Srebrenitsa Anneleri

Srebrenitsa Anneleri

Srebrenitsa’daki katliamın 13. yıldönümü münasebetiyle programlar yapılıyor. Onlardan bazılarını dinledim. Daha önce de haber bültenlerinde mezarlıklarda yapılan törenleri izlemiştim.

Bir kanalda Srebrenitsa’da cenaze namazı kılanlar ki bu gün de yeni bulunan bazı cesetleri gömmüşler; başka bir kanalda, şehid edilen üç Türk polisin cenaze töreni... İnsan ne diyeceğini, ne düşüneceğini şaşırıyor.

Daha birkaç ay önce Azerbaycan’da yapılan katliamı andık. Buna bağlı olarak Türkiye’de yapılan Ermeni katliamları anıldı. Kıbrıs’ta Rum çetelerin yaptığı vahşet ve işgalci Yunan askerlerinin İngiliz, Fransız ve İtalyanların yaptığı katliam... Bunların filmleri bile oldu. 1. Dünya harbindeki Kuzey Afrika işgalindeki vahşi savaş büyük rejisör Mustafa Akkad’a bir film çevirtmişti.

İngilizlerin Hicaz’daki, Filistin ve Suriye’deki oyunlarının kötü anıları silinmeden Irak’ta iki kere yapılan ABD ve koalisyon işgali, şimdi Afganistan’da yenden alevlenen başkaldırılar ve onlarla birlikte başlayan ölümler, Filistin’de yıllardır devam eden sürekli İsrail katliamı... Sovyet Rusya’nın dağılışından bu güne, devam edip gidiyor.

***

Srebrenitsalı annelerden ikisini dinledim TRT’de. Bir “Anneler Derneği” kurmuşlar. Bir tanesi ağlıyarak anlattı. İki reşid olmayan oğlunu, kocasını, babasını, annesini, kardeşini, yeğenlerini kaybetmiş savaşta. Nasıl bir haince savaş... Bosna Cumhurbaşkanı konuştu, Onur öymen konuştu. Uluslararası gücün nasıl tarafsızlık kararı alındıktan sonra Hırvatistan ve Slovenya’yı tanıdığını anlattı. Kosova’da da tanındığı halde, hayat şartlarının ne kadar kötü olduğundan, savaş sorumlusu iki kişinin nasıl hâlâ ortada dolaştığından, hatta birinin romanı bile yayınlandığı halde, yakalanamadığından bahsettiler.

İşin ümit veren tarafı, Boşnakların da Azerilerin de, Iraklı ve Filistinlilerin de bu ihanetleri unutmamış olmaları. TRT’nin bandında, elleri arkalarında bağlı erkek Boşnakların kendi kazdıkları mezarlara, kurşuna dizilmek üzere götürülüşlerini gösteriyordu. Mezardan çıkan kurumuş elleri gösteriyordu. Azeri mezarlıklarında katliam bölgelerinde de vardır böyle manzaralar. Srebrenitsa’da sekizbin beşyüz kişi katledilmiş. Toplam katliam ikiyüz bin kişi. Düşman askerlerinden doğan çocuklar ayrı. Türkiye’yi de böyle parçalamak istiyorlar.

Onlar unutmadılar ama biz unutuyoruz. Mazlumların kurtuluşu için projeler oluşturanları, yeni ittifak arayışında olanları mahkum ediyor, içeri tıkıyoruz. Bu “içeri” lafının anlamları değişik tabii. Kimi ev hapsi olur, kimi adi cezaevleri.
Biz, unutuyoruz. AB’nin hilelerini, talimatlarını, dayatmalarını unutuyoruz. çünkü ne Azerbaycan’daki, ne Bosna’daki, ne Filistin ve Irak’taki katliamı yaşadık. Büyük imtihandayız. Allah muhafaza etsin!


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi

Leke

26 Ağustos 2009 Çarşamba 01:09