Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Rusya’nın Putin’i…

Rusya’nın Putin’i…

Sovyet imparatorluğu çökeli kaç sene oldu?



Yirmi yılı geçti… Zaman çabuk ilerliyor. Mihail Gorbaçov, Sovyet sisteminin iflasını açıkladı… İmparatorluğu zor gücüyle dahil edilmiş ülkeler ardarda bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bunlar arasında 5 “Türk cumhuriyeti” de vardır.

İşte bu sıralarda Rusya’ya gidenler perişanlığı, fukaralığı çok derinden hissettiler. O büyük Sovyet İmparatorluğu bir efsane imiş. Bir propaganda imparatorluğu imiş. Halk fakr-ü zaruret içinde imiş...

Sovyetlerin iflası ilan edildikten sonra ABD ve Avrupa, Rusya’ya hayli destek verdi, yardım etti. Ayakta kalabilsin diye.

Gorbaçov Sovyetler’in sonunu ilan etti ama, Sovyet sonrası Rusya’yı tanzimi elden bırakmadı. Rusya’nın öncülük ettiği organizasyonlar meydana getirildi. Gorbaçov sonrası Rusya bir hayli gelgitli bir ülke idi. Hatta bir darbe teşebbüsü bile oldu. Boris Yeltsin tankın üzerine çıktı! Yeltsin’den sonra gelenleri pek hatırlamıyoruz.

İkisi hariç:

Viktor Cernomirdin ve Yevgeni Primakov.

Fakat bugün Rusya o karmaşık durumdan, Sovyet sonrası savrulmalardan hayli kurtulmuş bir ülke.

Dün işte yeniden dünya gücü olmaya yürüyen Rusya’nın devlet başkanı Türkiye’ye geldi. Vilademir Putin üç defadır seçiliyor, üst üste seçilme yasağından ötürü, seçilemediği zaman da Medvedev’le dönüşümlü olarak başbakanlık yapıyor!

Rusya beğenelim beğenmeyelim bir sistem kurdu imajını güçlendirdi. Bu sistemin müellifinin Putin olduğu anlaşılıyor. Son seçimlerde yüzde 60’dan fazla oy almış.

Sovyetler yıkılmadan önce dünya dengelerinin belirlenmesinde önemli rol oynuyordu. Sovyet sonrası dünya daha âdil bir dünya olmadı ne yazık ki! Tek zorbalı dünyada güç daha fazla yüksek sesle konuştu. ABD ve Batı dünyanın her tarafında borusunu öttürmeye başladı. Rusya’dan medet umanlar (ABD saldırısı sırasında Saddam gibi) bekledikleri desteği bulamadılar.

Irak meselesinde bir rol oynayamayan Rusya, Suriye meselesinde bizi hiç de memnun etmeyen bir rol oynuyor. Bu duruma bakıp, “Keşke Rusya, Irak krizindeki gibi devre dışı olsa idi” diyebilirsiniz.

Haklısınız belki. Fakat Rusya faktörü olmasa idi tek zorba kimbilir neler yapardı?

Herneyse, mevzuumuz bu değil.

Rusya bir sistem kurdu ve tekrar gücünü dünyaya kabul ettirdi.

Türkiye için Rusya’dan hisse çıkarılabilir mi?

Türkiye’de Gorbaçov’un rolünü 60 sene önce Mustafa Kemal Paşa oynamıştı. Osmanlı devletinin yıkılışı ve hinterlandının paylaşılması. Ne yazık ki biz devletin yıkılmasını kabul ettikten sonra Osmanlı hinterlandında söz sahibi olamadık. Emperyalistler sağımızı solumuzu istedikleri gibi tanzim ettiler. Böylece Osmanlı geçmişi sert bir şekilde tasfiye edildi. Türkiye elbette bunu istemezdi, fakat mecburiyetten dünya zorbalarına boyun eğdi.


İşte neredeyse Putin’le eşzamanlı olarak Türkiye de yeni bir yola girdi. 1990’ların kargaşası sona erdi, Türkiye istikrarla bir yönetime kavuştu, ekonomisini yoluna soktu, Osmanlı hinterlandı başta olmak üzere aktif bir dış siyaset geliştirdi. Sıfır sorun siyaseti, Arap baharından sonra yeniden yorumlanmak zorunda kalınsa bile, Türkiye bölgesinde gücünü kabul ettiriyor.

Türkiye’nin istikrarı nasıl sürdürülebilir?

Önce şunu söyleyelim: Türkiye istikrarlı olmak zorunda. Eğer istikrar sürdürülemezse, her türlü musibet, en başka parçalanma başımıza gelebilir.

Türkiye’de bir oyun kurucu, bir müellif var. Onun üst üste seçim kazanmasından bazı çevreler rahatsız olsa da, bu Türkiye’nin kesinlikle lehinedir.

Türkiye’nin yönetimi, Türkiye’yi ilgilendirir. Nasıl ki Rusya’nınki Rusya’yı ilgilendiriyorsa. Elbette insan hakları ve siyasi yarışma standartları geriye götürülmeden bu yapılmalıdır.

Son günlerde tartışılan başkanlık veya yarı başkanlık sistemine böyle bakmak zorundayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Asım Yenihaber Arşivi