Tayyip Bey Mimar Sinanını arıyor!
Osmanlının zirve padişahı Kanuni Sultan Süleyman. Zirve mimarı da şüphesiz Mimar Sinan!
Sinan, Kanuniden sonraki padişahlar için de çalıştı, 2. Selim için Edirnede Selimiyeyi yaptı mesela.
Selimiye mi üstün, Süleymaniye mi?
Hükümdarın büyüklüğünü anlatmak itibarıyla, Süleymaniye üstün şüphesiz. Selimiyede Süleymaniye külliyesinin büyüklüğü yoktur. Cami o kadar büyük ve güzeldir ki, külliye onun yanında önemsiz ve küçük yapılmıştır. Selimiyenin yanındaki çarşı da Sinandan sonra inşa edilmiştir.
Süleymaniye koskoca bir şehir çekirdeğidir. Cami, sıbyan mektebi (ilkokul), evvel, sâni, salis ve rabî medreseleri (yani orta öğretimden en yüksek öğretime giden bir yapı silsilesi), darülhadis, tıp medresesi, darüşşifa (hastahane), imaret (darüzziyafe), tabhane, hamam, arasta ve Kanuni ile Hürremin türbeleri... Ve külliyenin bir ucuna Sinanın imza gibi konulmuş mütevazı türbesi...
Abdülmenan oğlu Sinan imzasını Süleymaniye külliyesinin bir kenarına atmıştır. Gerçi tevatüren, Şehzade camii çıraklık, Süleymaniye kalfalık ve Selimiye ustalık eserim dese de, bu mevzuda otorite olan Ekrem Hakkı Ayverdi Süleymaniyeyi üstün tutardı.
Bu Sinan bahsine neden girdik?
Dün İstanbulun Üsküdar yakasında Mimar Sinan Camii açıldı. (Hayırlı olsun, Allah cemaatini bol eylesin!) Başbakanımızın açılışını yaptığı cami, İsanbulun bu yakasının en büyük camii imiş. Sinanın taklidi, fakat çok da kötü taklidi değil. İstanbulun kat sınırlaması olmayan yeni bir bölgesinde yapılan bu cami gerçekten bir sükûnet adası gibi.
Şehrin bu yeni bölgesi Ataşehir alarak adlandırılıyor. (Ne kadar 28 Şubat kokuyor!) Mesken ve iş yeri olarak kullanılan çok yüksek binalar var. Normal bir şehir bölgesine yapılsa Mimar Sinan Camii bütün çevre yapılardan büyük ve gösterişli görünecekken, burada en yüksek unsurları olan minareleri dahi gökdelenleri geçemiyor!
Bilge mimar Turgut Cansever, ecdadın abidevi yapıların ölçülerini korumak için çevre yapılara da çeki düzen verdiğini anlatırdı.
Eskiden cami ve külliye yapılır, etrafı şehir olurdu. Şimdi şehir alabildiğine yükseğe doğru tırmandırılmış ve yanına cami kondurulmuş.
Başbakanın Mimar Sinana hayranlığı şüphe götürmez. Kendi iktidar dönemini bile onun gibi sınıflandırıyor. Şu anda ustalık döneminde olduğunu söylüyor. Yani Süleymaniyeyi inşa ettik, sıra geldi Selimiyeye...
Türkiye 2 binli yıllarda Cumhuriyet tarihinin zirvesine ulaştı! Dünyada itibar kazandı.
1930ların Türkiyesi...Yani zenginlerin daha çok ekmek yediği Türkiye. Çünkü fakirler yiyecek ekmek bulamıyor... Bakmayın tek parti medhiyecilerine. Türkiye 1930larda ne siyaseten ne de iktisaden güçlü idi. Sadece ideolojik olarak güçlü idi! Dünya siyasetinde esamisi okunmazdı... Bu yıllar cami yapılmayan yıllardı!
1950de iktidar seçimle el değiştirdi. Adnan Menderes, Türkiyenin ekonomisine sınıf atlattı. Köylülerin yaşlıları yakın zamana kadar şunu söylerdi: Menderes iktidara geldi, biz çarıkları çıkardık, ayakkabı giydik! (CHPnin tek parti dönemini gören çok fazla yaşlı kalmadı).
Menderes, cami yapılmayan Türkiyede bizzat önayak olarak bazı camilerin yapılmasına sağladı. Mesela Ankarada Maltepe ve Cebeci camileri...
Menderesin akibetini gören sonraki yönetimler cami işine bulaşmadılar!
Kocatepe Camii halkın desteği ile neredeyse 40 yılda yapıldı. (Onun dernek başkanı İsmail Hakkı Yılanlıoğlunu da rahmetle analım.) Ankaraya büyük, İstanbuldaki selatin camileri andırır bir cami yapılmış oldu.
Türkiyenin bu güçlü döneminde kudretli bir lider bu dönemi yansıtan yapılar görmek istiyor. Bana kalırsa da, bu yapıları tasarlayacak ve yapacak bir Mimar Sinan bulamıyor!
Mimar Sinan Camiinin mimarı Muharrem Hilmi Şenalpmiş. Açılışta ona da plaket verilmiş. Haberlerin bir kenarında geçiştiriliyor. Muharrem Bey başka camiler de yapmış, eski Osmanlı tarzını sürdüren bir mimar.
Kanuni, Süleymaniye Camiini mimarına açtırmıştı!
Neden?
Öyle muazzam bir eser yapmıştı ki Sinan, Cihan Padişahı kibre kapılmadan, Bunun parasını şahsi hazinemden karşıladım, ben açmalıyım demeden mimarbaşısına açtırıyor...
Mimar Sinan açılıştan önce camiin altın anahtarını Cihan Padişahına sunuyor. O da şöyle söylüyor: Bu bina eylediğin beytullahı sıdk u safa ve dua ile sen açmak evladır diyor... Sinanın büyüklüğünü tasdik eden ama, padişahın büyüklüğünü de tarihe geçiren bir söz!
Tayyip Bey henüz aradığı mimarı bulamadı!
Bulsa idi, eserini mimarına açtırırdı!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.