Selâmlaşmanın âdâbı
Muhteşem bir psiko-sosyal davranış biçimi ve iletişim vasıtası olan selâmlaşmanın da âdâbının olacağı muhakkaktır. Kim, kime, nasıl ve ne zaman selâm verir ve nasıl alınır?
Aslında selâm verme, yalnızca karşılaşıldığında veya bir meclise girildiğinde verilmez. Birbirinden ayrılırken de selâm verilir.
Selâmın adabı şöyledir:
* Hareket halinde olan, durana selâm verir. Cemaatten birisinin selâm vermesi ve alması kâfidir.
Selâm verme sözcükleri şöyledir:
Selâmun aleyküm veya Esselâmu aleyküm.
Selâm alma ise;
Aleyküm selâm şeklindedir. Bu arada, Ve rahmetullahi ve berekâtühü, ebeden, dâimen! kelimeleri de ilâve edilebilir.
Kadınlara veya kadınların erkeklere selâm vermesi meselesine gelince, fetva kitaplarında şöyle denmiştir:
* Kadınlar cemaat halinde iken selâm verilir.
* Kadın tek ise, ona kadın, kocası, efendisi, mahremi selâm verir.
* Kadın, şehvet duyulmayacak bir yaşta ve vasıfta ise, ona da selâm verilir.
* Eğer, fitne ve fesat çıkacaksa, kuvve-i şeheviyeyi işmam eden bir durum, bir vasat, bir hâl söz konusu ise, selâm verilmez. (Bu, her iki cins için de geçerlidir.)
* El ve baş işareti ile selâm vermek caizdir. Nitekim, Resûlullah (asm) kadınları uzaktan el işâreti ile selâmlamış olduğu haber verilmiştir.
Ancak, kıyam etmek ve rükûa eğilmek gibi gayr-i fıtrî hareketlerle selâm vermek uygun görülmemiştir. Resûlullaha (asm) Kişi kardeşine rastlayınca ona hürmet ve selâm için eğilmeli midir? diye sorulmuştur. Hayır diye cevap verdi. Elinden tutup musafaha, tokalaşma da mı yapamaz? deyince, Elbette bunu yapar diye cevap verdi1 hadis-i şerifi bunu ifade eder.
Ehl-i Kitapla selâmlaşma meselesine gelince: Hz. Peygamber (asm) Ehl-i Kitap size selâm verince, onlara Ve aleyküm diye cevap verin2 buyurmuştur.
Dipnotlar:
1- Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte, 9: 422. 2- Buhârî, 22.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.