Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Akit’e saldırı ve bir fıkra

Akit’e saldırı ve bir fıkra

Türkiye, terörle mücadelede mesafe almaya başladı, terörist için tünelin ucu görünmeye başladı ya, bebek katilleri bir taraftan, suret-i haktan görünen sol liberaller ve “yanaşma”larını bir telaş aldı... Bir yandan iktidara ve özellikle İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e yüklenen kalemler, bir yandan da terörün arkasındaki sır perdesini azıcık aralayan Yeni Akit ve Haber Vaktim’e saldırmaya başladılar.


“312 General Davası”nda gıkları çıkmayan sol liberaller ve “yanaşma”lar, Yeni Akit ve Haber Vaktim’e olanca güçleriyle saldırdılar ve saldırmaya devam ediyorlar.


Saldırsınlar...


Hiç kimsenin umurunda değil.


Hepimizin dediği şu: Yel kayadan ne aparır?!... Hatta “Taksim’den aşşa, Kasım Paşa”!...


Efendim, neymiş?... Yeni Akit ve Haber Vaktim, kişileri hedef gösteriyormuş... Biri bunlara 5N 1K’yı hatırlatsa iyi olur. Şayet 1 tane K (Kim?)’nın cevabı yoksa o haberin, haber değeri olmayacağını bunlar bilmez mi? Yoksa bunlarla ilgili yapılan haberlerde, yazılan yazılarda, sıbyanlar için kullanılan kısaltmaları mı kullanacaktı Yener ve Fatih?...


Efendim, bir de Yeni Akit ve Haber Vaktim, “nefret dili” kullanıyormuş...


Valla Yeni Akit ve Haber Vaktim’in beğenmediğiniz “nefret dili”ne şükredin; bu halkın PKK ile ilgili konularda hangi dili kullandığını çok iyi biliyorsunuz siz de... Onları buraya yazmaya kalksak, bir sütunu sadece nokta nokta ile doldurmak gerekir. Halkın dilinde elbette bu nokta noktalardan, PKK/KCK/DPI’yı masum göstermeye çalışanlar da nasiplerini alıyorlar. Her birinize kaç nokta düşüyor bilemem artık.


“Nefret dili”ymiş... Peh!...


PKK/KCK ile ilgili her konuda ne dili bekliyordunuz? İhtiram ve itibar dili mi?... Diplomatik dil mi?... Eski İstanbul’un nezaket dili mi?...


Ülkeyi terör yangını sarmış... Daha konuşmasını bilmeyen bebekler öldürülüyor; Mehmetçikler, polisler şehit ediliyor; yollar kesiliyor; insanlar dağa kaldırılıyor... Retorik susturulmuş, silahlar konuşuyor... Bu şartlarda “nezaket dili” ha?!...


Fıkrayı bilirsinizdir...


Temel otelde kalıyormuş. Bir gece bulunduğu katta yangın çıkmış ve merdivenlerden aşağı koşarken bir yandan da “Yangın vaaaar!.... Yangın vaaaar!...” diye bağırıyormuş. Bağıra bağıra, resepsiyona gelmiş. Resepsiyon görevlisi, “Ne bağırıyorsun felaket tellalı gibi?” demiş. Temel de “Bu yangında muhabbet tellalı gibi mi bağıracaktım?...” demiş.


Ne yani?... Terör her gün can alırken, Yeni Akit ve Haber Vaktim “muhabbet tellalı” gibi mi bağıracaktı?...


*


Bu “nefret dili” korosunun, PKK ve yandaş sitelerindeki dili kınadıklarını hiç görmedik niyeyse. Her gün “Türk” kelimesi yerine “düşman”; “Türkiye” yerine “işgalci devlet”; polis ve askere “işgal güçleri”; memurlara “işgal devletinin memurları”; Türk işadamlarına “sömürgeci” diyen sözde yayın organlarını niye hiç eleştirmezler?


Bunlar, PKK/KCK’nın masumiyetine dair fetvalar verirken, örgütün Kürt halkına da uyguladığı şiddeti niye görmezler?


Bunlar, değil “nefret”, şiddet dilini kullanan PKK/KCK’nın destekçilerini niye kınamazlar?...


*


Bu şartlarda, teröristin mermisi varsa, gazetecilerin de kelimeleri vardır... Gazetecilerin mermilerine (kelimelerine) hedef olmamak için mevzinizi kontrol edin efendim; yanlış mevzide durmayın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi