Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

“Nefret söylemi” korosu

“Nefret söylemi” korosu

Bayramın ikinci günü Gaziantep’te 9 can alanlarla ilgili tek kelime sarf etmeyenler, hem suçlu, hem güçlü pozisyonda “Bizimle ilgili ‘nefret söylemi’ geliştiriliyor” yaygarasına başladılar.
Zaten son zamanlarda, bir “nefret söylemi”dir gidiyordu. Katiller ve katil severler bu kavramı dillerine pelesenk etmeye başlamışlardı. Bir ara bu kavramı araştırdım ve internette aynı adla kurulmuş bir site ile karşılaştım. Site ama ne site!... Sinek vızıltısından “nefret söylemi” çıkaran bir site... Terör ve terörist muhalifi bütün basın-yayın organlarına abone olmuşlar, bu basın-yayın organlarına “Bunlar ‘nefret söylemi’ kullanıyorlar.” diye saldırıyor. En çok da Yeni Akit ve habervaktim.com’a saldırıyor.
Site, asla onaylamayacağımız bir cinayete kurban edilen Hrant Dink adına kurulan vakfın yayın organı. Destekleyen kuruluşlar dikkatimi çekti. Bu siteyi Türkiye-AB’nin bir şekilde desteklediği belirtiliyor ama hangi organın desteklediği belli değil. Bundan başka meşhur Alman vakfı Friedrich Naumann Vakfı, Merkezi İngiltere’de bulunan Global Dialogue, Hollanda merkezli Press Now-Supporting Independent Media da sitenin destekçileri.
F. Naumann vakfının nasıl bir vakıf olduğunu, Türkiye’de neler yaptığını ve amacının ne olduğunu basından takip etmişsinizdir. Bu vakıf Türkiye’de ne gibi faaliyetler yapmış bakalım. Mesela bu vakıf en son 21-22 Mart 2012 günü “Nefret Söylemi” paneli, 19 Mayıs 2012 günü Ankara’da Kürtçe Atölyesi; 6-8 Haziran’da da Ermenistan’a çalışma ziyareti düzenlemiş.
Global Dialogue ise bir İngiliz vakfı... İngiltere’nin 150 yıldır Ortadoğu’daki emelleri belli. Bu vakıf da İngiltere’nin emellerine hizmet eden bir vakıf olarak Ortadoğu’ya duyarsız kalamazdı. İşte kalmamış...
Gelelim Hollanda merkezli Press Now’a... Bu kuruluşun sitesine girdiğinizde, Arapça, Kürtçe ve İngilizce olarak yazılmış “Independent Media Centre in Kurdistan” duyurusu ile karşılaşırsınız. Press Now’un da hangi amaca hizmet ettiğini anlamışsınızdır.
¥
Sitede, Türkiye’de 30 yıldır, değil söylem olarak, doğrudan “eylem” olarak nefreti körükleyen ve bunun için de binlerce insanı katleden PKK’dan ve onun basın-yayın organlarında tekrar edilen binlerce “nefret söylemi”nden bir kelime bile bahis yok ama PKK’ya şiddetle karşı çıkan basın-yayın organlarını “hedef gösterme” mebzul mikdarda var. İsteyen siteye bakar...
¥
BDP de aynı kavramı kullanıyor son zamanlarda. Mesela Yeşiltaş’ta 8 Mehmetçiği ve daha bilmediğimiz nice Mehmetçikleri katleden Ciger Brindar kod adlı teröriste zerrece laf yok ama bu katili kucaklayan milletvekillerini eleştirenlerin dilini veya Gaziantep katliamından sonra gelişen sosyal patlamaları yansıtan dili, “nefret söylemi” olarak nitelendiriliyor BDP’liler.
Oral Çalışlar’a konuşan BDP Genel Başkan Yardımcısı avukat Meral Danış Beştaş, PKK militanlarıyla BDP yöneticilerinin Şemdinli yolundaki karşılaşmasına ilişkin soruyu şöyle cevaplamış: “Partimize karşı tehlikeli ve kışkırtıcı bir dil kullanılıyor. BDP bu şekilde ötekileştirilmek isteniyor. Hep bir ağızdan bir nefret söylemi geliştiriliyor. Orada olan, halkın çocuklarıyla kucaklaşmasıdır.”
Bakar mısınız, PKK’nın insan öldürmesi “nefret”in dışında mütalaa ediliyor ama bunun kınanmasına “nefret söylemi” deniyor.
Hangi partiden olursa olsun, bir milletvekili Hrant Dink’in katiliyle kucaklaşsaydı, ben onu da kınardım fakat bu “siteciler”den PKK’lılarla kucaklaşan milletvekillerine hiç söz yok.
Bu koroya katılan Bianet diye bir site var... Açtığınız zaman Akit ve Haber Vaktim’i hedef gösterdiğini göreceksiniz. Bu site de bütün söylemini terör muhaliflerine saldırmaya göre kurgulamış. Vaktiniz varsa bir de yazarlarına bakınız. Listede pek çok tanıdık göreceksiniz.
Kendilerine muhalif dili “nefret söylemi” diye mahkûm etmeye çalışanlar, kendi dillerine dikkat etsinler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi