Ersoy Dede

Ersoy Dede

İlyas adını geri ver!

İlyas adını geri ver!

Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de adı anılan, 9. yüzyıl peygamberlerinden Hz.İlyas’ın adını taşıyan bir iğrençlik abidesi var biliyorsunuz.
Keşke böyle bir yasa olsa da, “yaptığın iğrençlikler yüzünden o ismin senden alınmasına karar verilmiştir” diyebilsek.. O iğrençlik abidesinin konuşmalarına geleceğiz. Kur’an-ı Kerim’in bize anlattığı Hz.İlyas ise, kendi döneminde, putlara tapan kavminin önüne geçip şöyle diyordu; “Hâlâ korkup sakınmıyor musunuz?.. Bal’e yalvarıp yakarıyor, yaratıcıların en güzelini bırakıyor musunuz?. Sizin de Rabbiniz, önceki atalarınınızın da Rabbi olan Allah’ı terk mi ediyorsunuz?.. (Saffât Suresi / 124-125-126) Böyle bir hazretlinin adı, İlyas Salman’da olsun..

NASIL ANLATSAM NEREDEN BAŞLASAM?
İlyas Salman’ı değerlendirmek kolay değil. Ancak normal bir adamı yorumlarsınız. İlkeleri vardır.. Doğruları vardır.. Değerleri vardır.. tutarlıdır.. Oysa İlyas Salman dediğiniz nedir ki?.. Daha iki yıl evvel biliyorsunuz sordular Salman’a; “siyaseti düşünüyor musunuz?” diye. “Ben ahır dediğim yere girmem. Yani hayvanlaşmak istemem” Bu lafı da, bir siyasi partinin il teşkilatının açılışında söyledi bu arada.. Sonra o “ahır”a, İşçi Partisi kapısından giriş yaptı İlyas Salman.

İP – CHP İTTİFAKI
İP’te politika yapan İlyas Salman’ın CHP’li Antalya Belediye Başkanı önünde yerlere kadar eğilmesi ve bağlılıklarını bildirmesini Kemal Kılıçdaroğlu okumuştur zaten. Zira Doğu Perinçek’in yargılandığı aynı davadan yargılanan isimleri milletvekili adayı gösterebildiğine göre, İlyas Salman üzerinden devam eden adı konmamış ittifaka da o itirazı olacağını zannetmiyorum.. İşçi Partisi’nden önce de İlyas Salman, Kılıçdaroğlu ile miting miting dolaşıp seçim otobüslerinin üzerine çıkıyor, CHP için oy istiyordu.. Manzara budur

SIĞIR!
Diyor ki İlyas Salman; “akıllı mantıklı bir yüzde 42, yüzde 58’lik sığırı güder”.. Referandum sonuçları biliyorsunuz bu rakamlar. 12 Eylül 2010’daki referandumda, 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına olanak sağlayan anayasal değişiklik yapıldı.. 12 Eylül 1980’de ne oldu peki? “....12 Eylül sabahı darbeci generallerin başı ABD tarafından yazılmış, onaylanmış bildiriyi okurken kendini ‘Ulu Önder’ diye isimlendirdiği Gazi Mustafa Kemal’e benzetmek için elinden geleni yapıyordu..... darbeden bu yana, yaşattıkları kâbusu göz önüne alırsak 1000 yıl gibi bir soysuzluk dönemi yaşadık diyebiliriz..... Bize bu soysuzluğu yaşatan generallerin başı, villasında silahlı koruma altında korkudan altına kaçıra kaçıra ömür dolduruyor.....” gibi.. Nasıl tahlil? Bu tahlilin sahibi, TürkSolu Dergisi’nin yazarı İlyas Salman.. 12 Eylül darbecileri ile ilgili düşünceleri bu iken, darbeyle hesaplaşılması gerektiğini savunan %58’e “sığır” diyebiliyor.. Başta da dedim ya, bir insanı değerlendirebilirsiniz.. İlyas Salman’ı ise asla.. CHP’nin Sakarya Mitingi’nde Kılıçdaroğlu propagandası yapan, Antalya’nın CHP’li Belediye Başkanı’na bağlılıklarını bildiren ama İP’te siyaset yapan, Ulusal Parti’nin teşkilat binası açılışında, siyaset arenasını “ahır”a, siyasetçileri de “hayvan”a benzeten biri hakkında ne söyleyebiliriz ki?..

SEFİL BİLO
Atatürk’ü kullanarak ettiği hakaretleri biliyoruz.. Cübbeli Ahmet Hoca’nın arkasından parmağını sallaya salla; “Mustafa Kemal mezarından kalkacak hepinizin anasını s....ecek” dediğini onlarca kişi aynı anda duydu.. Eminim gerçek Kemalistlerin canı yanmıştır İlyas Salman’ın ağzından çıkan bu laflar üzerine.. Ama tek başına Atatürk’ü kullanmak yetmiyor böylelerine.. Aynı cümle içinde Peygamber Efendimiz’in adını da geçirmeleri gerekiyor ki, daha etkili olsun.. Bitmiş (bana sorarsanız aslında hiç varolmamış ya) bir adamın son çırpınışları işte.. yaşam boyu onur ödülü vermişler bir de kendisine.. Bu “Teneke Portakal”ın Türk Sineması’na da hangi katkıyı yaptığı böylece ortaya çıkmış oldu.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi