Üniter devlet ve bölünmez bütünlük nasıl sağlanır? - 3
(Dünden devam)
3- Maârif (ilim, bilgi): Bediüzzamanın öngördüğü devlet modelinin güçlü olabilmesi için, gerek ferdlerin, gerekse âile ve cemiyetin, isabetli bir eğitim sistemiyle, kültürlü yetiştirilmeleri gerekir. Maarifteki temel esprisi de şudur:
Vicdânın ziyası ulum-u diniyedir, aklın nûru fünûn-u medeniyedir. İkisinin imtizaciyle hakikat tecelli eder. (Bediüzzaman Said Nursî, Münâzarât, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 127.) Yâni, fen ilimlerini medreseye sokmak; din ilimlerini, imân ve ahlâk bilgisini de fen ilimleriyle birlikte vermek...
Hükûmetin istibdâdı, küçük istibdatların pederidir (Nursî, age, 33.) diyerek, baskı ile değil, eğitim ve hürriyet esasları üzerine müesses olması gerektiğini söyler. Bu arada, hürriyetçilere de seslenir: Hürriyetçiler, inşaallah istibdâdı kaldırıp, hürriyeti yerleştireceklerdir.
Hususan oradaki eski tahribatı tamirata başlayan hakikî vatanperverler olan Demokrat namında hamiyetli Ahrarlar, yani hürriyetperverler, Nur ve Nurcuları takdir etmelerine çok minnettarım. Onların muvaffakiyetine çok duâ ediyorum. İnşaallah, o Ahrarlar istibdad-ı mutlakı kaldırıp tam bir hürriyet-i şeriyeye vesile olacaklar. (Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 267.)
Ayrıca, Bir millet cehâletle hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti dahi müstebit eder. (Nursî, Münâzarât, s. 28.) teşhisini koyarak, maârif, eğitim ve bilginin, devlet mekanizmasının sağlam bir şekilde işletilmesinin, baskı ve haksızlığa âlet edilmemesinin sebeplerinden gösterir.
4- Terk-i sefâhet: Devletlerin çökmesi, batması ve yıkılmasının sebeplerinden birisi adâlet ve emniyeti temin edememelerinin yanında, sefaheti teşvik etmeleri veya önlememeleridir. Tarih, pek çok devletin, sefahet yüzünden battığını gösteriyor. Roma imparatorluğu. Ve hatta Osmanlı devleti
5- Say-i insâni: Asayiş, toplum ve devlet düzeninin sağlanmasının mühim unsurlarından biri de, fertlerin iş bulup çalışabilmeleri, emniyet ve sosyal güvencelerinin verilmesidir. Emeğinin karşılığı verilen ve normal hayat standardına sahip olan insanlar, taşkınlık ve anarşiye düşmezler. Vatandaşların iş bulduğu bir toplumun, bir devletin, ekonomisi de normal seyrinde yürüyor demektir.
İşte Bediüzzaman, böylece müreffeh bir toplum ve modern bir devlet anlayışının da unsurlarını ortaya koyar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.