Ersoy Dede

Ersoy Dede

Entelektüel Zeminde PKK Etkisi

Entelektüel Zeminde PKK Etkisi

Başlıktaki söz, Orhan Miroğlu’nun bir tespiti..

Bana bunu söylediğinde, entelektüelleri kategorize edip etmediğini sordum..

Cevap net.. (Sorunun gelişinden nereye gideceğini anladığı için) “evet Ersoycum, İslamcı entelektüelleri de kastediyorum”.. Medyada şiddete tanınan bir tolerans olduğundan söz etti ve bunu PKK’nın öncelikli olarak medya üzerindeki etkisi şeklinde yorumladı.. Bence de PKK medya üzerinde taraftar bulabiliyor kendisine..

Ama açık söylemek gerekirse bu sayının, yani medyadaki PKK etkisi altında kalmış gazeteci sayısının bu kadar çok olduğunu düşünmüyordum..

MAZLUMDER NE YAPIYOR?

İznik’te bir toplantı tertiplendi geçen hafta.. Kürt meselesine ilgili İslamcı entelektüellerin davet edildiği bir toplantı. İlan ettiklerine göre söz konusu toplantı, 20 yıl evvel İhsan Arslan’ın önderliğinde yapılan toplantının devamıymış..

(Toplantıya katılanlardan bazıları; Hilal Kaplan, Abdurrahman Kurt, İbrahim Sediyani, Abdurrahman Dilipak, Osman Bostan, Müfit Yüksel, M.Emin Ekmen, Abdullah Ekinci, Abdullah Deniz, Selahattin Goban, Fatma Bostan Ünsal, Fermani Altun, Mehmet Bekaroğlu, Muhittin Kaya, Arif Koçer, Ramazan Değer, Şehmus Ülek, Mehmet Alkış, Hidayet Şefkatli Tuksal, Ayhan Bilgen, Ali Akel, İhsan Eliaçık, Ümit Aktaş, Yıldız Ramazonoğlu, Emine Uçak Erdoğan) Toplantıda vicdanlı sözler söylendiğini okuduk..

Gerek bazı yazarlar köşelerinde yazdı, gerekse toplantıya katılanlar oradaki konuşmaları notlar halinde yayınladı..

Gel gelelim, bu tip toplantıların kötü bir huyu vardır..

Toplantıyı tertipleyen ekip, tarihe not düşmek adına bir sonuç bildirgesi yayınlar.. Ve bu sonuç bildirgesi, katılımcılar bazı maddelerine şerh dahi düşseler (-ki böyle bir durum yok) her katılımcıyı bağlar..

Ya da bağlar demeyelim de, epey bir süre arkasından gelir veyahut zaman zaman önüne çıkar.. Niye? Çünkü toplantıların bir konsepti bir de sonucu oluyor.. Giderken konsepte itiraz etseniz dahi çıkarken sonucu paylaşıyorsunuz..

Üniversitede bir öğrenci kulübünün davetiyle konferans vermek gibi değil anlayacağınız..

SONUÇ BİLDİRGESİNDE DİYOR Kİ..

13 maddelik bir bildirge.. Bildirgenin tümünü değil. Ama kafama takılan bazı maddelerini sizlerle paylaşmak isterim.. Madde 2) Devlet Kürtlerden özür dilemeli Madde 3) Şiddetin devam ediyor olması gasp edilen temel hak ve özgürlüklerin iade edilmemesinin gerekçesi olamaz.(burada ‘şiddet’ diye anılan eylem, terör eylemidir) Madde 7) Bütün siyasi alternatif modeller tartışılabilmelidir. Madde 10)

Kürt meselesi bağlamında yaşanan ihlal ve zulümlerin tespiti ve tazmini için bağımsız ve icrai yetkisi olan bir komisyon oluşturulmalıdır.

PEKİ PKK BİR ŞEY YAPSIN MI?

Yukarıdaki maddeler dışında kalan maddelerde de PKK’dan herhangi bir talebi yoktu bu toplantıyı tertipleyenlerin.

Yerim olmadığı için hepsini nakletmedim. Talep sadece devletten ve o talepler de aşağı yukarı bunlar.. Bu taleplerin altına imza atarak eve dönmüş olan İslamcı entelektüeller geliyor gözümün önüne.. Aralarında hakkında olumsuz önyargıya sahip olduğum hiç kimse yok. Arkadaşlarım var içlerinde..

Dostlarım.. Abilerim..

Aynı düşünce ikliminde çizgilerini takip etmeye çalıştığım, imrendiğim, özendiğim fikir adamları var.. Eminim o toplantıda PKK’dan da bazı taleplerde bulunmuşlardır. Zira yazılarında ya da katıldıkları tv programlarında onu görüyorum..

Ama sonuç bildirgesine bir zahmet; “PKK da (hadi terör demesinler bari) şiddet eylemlerine bir an evvel son vermeli ve siyaseti öncelemeli” ifadesinin girmesi için bastırılsaydı, yanlış mı olurdu? Orhan Miroğlu, (yazının başında sözünü ettiğim) PKK etkisindeki entelektüel düşünceyi tarif ederken haksız olsaydı iyi olurdu.. Ya da inşallah haksızdır..

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi