Siyasetçilerimiz örnek alsın
ABDde ikinci kez başkanlığa seçilen Demokrat Partinin adayı Barack Obama; sadece kendi ülkesinde yaşayanları değil, dünyanın başka ülkelerinde yaşayanları da sevindirdi. Obama, başkan seçildikten sonra yaptığı konuşmaya sadık kalırsa, önümüzdeki yıllarda savaştan çok barış haberleri duyacağız demektir.
Amerikadaki seçim sistemi Türkiyedeki sisteme benzemediği için neticeleri kıyaslamak yanıltıcı olabilir. Meselâ, Demokrat Parti adayı Barack Obama ile Cumhuriyetçi Partinin adayı Mitt Romney aynı nisbette [yüzde 49ar] oy aldığı halde, kazandıkları delege sayısı çok farklı. Obama 302 delege kazanırken, Romney 203 delege kazanabilmiş.
İkinci kez başkanlığa seçilen Demokrat Partinin adayı Barack Obama, kendisinden önceki başkan Bush gibi Ya bendensin ya da düşmansın / Ya benim gibi düşünürsün ya da seni düşman ilân ederim anlamına gelecek aşırı sözler yerine barış mesajları verdi. On yıllık savaş döneminin sona ermekte olduğunu kaydeden Obama, bu sözlerle sadece Amerikalıları değil, müttefiklerini ve şimdiye kadar ABDnin zulmüne maruz kalan Afganistan ile Irak gibi Müslüman ülkeleri de sevindirmiş olsa gerek.
Amerika, dünyanın jandarması gibi davrandığı için oradaki seçimler sadece ABDyi ilgilendirmiyor. Nasıl ki Bushun kazanması ya da kaybetmesi sadece Amerikalıları ilgilendirmediyse, Obamanın kazanmasının neticeleri de ABD ile sınırlı kalmayacak. Savaş lobisi açık ya da gizli çalışmalarıyla Obamayı değil, Mitt Romneyi destekliyordu. Çünkü Romney seçilmiş olsaydı muhtemelen ABD yayılmacı politikalarını devam ettirecekti. Bu da silâh tüccarları ve lobisi için daha çok silâh, daha çok savaş ve daha çok para demekti. Obamanın kazanmasıyla savaş lobisi kaybetti demek mümkün, ama lobinin geri adım atmak istemeyeceği, bir şekilde ABDyi yeni savaşlara teşvik için çalışacağı da unutulmamalı.
Seçimler devam ederken adayların insanî sınırlar içerisinde birbiriyle mücadele etmesi de dikkat çekiciydi. Türkiyede seçim olmadığı halde liderlerin birbiri için sarf ettiği kelimeleri, cümleleri ve benzetmeleri duyunca Keşke bizdeki siyasetçiler de siyasî ve insanî sınırları aşmasa dememek mümkün değil.
Seçimi kazanan ve zafer ilân eden Barack Obama, Oyunuzu kazansam da kazanmasam da sizi dinledim, sizden bir şeyler öğrendim. Siz beni daha iyi bir başkan yaptınız. Yapılacak işler ve önümüzde bizi bekleyen gelecek hakkında, Beyaz Saraya her zamankinden daha kararlı ve daha ilham almış şekilde dönüyorum demiş. (AA, 7 Kasım 2012)
ABDdeki başkanlık seçimini kaybeden Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı Mitt Romney de en az Obama kadar medenî bir açıklama yapmış ve Başkanın [Obamanın] ülkemize başarılı bir şekilde rehberlik etmesi için duâ ediyorum demiş.
Türkiyede seçim kazanan bir liderden, başkandan Obama benzeri bir ifade belki duyabiliriz, ama kaybeden bir siyasetçiden, liderden ve adaydan Romney benzeri bir ifade, rakibine duâ eden bir açıklama duyabilir miyiz? Duysak, destekçileri olarak bizler memnun olur muyuz?
İktidar ve muhalefet partileri arasında devam eden eksi derecedeki tartışmaları duyunca, Keşke Türkiyedeki siyasetçiler de ABDdeki adayların bu yönünü örnek alsa diye duâ ediyoruz. Meclis çatısı aldında, ayı, bedevi, horoz, tavuk, yumurta tartışmaları artık çocuklar duymasın ölçüsüne inmiş durumda. Bu dil Türkiyeye yakışıyor mu?
İcap ettiğinde rakibini tebrik eden, onun başarısı için duâ edebilecek siyasetçilere Türkiyenin de ihtiyacı var, vesselâm.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.