Yemleyenler de yemlenir mi?
Gaziantepte görev başındayken bir doktor öldürüldü.
Ne oldu?
Bütün bir doktor camiası ayaklandı.
Eylem yaptılar, hasta bile bakmadılar.
Mesajları gayet netti: Biz sizi tedavi ediyoruz, sizin yaptığınıza bakın!
Ve arkasından kamuoyuna seslendiler: Mesleğimizin, doktorluğun itibarı zedelene zedelene bu hale düştük.
Bu sefer görev başında ölen doktor değil, bir öğretmen.
Sınıfta, öğrencisi tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Birkaç gün haber oldu sadece.
Ne eğitim camiası, ne de eğitilsin diye evlatlarını teslim eden anne babalar eylem yapmadı.
Öğretmenler derse girdi, veliler her zamanki gibi çocuklarını okula gönderdi.
Acı, düştüğü yeri yaktı geçti kısaca.
Kabrin üzerine dökülen su daha kurumamışken öğretenlerin ve öğrenenlerin Bakanının sözleri, her ne kadar yalanlasa da, herkesi şok etti.
Atanamayan öğretmenleri yem bekleyen güvercinler gibi gören Bakan, görev başındakileri de yemlenmiş olarak nitelendiriyordur.
Atılan yemle karın ne kadar doyarsa, öğretmenin ki de o kadar doyuyor zaten. Bu zihniyetle öğretmene takla da attırırlar.
Unutmadan; Bakan sadece öğretmenleri değil, memurları da yem arayan güvercinlere benzetiyor.
Nereden mi çıkardım?
Allahtan çocuklarım memur olmadı sözlerinden tabii ki.
İzmirdeki olay sonrasında yayımlanan taziyede Bakan, bir daha böyle yaşanmaması için gerekli tedbirleri alacaklarını açıklamıştı. Yakında her okul girişine bir x-ray cihazı ve bir güvenlik görevlisi koyarlar artık.
Yeni kadro açılır, yem bekleyen güvercin sayısı da artar valla.
Ve son söz
Liderinin gözlerinin içine bakıp beni aday yap, bakan yap diye iç geçirenleri vatandaş neye benzetiyordur sizce?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.