R. Özdenören

R. Özdenören

Erdem Bayazıt ve Eyüp Sultan'ın kırık kanatlı leyleği

Erdem Bayazıt ve Eyüp Sultan'ın kırık kanatlı leyleği

Bekleniyor muydu? Bilemeyeceğim. Sanki beklenmiyor gibi bekleniyordu. Hastalığından geçtiğimiz yılın nisan ayında haberimiz oldu. Yeni teşhis edilmişti. Kozyatağı'ndaki evinde bir aile dostumuzla ve bazı yakın arkadaşlarımızla ziyaretine gittiğimizde:

- Ben bu hastalığın seyrini iyi bilirim, demişti. Konuşmasında şakacı bir ton vardı. Geçen yıl, diye devam etmişti, Baysal Seyithanoğlu'nun tedavisi devam ederken telefonla arayıp soruyordum, nasıl gidiyor tedavi diye… O da bana, abi doktorların söylediğine göre tedaviye olumlu cevap veriyormuşum diyordu. Hep öyle söylerler… Akif (İnan) için de öyle söyleniyordu. Daha başkalarını da biliyorum…

Ne ki, geçtiğimiz bir yıldan fazla bir süre içinde yaptığım ziyaretlerin hiçbirinde bir daha böyle konuşmadı. Aslında biz de ona hastalığı üzerine fazla bir şey söylemedik. Sadece kendisini nasıl hissettiğine ilişkin şeyler sorduk. Onun dışında da anılardan, genel konulardan konuştuk.

Benim 53 yıllık dostumdu. Bu kelimeyi bilincimin en yüksek tonuyla telaffuz etmek istiyorum. Bunca yıl, onunla hem edebiyat yolunda, hem hayatın günlük, gündelik dağdağası arasında birlikte yürüdük. Kısa sürelerle birbirimizden ayrı kalmışlığımız kuşkusuz, olmuştur. Ancak bu kısa kesintiler hiçbir zaman bir arada bulunuşumuza halel getirmemiştir.

Bunca yıl zarfında birbirimizle asla yüksek sesle konuşmadık. Birbirimizi hiç incitmedik.

Hastalığının son haftalarında yengemiz Ayşegül hanımefendinin beyanına göre, yalnız benim adım telaffuz edildiğinde gülümseyip tepki veriyormuş.

üç hafta kadar önceki ziyaretimizi Burç FM Genel Yayın Yönetmeni Bünyamin Şen, Yeni Dünya dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mahmut Bıyıklı, şair Cevdet Karal, Asım Gültekin ve daha başka arkadaşlarla ziyaretine gittiğimizde oldukça keyifliydi. Doktorlar beyninde tespit edilen bazı lekelerin kaybolduğunu bildirmişlerdi. Birlikte fotoğraflar çektirmiştik. Geç vakitlere kadar sohbetimiz sürmüştü. İyiydi.

Erdem Bayazıt'la dostluğumuz 1955 yılında Maraş Lisesi'nin birinci sınıfından itibaren başlar.

Lise yılları boyunca Alaeddin özdenören, Cahit Zarifoğlu, Sait Zarifoğlu ve daha başka arkadaşlarımızla birlikte Maraş'ın yerel gazetelerinde çıkarttığımız sanat edebiyat sayfalarında, lisenin yayın organı olan Hamle dergisi ile devam eden edebiyat hayatımız, sonraki yıllarda Akif İnan'ın da katılmasıyla Edebiyat dergisi çevresinde yürüyüşünü sürdürmüştür.

1976 yılı Aralık ayından itibaren Mavera dergisindeki yolculuğumuz başlamış yaklaşık onbeş yıl sürmüştür.

Erdem de, Alaeddin ve Akif gibi yazmaya titizlenirdi. Onlar, kendilerine özgü sesi yakalamadıkça şiir yazmaya oturmazlardı. Cahit'in tarzı farklıydı. O, şiir heykel gibi mermerin içinde duruyor, şaire düşen heykeltıraş gibi mermeri yontup içindeki heykeli çıkartmaktan ibarettir, diye düşünürdü. Eline, kelimelerden ibaret olan çekicini alarak şiirini yontmaya başlardı. Erdem, Alaeddin ve Akif'se şiirlerinin oluşmasını sabırla beklerlerdi.

Cahit hep çocuksuydu. Akif'se doğuştan kâmil olarak dünyaya gelmişti. Alaeddin kelimenin bütün yükleri ve yüklemiyle garipti: Efendimiz (sav)'in garip kelimesine yaptığı vurgu bağlamında garipti. Dünyaya müstağni idi. Erdem'se gerçek anlamında prensti. Maraş'ın Bayazıt beylerinin oğluydu. Şahsiyetiyle, yaşantısıyla, şiiriyle, nesriyle haza asalet timsaliydi…

Ben, üniversiteye baba ocağımız olan Eyüp'teki dededen kalma evimizde devam ettim. Biz oradayken Erdem'e de bizim eve yakın bir oda kiralamıştık. Bir süre orada komşuluk ettik. Daha sonra Ankara'da onunla aynı evi paylaştık. Keza Cahit'le ve Akif'le de mekansal yakınlıklarımız ömür boyu sürdü.

Onlardan ayrı kalmışlığım şuramda duruyor ya.. bir zamanlar Eyüp Sultan Camii'nin avlusundaki çınarın dibini mekân tutmuş olan kanadı kırık leylekler vardı. Onlar kanatları kırık olduğu için öteki leyleklerle birlikte uçup göçemezlerdi. Kendimi, şimdi, bu dünyada onlardan mahrum kalmış o kanadı kırık mahzun leyleklere benzetiyorum. Hele de Erdem, Eyüp Sultan'da, uçmaya o avludan başladığından bu yana…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
R. Özdenören Arşivi