hem kapitalist hem sosyalist olamaz. Kaldı ki günümüzün tek kutuplu dünyasında, kapitalizmin dünyayı sömüren emperyalist boyutu da yadsınamaz. Bu demektir ki kapitalizme karşı olmadan emperyalizme de karşı olunamaz! Günümüzde kapitalizmin, emperyalizmin baş temsilcisi ABD olduğuna göre, ABD’ye karşı olmayan hiçbir parti emperyalizme de karşı olamaz. Böyle bir parti ülkenin bağımsızlığını da savunamaz. Bu bağlamda liberalizm, sosyal demokrasi ile Kemalizm de birbirleriyle uyuşamaz. Peki CHP nasıl olacak da hem sosyal demokrat hem liberal hem sosyalist hem Kemalist bir parti olacaktır? CHP nasıl olacak da hem sömürenlerin hem sömürülenlerin, hem zalimlerin hem mazlumların, hem mandacıların hem bağımsızlıkçıların, hem özgürlükçülerin hem yasakçıların partisi olacaktır? CHP nasıl olacak da hem Soros’çuların hem Atatürk’çülerin partisi olacaktır? CHP nasıl olacak da hem “en yüce değer paradır” diyenlerin, hem “en yüce değer emektir” diyenlerin partisi olacaktır? CHP nasıl olacak da hem ezenlerin hem ezilenlerin partisi olacaktır? CHP adeta “hem ezilen hem ezen, işte bizim yeni düzen” demektedir! Partide böyle bir düzen olmasını isteyen, elbette ülkede de böyle bir düzen isteyecektir. Böyle bir düzen istemek ise insanca, hakça, adil bir düzen istememek demektir.


HOLDİNGÇİ BASIN, BUNU DA YAZIN!


-Holding basını, darbeye teşebbüs suçlamasıyla Silivri, Hasdal cezaevlerinde yatan paşaların yaşları, sağlık sorunları nedeniyle cezaevinde kalmalarının sakıncalı olduğunu sık sık gündeme getiriyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?


-Paşalar darbe dönemlerinde, hele de 12 Eylül darbe döneminde cezaevlerine attıklarına karşı acımasızlığın, zalimliğin kitabını yazdı. Ölümcül hastalığı, ağır sakatlığı bulunanların bile tedavisini yasakladı. Onları bile bile ölüme yolladı. Hatta hastaneye yollanması gerekenleri işkencehaneye yolladı. Ancak dün darbeci paşalar bu zalimlikleri yaptı diye, bugün darbeye teşebbüs etmek suçlamasıyla cezaevinde bulunan paşalara zalimce davranılamaz. Böylesine bir davranış insani olmaz. Ölümcül hastalığı, ağır sakatlığı olanların yeri elbette cezaevi değil hastanedir. Bu durumda olan bir paşa varsa tedaviye gönderilmelidir. Ama sadece paşalar için değil, cezaevlerindeki herkes için bunun yapılması gerekir. Ancak Silivri, Hasdal cezaevlerinde yatan paşaların başı ağrısa, burnu kanasa kıyameti kopartan holding basını, diğer cezaevlerindeki ölümcül hastalığı, ağır sakatlığı bulunanlar için bile kılını kıpırdatmıyor. Bu basına bakanlar, Türkiye’de Silivri, Hasdal cezaevlerinden başka cezaevi yok sanıyor. Bu basına bakanlar, darbeye teşebbüs etmekle suçlanan Ergenekon, Balyoz davasının sanıklarından başka tutukluluk süreleri uzun olanlar yok sanıyor. Oysa Türkiye’de Ergenekon, Balyoz davası sanıklarından çok daha uzun süre tutuklu olanlar da var. Durumları Ergenekon, Balyoz davası sanıklarından çok daha kötü olanlar da var. Örneğin şu anda Muş E Tipi Cezaevi’nde yatan Gürgin Kurt 63 yaşında ve felçli; en doğal ihtiyaçlarını bile cezaevindekilerin yardımıyla görebiliyor. Örneğin şu anda Çankırı E Tipi Cezaevi’nde yatan Ziya Erdem’in gözleri yüzde 10 seviyesinde gördüğü için en doğal ihtiyaçlarını bile cezaevindekilerin yardımıyla görebiliyor. Ama holding basını bunların ve benzerlerinin durumundan hiç bahsetmiyor. İşte onun için diyorum ki; holdingçi basın, bunları da yazın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi