Fitnenin Uzaktan Kumanda Merkezi: BAE
Birleşik Arap Emirliklerinin adını Türkçede BAE olarak kısaltıyoruz. İngilizcede UAE diyorlar. Ama Arap dünyasında zulüm rejimlerine karşı başkaldırı hareketlerinin başlamasından sonra üstlendiği rol dikkate alınırsa FUKM yani Fitnenin Uzaktan Kumanda Merkezi olarak değiştirilmesi isabetli olacaktır.
Dikta rejimlerine karşı devrimlerden sonra hesaba çekilme korkusuyla ülkelerini terk etme ihtiyacı duyanların bazıları buraya yerleşti. Sonra buradaki yönetimle işbirliği içine girerek ülkelerine yönelik karşı devrim adını verdikleri fitne projelerini hayata geçirmek ve olayları koordine etmek amacıyla faaliyet içine girdiler. Başında da son günlerde anayasa referandumuna hazırlanan Mısırda hem bu referandumun hem de Mursinin dikta kalıntısı kurumların yetkilerini sınırlayan kararlarının iptali için çıkardıkları olaylar geliyor.
FUKMnin Mısırda yaşanan olaylardaki rolü hakkında muhtelif haber ve yorumlar yayınlandı. Ancak Dubai Polis Müdürü Dahi Halfanın son olaylar üzerine özel twitter sayfasında yaptığı açıklama kargaşa planını sahiplendiklerini ve finanse ettiklerini göstermesi açısından önemlidir.
Mursinin düşürülmesi projesi en fazla iki ay içinde tamamlanacaktır diyen Halfan, Müslüman Kardeşlere yönelik çirkin ifadeler kullandı ve İhvanın bu projeyle, rüzgârla birlikte gitmiş olacağını ileri sürdü. Gerçi o burada hayallerini yazmış olabilir ama sözleri sadece hayal kurmakla kalmayıp onları gerçekleştirmek için önemli adımlar attığını da gösteriyor.
Ayrıca Mısırı karıştırma projelerini hayata geçirmek isteyenlere her türlü imkânı sunduğu, onlarla BAE emniyet teşkilatının ileri gelenleri arasında önemli toplantılar düzenlendiği, bu toplantılarda siyonist işgalcilerin verdiği taktiklerden ve fikirlerden de istifade edildiği yönünde basına yansıyan haberleri de teyit ediyor. Arap dünyasında muhtelif basın yayın organlarına yansıyan haberlerde Mısırdaki karışıklıkların finanse edilmesi için BAEden diğer adıyla FUKMden yüklü paralar aktarıldığı da iddia edildi.
Bu haberlerden şimdilik iddia olarak söz etmek zorundayız. Ama olayların arka planında duran önemli isimlerin FUKMdeki koordinatörlerle ilişkilerini ve buradaki güvenlik mekanizmasının sergilediği tutumu değerlendirdiğimizde doğruluk ihtimalinin yüksek olduğu kanaati oluşuyor. Dahi Halfan daha önce de Müslüman Kardeşleri ve Muhammed Mursiyi hedef alan çirkin sözlerinden dolayı temsil ettiği ülkeyle Mısır arasında ciddi diplomatik soruna neden olmuş ve sorunun çözümü için BAE Emiri Halife bin Zayed bin Sultan, Mursiyi ülkesine davet etmişti.
Fakat Halfanı çirkin açıklamalarına son vermeye zorlamak ve fitneyi kumanda eden çetenin çalışmalarını durdurmak için hiçbir adım atmadı. Çünkü Arap dünyasında İslâmî hareketin güçlenmesinden ve siyasi otoriteyi ele geçirmesinden ciddi şekilde rahatsız olan uluslararası emperyalizm ve onun himayesindeki siyonist işgal karşı devrim adıyla fitneyi koordine etmek için onun ülkesini seçmişti.
Fitnecilerin uzaktan kumanda merkezi olarak BAEyi seçme sebeplerinin başında gelen bizim tahminimize göre bu ülkede İslâmi hareketin kitlesel tabandan yoksun olması ve yürütülen çalışmaların da özellikle Arap intifadası sürecinin başlamasından sonra tamamen tasfiye edilmesi, İslâmi hareket mensuplarına ağır baskı uygulanmasıdır. Bu süreçte İslâmî hareketin tüm insanî yardım kuruluşlarına aynen askerî darbe yöntemiyle el kondu.
Mal varlıkları bloke edildi. Yöneticilerinin bazıları hapse atıldı, bazıları da ülkelerini terk etmeye zorlandı. Hapse atılanlara korkunç işkenceler yapıldı. Ülkelerini terk etmek zorunda kalanlardan bazıları da vatandaşlıktan çıkarılarak ülkelerine geri dönmelerinin önüne set çekildi. Tabii Suriyede yaşanan korkunç vahşet İslâm dünyasındaki diğer gelişmelerin birçoğunu gölgede bıraktığı için BAEdeki zulümler de dikkatten kaçtı, bütün bu uygulamalar konuşulmadı. Fitnecilerin BAEyi tercih etmelerinin bir diğer sebebi bu ülkede yaşayanların % 75ini yabancıların oluşturması, onların da bir başkaldırı gerçekleştiremeyecekleri için bu ülkenin dominonun son taşı olacağı kanaatidir. Ülkenin bu yönünün ve yabancılara yapılan zulmün de ayrıca konuşulmasına ihtiyaç var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.