İSPATLAYAMAZSANIZ MÜFTERİSİNİZ!

“ Ey Kılıçdaroğlu, Ey Bahçeli Bizim terör örgütüyle masaya oturduğumuzu söylüyorsanız, bu iddianızı ispatla siz mükellefsiniz. Bu iddianızı ispatlayamazsanız müfterisiniz. Daha ileri bir ifade kullanmıyorum çünkü terbiyem buna müsait değil... Dört kez bunlarla birlikte bir araya oturduğumuz şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir. Biz bugüne kadar Ak Parti İktidarı ile terör örgütü PKK ile hiçbir zaman masaya oturmadık. Hiç bir zamanda oturmayacağız. Bizim felsefemizde bizim anlayışımızda böyle bir şey olamaz. ” ( Başbakan R.Tayyip Erdoğan- 26 Temmuz 2011 – Kayseri )

ÖRGÜTLE PAZARLIK YAPACAK KADAR NAMUSSUZ VE AHLAKSIZLARDAN DEĞİLİZ!

“Terör örgütü ile pazarlık yapılmış. Bunu kim söylüyor: Dağdaki eşkıya. Ne diyorlar: Biz devletle anlaştık ateşkes imzaladık. Şimdi eşkıyanın sözüne bakacaksın da, 35 yıldır Turgutlu’da yaşayan Bülent kardeşinin sözüne bakmayacaksın! Bu vicdanlara sığmaz. Biz teröristle örgütle pazarlık yapacak ‘namussuz’ ve ‘ahlaksızlardan’ değiliz” ( Bülent Arınç )

İMRALI’YA DA OSLO’YA DA GÖNDEREN BENİM !

MİT Müsteşarımızı İmralı'ya gönderen benim, Oslo'ya da gönderen benim. Niçin gönderiyorum? Çünkü ortada bir terörle mücadele var. O mücadelede başarılı olmak zorundayız. Başarılı olmak için de tüm araçları kullanmak zorundayız. (Başbakan R.Tayyip Erdoğan 12.04.2012 )

İSLAM’DA KARI KOCANIN ARASINI BULMAK İÇİN YALAN SÖYLEMEK CAİZDİR!

Ak Parti’yi Oslo süreci üzerinden vurmaya çalışıyor. Sayın Başbakan da daha önce söyledi. Hükümet terör örgütüyle herhangi bir görüşme yapmadı. Ancak devlet bu görüşmeleri çeşitli organları vasıtasıyla gerçekleştirebilir. İhtiyaç olursa yine görüşülür. Belki şu anda da görüşmeler sürüyordu. MİT veya diğer kurumların bu tür temasları yapması lazım. İslam’da bile karı kocanın arasını bulmak için yalan konuşmak caizdir.” ( Bülent Arınç )

‘HÜKÜMET DEĞİL, DEVLET GÖRÜŞTÜ’ KOMEDİSİ ve SEÇMENLERİ UYUTMAK

''Bülent Arınç’ın bugüne kadar ‘hükümet değil, devlet görüştü’ demesi hükümeti komik bir manevrayla sürecin dışına çıkarma çabasıdır. Oslo görüşmeleri ve protokolü devlet/hükümet/başbakan tarafından terör sorununu çözmek veya kalıcı barısı sağlamak için yapılmamıştır. Görüşme ve protokolün tek amacı 12 haziran 2011 seçimine kadar pkkyı oyalayıp eylemsizliği sağlamak ve bu sayede seçmenleri uyutmaktır.!” (CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce)

İSPAT EDEMEZSE NAMERTTİR! İMZA VAR MI? YOK MU?

Oslo'da PKK ile mutabakat metni imzaladılar diyorlar. Çıksın bana şunu ispat etsin. Benim gönderdiğim istihbarat teşkilatının başındaki müsteşarımın ya da yardımcımın altında imzası var mı, yok mu? Eğer böyle bir şey gösteremiyorsa, o adamlar namerttir. Oradaki konuşulanlar anlaşmadır denilebilir mi? Benim bilgim olmadan müsteşarım ya da yardımcısı öyle bir şey imzalayacak. Ben onu orada tutacağım. Mümkün mü? Devlet yönetimi nedir bunlar bilmiyor. 5 tane koyunu verin, çaldırır gelirler. (Başbakan R.Tayyip Erdoğan - 17.09.2012)

PROTOKOL “İNGİLTERE TARAFINDAN” TARAFLAR ADINA İMZA ALTINA ALINDI!

''Ben de kendisine şunu soruyorum: Senin PKK ile yaptığın mutabakat protokolünü hakem devlet, iki taraf adına imzalayıp muhafazasına aldı mı almadı mı? Bu mutabakat metni taraflar arasında arabuluculuk yapan hakem devlet temsilcileri tarafından, yani İngiltere tarafından taraflar adına imza altına alınmış ve aslı hakem devlet merkezinde arşive alınmıştır. Sen iradeni İngiltere'ye teslim etmişsin, senin adına imza attığı resmi protokolle belirlenmiş. 'Benim altında imzam var mı yok mu?' diye soruyorsun.'' ( Haluk Koç )

MİLLETİMİZE ORADA NE KONUŞULMUŞ ONU ANLATALIM!

Bir Oslo görüşmesidir gidiyor. Oslo'da ki görüşmeler terörü bitirme görüşmeleri değildir. Oslo'da ki görüşmeler bir seçim ittifakıdır. Yani PKK temsilcisi ile hükümetin temsilcisi 15 Haziran 2011 tarihine kadar, yani seçimlerden 3 gün sonrasına kadar taraflar diyor, her türlü operasyon ve eyleme son verirler diyor. Açık açık da ‘Türk ve Kürt tarafı’ diye yazmışlar. Yani seçimlerden 3 gün sonrasına kadar eylem yapılmayacak. Bu bir ittifaktır, bu bir koalisyondur. Başbakanın temsilcisi Hakan Fidan, ‘Sizin istemediğiniz valileri, kaymakamları görevden aldık’ diyor. Sonra MİT Başkanı sayın diye hitap ettiği Öcalan'la, Sayın Başbakan'ın bölgeye ilişkin vizyonunun yüzde 90, 95 oranında örtüştüğünü söylüyor. Görüşme olsun mu, olmasın mı? Bunları geçelim arkadaşlar. Milletimize orada ne konuşulmuştur, onu anlatalım. Mutabakat metninde yazılı olan ne? Başbakan ve Öcalan'ın örtüşen görüşleri ne? Seçimin bitimine kadar yapılan ittifak ne? " ( CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce–25.09.2012)

OSLO İHANETTİR!

“Kürdistan'ı dün kuramayıp bugün hayata geçirmenin arayışında olanlar Oslo bataklığına umut bağlamaktadır. Canımıza ve hayat hakkımıza göz koyan teröristlerle müzakere ve mütareke çağrıları iktidardan muhalefete kadar oluşan teslimiyet kuşağında hayasızca dillendirilmektedir. Sanki PKK galip taraftır da Türk milletinin bölücü taleplere boyun eğmesi istenmektedir. Görülmektedir ki, Bizans'ın varisleri zinde ve işbaşındadır. Köleliğin uzantıları, kozmopolit zihniyetin temsilcileri son derece faaldir. Pazarlığı, acziyeti ve tavizi totem haline getirenler kuyruğa girmişlerdir. Ve gerçekten de bu mihraklar, Türkiye'yi masa başında bölmek, Türk milletini şahitler huzurunda ayırmak için olağanüstü bir gayret sarf etmektedir.” ( Devlet Bahçeli - Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı)

ÖZERKLİĞE DOĞRU İLERLEYEN KÖTÜ BİR SÜREÇ YÖNETİMİ!

“Oslo vakası; “Terör, geçerli etkin bir yöntemdir. PKK şiddet sarmalını artırırsa, iplerini ellerinde tutan kuklacılar Türk hükümetine her istediğini yaptırır ve teröre kuzu gibi boyun eğer…” diyenleri haklı çıkartacak berbat bir süreç yönetimidir. Hem teröristler Kürt halkının temsilcileri değildirler diyecekseniz, hem de eli silahlı eşkıyanın silah bırakması için masaya oturacak süreci başlatıp, otuz senelik başkaldırıyı meşrulaştıracaksınız… Bundan başka çare yok denilerek ellerine tutuşturulan yol haritalarına bakanlar ve kozmopolit kafalıların ürettiklerine iltifat edenler kesinlikle sonuç alamaz. Nedir bu yahu! Yabancı devletlerde, saçma sapan-cahilce ortaya konan vaziyet tespitleri ve istikamet tayinleri ile yapılan müzakereler! Üstüne üstlük yabancı hakem devlet de var! Terörist örgüte devlet muamelesi yapılır mı?

Buradan samimi bir şekilde Sayın Başbakanı uyarıyorum: Bırakın PKK'yı, dünyada hiç bir terör örgütü; bu denli ciddi eleman, finans, silah potansiyeli ve dış güçler desteği ile satranç oynama yeteneğine sahipken, müzakere ve masa başı stratejilerle silah bırakmaz. Öcalan'la görüşmeye gelince... PKK terör örgütü başı ile örgütün arasının açıldığına ilişkin iddialar tamamen yalandır. PKK, ‘Başbakan'ı masaya oturttuk' söylemi üzerinden Öcalan'a ev hapsinin yolunu açacak. Şimdilerde Öcalan'ı şirin gösterme çabaları var. Bazı sözde yazarları izliyoruz; F. Hüseyin diye bir figürü öne çıkartarak, Öcalan'ı ‘adeta' masum gösteriyorlar!.. Bu milletin hafızası ile alay etmektir. Tekrar ediyorum; Öcalan'ı sürece dâhil etmek demek, Anadolu'da ‘Özerk Devlet'i ilan' demektir.” (Mustafa Destici – Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı )

YENİ BİR OSLO GÖRÜŞMESİ OLABİLİR!

“Terör şu anda bitecek gibi bir tespiti yapmak kolay değil. Bazıları İspanya, İngiltere, Sri Lanka modellerinden bahsediyor. Orası bir ada, tamamen yerle bir etmiş işi bitirmişler. Biz hukuk devletiyiz diyoruz. Atacağımız adımları da bu çerçevede atacağız diyoruz. İmralı olsun Oslo olsun açık net bu adımları da attık. Acaba nerede bir şey var bunu görelim. Eğer bu görüşmelerle bir şey elde edeceksek bununla yapalım. Oslo’da olacaksa Oslo’da yapalım. O yüzden MİT Müsteşarı olarak Emre Bey zamanından itibaren başlattık görüşmeleri, sonra Hakan Bey geldi aynı şekilde devam etti. Şu anda kesilmenin bazı sebepleri oldu. O da iletişimdeki samimiyetsizlikti. İster istemez ‘keselim bu işi’ dedik.” (Başbakan R.Tayyip Erdoğan -27 Eylül 2012 )