Milli Görüş'ten Güneydoğu çıkarması
Geçtiğimiz günlerde, TV 5 Ana Haber’de, Ekrem Kızıltaş dostumuzun “Güneydoğu meselesi ve çözüm teklifleri” başlıklı çalışmamıza dair sorularını cevaplandırdıktan sonra…
ESAM’ın (Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi) bu meseleyi bütün yönleriyle ele almasının faydalarına dikkat çekmiştim…
Böyle bir çalışma…
Ne bileyim; bir forum, sempozyum vesaire…
Güneydoğu’nun herhangi bir ilinde…
Mesela; ulaşım kolaylığından dolayı Diyarbakır’da, sivil toplum yöneticilerinin, yerel gazetecilerin, reel sektör temsilcilerinin katılacağı geniş kapsamlı “teşhis ve çözümler” çalışması…
Kitaplaştır, CD’leştir…
Muazzam olur…
ESAM malûm, “Milli Görüşçü”lerin yönetimindeki bir sivil toplum örgütü…
Güneydoğu’daki çalışmam sırasında net olarak gördüm:
Bölge insanı, aslında tam da Milli Görüş hareketinin iktidar dönemlerinde yapmak istedikleriyle, yapmaya fırsat bulamadıklarını talep ediyor…
Bu hareketin temel felsefesi-çözüm teklifleri, Güneydoğu için biçilmiş kaftan…
Söz konusu tekliflerin, bölgedeki çalışmanın ardından güncellenerek Türkiye gündemine taşınması fevkalade faydalı olur…
Dünkü yazımda ifade etmiştim;
Hem iktidar hem de Meclis içi muhalefetin Güneydoğu meselesine dair çok ciddi çalışmaları yok.
AK Parti, üst üste gelen PKK baskınlarının…
Son olarak da Dağlıca baskınının meydana getirdiği psikolojik atmosferde çok da arzu etmediği limanlara sürüklendi…
önceki günkü grup toplantısında Baykal’ı izleyince, emin olduk ki,
CHP’nin, “En son PKK’lı ölene kadar bomba yağdıralım”ın ötesinde bir çözüm (!) teklifi yok…
MHP ise, Kürtlerin tamamını “potansiyel tehdit” olarak değerlendiren geleneksel kalıplarından kurtulacak gibi değil…
Bu tablo, Güneydoğu’da geniş bir sempati alanı olan Milli Görüş hareketinin yanı sıra, konuya dair tartışmalar için de bir “açılım” imkânı sunuyor…
ESAM yöneticilerinin, Ekrem Kızıltaş dostumuzun da destek verdiği bu teklifimize sıcak baktıklarını ve aralarında “Nasıl bir çalışma yapılmalı?” meselesini tartıştıklarını dünkü ziyaretlerim sırasında öğrendim.
Yılbaşından hemen sonra, bir “Güneydoğu çıkarması…”
“ESAM”dan yerinde tespitlerle bir Güneydoğu Raporu…
İyi gider.
VE GüZEL BİR çALIŞMA!..
Bu arada…
Vakit’te haberini de verdik…
Güneydoğu sorununu (Kendisi buna ‘Kürt sorunu’ diyor) en iyi bilen siyaset adamlarımızdan Diyarbakırlı ömer Vehbi Hatipoğlu’nun bir kitabı çıktı:
“Kürt sorununda ezber bozmak”
Kitapta, Milli Görüş hareketinin bu “soruna” nasıl baktığı ayrıntısıyla ele alınıyor…
-Kürtlerin kökeni
-Kürtlerin İslâm’a girişi
-Kürt-Osmanlı İlişkileri
-Osmanlı’da Kürt hareketlerinin ideolojik niteliği
-Kürt solunun doğuşu
-PKK’nın kuruluşu ve gelişmesi
-PKK’nın ideolojik yapısı
-PKK saldırılarının ardındaki temel nedenler
-Saldırılar neyi amaçlıyor?..
-PKK terörünün arkasındaki iç ve dış etkenler
-öcalan ve Barzani faktörleri
-Güneydoğu sorununun ekonomik boyutu
-çözüm önerileri
•
Bunlar ve diğerleri…
Kitapta, PKK başı Abdullah öcalan’ın İslâm dinine ve Hazret-i Peygamber (SAV)’e bakışı da ayrıntılı olarak ele alınmış…
Hani kısa zaman önce…
DTP’nin önde gelenleri “laiklik anlayışlarını” teker teker açıkladılar ya…
Bu laiklik anlayışının 28 Şubat’taki laiklik anlayışından farksız olduğunu “bir güzel” ortaya koydular ya…
öcalan da…
ömer Vehbi Hatipoğlu’nun kitabında, aynen onlar gibi sıralıyor, dine, Müslümanlara nasıl baktıklarını!..
Kitabı okuduğunuzda, bu vatanın selâmetinin 28 Şubat ruhundan uzaklaşmakta olduğunu düşünüyorsunuz…
Bunları, “oturta oturta” anlatıyor, Hatipoğlu…
Terörden beslenen (malûm) “güç odakları”na dikkat çekiyor…
Kitapta, başta Necmettin Erbakan olmak üzere, Milli Görüş önde gelenlerinin “Güneydoğu sorunu”na ilişkin Meclis konuşmalarından da alıntılar var…
O günlerde…
Bugün yaşamakta olduklarımızı işaret ediyor, Hoca ve diğerleri…
Başta Demirel olmak üzere…
çekiç Güç’ün savunuculuğunu yapanları, “PKK’nın arkasında ABD ve İsrail var, bunu görmüyor musunuz?” diyerek uyarıyor…
Bazı eski ve yeni paşaların ancak bugün “itiraf” edebildiklerini, taaa 15 yıl önce “teklif” olarak gündeme getiriyor…
Ve yine başta Demirel olmak üzere…
çekiç Güç’ün temelini attığı mevcut tablonun mesullerini, Yüce Divan’a göndermeyi taahhüt ediyor!..
•
Evet…
Açıkça görülüyor ki;
Milli Görüş’ün “Güneydoğu meselesine” bakışında tutarlılık var…
Zaman, onları doğruluyor…
ömer Vehbi Hatipoğlu’nun çalışması,
Milli Görüş’ün, (Güneydoğu meselesine aktif bir şekilde el atması halinde) Türkiye’nin gündemine farklı ve doğru bakış açılarını da yerleştirme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor…
Güneydoğu’nun, Kurtuluş Zaferi’ne ulaşmamızda büyük payı olan “Kürt Kahramanlarını”, bu toplumla buluşturmak…
Mesela…
ATV adlı kanalda “laikleştirerek ve de ılımlılaştırılarak” yedirilmeye çalışılan Karayılan’ın,
Molla Muhammed isimli bir “Şeriat aşığı mücahid” olduğunu…
Kurtuluş Zaferi’mizin, baskınlarıyla Fransızları yiyip bitiren Molla Muhammed gibi “hakiki kahramanların” hediyesi olduğunu göstermek, Milli Görüş’e düşüyor.
ESAM’a düşüyor…
Hatiboğlu’nun kitabında çözüm olarak ortaya konulan bir “Medeniyet Projesi” var…
Bu projeyi, güncel gelişmelere ve şartlara uygun bir forma getirip sunmak da, Milli Görüş’ün işi…
Yazının girişinde ifade ettiğimiz gibi;
Güneydoğu çıkarması teklif ettiğimiz Milli Görüşçüler, “çok iyi olur” dediler…
Hadi o zaman.