Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

İman ve aile huzuru

İman ve aile huzuru

Tahkikî bir imanın yaşandığı evler elbette huzur ile dolu olacaktır. Çünkü her şeyi Allah rızası doğrultusunda yapmanın bilinciyle yetişmiş eşler birbirine daima ihlâs ile yaklaşacaktır.
Nefsî çıkar, maddî menfaate dayalı bir birliktelik yerine yüce Yaratıcının rızasını kazanmaya yönelik bir aile hayatı yaşanacaktır.
Tahkikî imanın hâkim olmadığı ailelerde durum nasıldır?
“Evliliğe Doğru” kitabımı okuyan bir dostum, esprili bir örnek ile nikâh ve sonrasında bazı evlerin hava sıcaklığının derecesini açıklayan bir e-posta gönderdi:
l Nikâh günü; havanın sıcaklığı 35 derece. Damat: “Hayatımın en güzel kadını!” Gelin: “Biricik eşim!”
l Birinci ayda; sıcaklık 30 derece. Bey: “Sevgilim benim!” Hanım: “Biricik sevgilim!”
l İkinci ayda; 25 derece. Bey: “Sevgilim!” Hanım: “Hayatım!”
l Üçüncü ayda; 20 derece. Bey: “Aysel!” Hanım: “Veysel”
l Beşinci ayda; 15 derece: Bey: “Hanımefendi!” Hanım: “Beyefendi!”
l Altıncı ayda; “10” derece: Bey: “Hırçın kadın!” Hanım: “Hain adam!”
l Yedinci ayda; “0” derece: Bey: “Başımın etini yedin!” Hanım: “Bana bir gün göstermedin!”
l Sekizinci ayda; sıfırın altında eksi 10 derece: Bey: “Sinsi yılan!” Hanım: “Canavar herif!”
l Onuncu ayda; eksi 15 derece: Bey: “Haddini bil; yoksa!..” Hanım: “Anneme gidiyorum ve en kısa zamanda birlikte dönüyoruz!”
l Onuncu ay; eksi 20 derece: Bey: “Kes sesini!” Hanım: “Sen kapa çeneni!”
l On birinci ay; eksi 30 derece: Bey: “Al sana!” Hanım: “İmdaaaat; cankurtaran yok mu?”
l On ikinci ayda; eksi 50 derece: Bey: “Defol git, yoksa elimden bir kaza çıkacak!” Hanım: “Boşanmıyorum işte, seni sürüm sürüm süründüreceğim!”
Tanıdık bir tablo değildir inşaallah. Cenâb-ı Hak cümlemizin yuvalarını, böylesi aile manzaralarından uzak eylesin.
Eşler birbirini Allah için sevmeli ve güzel şeylerde birbirini taklit etmelidir. Çağın âliminin tavsiyesine kulak verelim ve bu tablonun başrol oyuncuları olmayalım.
“Ne mutlu o kocaya ki, kadınının diyanetine bakıp taklit eder; refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur.
Bahtiyardır o kadın ki, kocasının diyanetine bakıp ‘Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim’ diye takvâya girer.
Veyl [yazık] o erkeğe ki, saliha kadınını ebedî kaybettirecek olan sefahete girer. Ne bedbahttır o kadın ki, müttakî kocasını taklit etmez, o mübarek ebedî arkadaşını kaybeder.
Binler veyl o iki bedbaht zevc ve zevceye ki, birbirinin fıskını ve sefahetini taklit ediyorlar, birbirine ateşe atılmasında yardım ediyorlar.” (Lem’alar, s. 199)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi